Yargıtay sigortasız çalıştırılan araştırma görevlileri için emsal  olacak  kararı onadı. Doktora öğrencisi Elçin Kurbanoğlu, Bilkent   Üniversitesi’nde yaptığı asistanlık görevinin ‘işçi’ kapsamına alınması   için dava açtı.                  
Ankara                5.                  
İş                 Mahkemesi Kurbanoğlu’nu haklı bularak, haklarının iade   edilmesine hükmetti. Üniversite kararı temyiz etti. Yargıtay yerel   mahkemenin kararını oybirliği ile onayarak doktora öğrencilerinin   haklarını almasının önünü açtı.
Elçin Kurbanoğlu, doktora öğrenimi gördüğü Bilkent Üniversitesi’nde burs   karşılığı asistanlık, araştırma görevliliği ve gözetmenlik yaptı.   Araştırma görevliliği yaptığı dönemde Kurbanoğlu, asistanlığını   yaptığını hocalar için kütüphaneden veri toplamak, öğrencilerin   araştırmalarında destek olarak yol göstermek, yapacağı yayınlarda   kullanacağı bilgileri düzenlemek, fotokopi çekmek, öğrencilerin sınav   notlarını düzenlemek ve üniversitenin verdiği idari işler gibi görevleri   yerine getirdi. Düşük ücretle ve sigortasız çalıştırılan Elçin   Kurbanoğlu, ‘iş tespit’ davası açtı. Kurbanoğlu’nun ‘iş tespit’ davasını   kabul eden mahkeme, bilirkişi görevlendirdi. Ancak bilirkişi  raporunda,  Kurbanoğlu’nun, doktora yaptığı dönemde kısmi zamanlı  çalışan bir  öğrenci olduğunu ve işçi sayılamayacağını ifade etti. Bu  raporu, iş  kanunlarında yapılan değişiklikleri bilirkişinin dikkate  almadığı  gerekçesiyle değerlendirmeyen mahkeme, kısmi zamanlı  öğrencilerin işçi  sayılabileceği kararını verdi. 
Kararın gerekçesinde ise mahkeme, kısmi zamanlı çalışan öğrencilerin   ‘işçi’ sayılabilmesi gerektiğine ayrıntılı bir şekilde yer verdi. İnsan   Hakları Evrensel Bildirgesi ve                  Avrupa                 Sosyal                  Güvenlik                Sözleşmesi’nden de  örnekler veren Ankara 5. İş Mahkemesi  Hâkimi Gülsüm Mısır, verdiği  kararda, “Sosyal güvenlik hakkı temel bir  insan hakkı olup, devletin  yanında tüm kurumların bireylerin sosyal  güvenlik hakkına saygı  duyulması gerektiğine mahkememiz dikkat çeker”  ifadesini kullandı.  Hâkim Mısır, verdiği kararda ‘sosyal devlet’  tanımından örnekler  vererek, şu ifadelere yer verdi:
“Anayasanın 2. maddesinde ‘devletin sosyal ve bir hukuk devleti olduğu   hükme bağlanmıştır. Yine devletin amaç ve görevlerini tanımlayan 5.   maddesinde ise ‘devlet, kişilerin temel hak ve hürriyetlerini sosyal   hukuk devleti ve adalet ilkeleri ile bağdaşmayacak suretle sınırlayan   siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmak, insanın maddi ve manevi   varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamakla görevli   kılınmış 60. maddesinde ‘herkesin sosyal güvenlik hakkına sahip olduğu,   devletin bu güvenliği sağlayacak tedbirleri alıp, gerekli teşkilatı   kuracağı tekrar vurgulanmış ve öngörülmüştür. Anayasanın 90’ıncı maddesi   uyarınca temel haklar söz konusu olduğundan mevzuat ile uluslararası   sözleşmenin çatışması halinde uluslararası sözleşme uygulanacaktır.’’ 
Karar emsal niteliğinde
Mahkeme verdiği kararda ise “Somut olayda davacının doktora yaparken   araştırma görevlisi olarak çalıştırıldığı, doktora öğrencileri   tarafından yerine getirilemeyecek gözetmenlik, sınav kâğıdı okuma gibi   görevlerin yaptırıldığı anlaşılmıştır” diyerek, Elçin Kurbanoğlu’nun   araştırma görevlisi olarak çalıştığının tespitine karar verdi. Yerel   mahkemenin kararı ise Yargıtay 21. Hukuk Dairesi tarafından incelendi.   Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, geçen günlerde Kurbanoğlu ile aynı durumda   olan binlerce araştırma görevlisi için emsal teşkil edecek olan davada   yerel mahkemenin kararını oybirliği ile onadı.