BUGÜN Avrupa Parlamentosu’nda  oylanacak, bazı kilit alanlarda Kopenhag kriterlerinden uzaklaşıldığı  mesajının verildiği bu raporun da geçmiş yıllarda olduğu gibi Türkiye  tarafından AP’ye iade edilme olasılığı oldukça yüksek. Neredeyse her  satırı eleştiri içeren raporda öne çıkan vurgulardan bazıları şunlar:
Kopenhag kriterlerinden uzaklaşma: AP, Türkiye’de demokrasi ve hukuk devleti alanlarındaki gerilemenin ışığında reformlardaki genel hızın son  yıllarda yavaşlamasından ve yargının bağımsızlığı, toplanma ve ifade  özgürlüğü, insan haklarına ve hukuk devletine saygı gibi bazı ana  alanlarda giderek Kopenhag kriterlerinden uzaklaştıran gerileme  olmasından endişe duyar.
‘Medyaya saldırı önlenmeli’:  Türkiye, gazetecilere yönelik sindirmenin her türüne karşı eyleme  geçmeli, gazetecilere yönelik her türlü saldırı ve tehdit  soruşturulmalı, medya organlarına saldırılar aktif şekilde önlenmeli.  Medya ve internette özgür konuşmayı perdeleyen gergin siyasi hava dağıtılmalı. AP, çok sayıda gazeteye sert ve yasadışı şekilde el konulmasını kınar.
‘PKK silah bırakmalı’:  Kürt sorununa şiddete dayalı çözüm yok. AP, terör örgütleri listesinde  yer alan PKK’nın şiddete dönüşünü kınar ve haklı bulmaz. PKK silah  bırakmalı, terörist taktiklerden vazgeçmeli ve beklentilerini barışçıl  ve yasal yollarla dile getirmeli. Terörle mücadelenin Türkiye’nin meşru  hakkı olduğu tanınır. Terörle mücadele operasyonları orantılı olmalı ve  toplu cezalandırma halini almamalı. AP, PKK’nın güvenlik güçlerine ve  sivillere yönelik saldırılarını güçlü şekilde kınar.
İlerleme raporunun ertelenmesi: AB Komisyonu’nun, 2015 İlerleme Raporu’nun Türk  seçimleri sonrasına ertelenmesinin, Türk hükümetinin mülteciler  konusundaki işbirliği karşılığında AB’nin temel haklar konusunda sessiz  kaldığı izlenimi verdiği için yanlış bir karar olduğuna inanıyoruz.
‘Reform şart’: Yargı, temel haklar, adalet, özgürlük ve güvenlik alanlarında acil reformlara ihtiyaç var. 
Cumhurbaşkanı’na kınama: AP, düşünce ve ifade özgürlüğü ile bağımsız medyanın Avrupa’nın esas değerleri olduğunu yineler, Can Dündar ve Erdem Gül’ün serbest bırakılmasını memnuniyetle karşılar ve Cumhurbaşkanı’nın Anayasa Mahkemesi’ne  yönelik açıklamalarını kınar. Tutuklu gazetecilerin derhal serbest  bırakılması çağrısı yapan AP, Türk liderliğindeki artan otoriter  eğilimleri derin üzüntüyle karşılar.
Yolsuzlukla mücadele:  Yolsuzlukla mücadele Türkiye’nin önceliklerinden biri olmalı. Türk  hükümeti yolsuzlukla her seviyede mücadele niyetinde olduğuna yönelik  açık ve tutarlı sinyaller vermeli.
Seküler yaşam tarzına saygı:  AP, Avrupa değerlerine uygun olarak inanç temelliler kadar seküler  olanlar için de farklı yaşam tarzlarına tam saygı gösterilmesi ve devlet  ile dinin ayrı tutulmasının sürdürülmesi gereğinin altını çizer.
Kadına yönelik şiddet: Kadına karşı şiddetin çok yüksek düzeyde olması endişe verici. İlgili yasanın uygulanmasında eksik var. 
Aydınlara kovuşturma: Barış için bildiri imzaladıkları gerekçesiyle binden fazla akademisyenin sindirme ve kovuşturmaya uğraması üzüntü kaynağı.
Raporun  çok büyük bir bölümünde olumsuzluklar ön plana çıkarken Türkiye’nin  Suriyeli mülteciler konusunda izlediği yaklaşım, AB açısından önemli bir  stratejik ortak oluşu, dış politika ve güvenlik konularında AB ile  Türkiye arasındaki diyaloğun yoğunlaştırılması pozitif şekilde not  ediliyor.
http://www.hurriyet.com.tr/ab-raporunun-her-satiri-elestiri-40088018
