Torbalar dolusu kanun

~ 25.07.2024, Av. Fikret İLKİZ ~

Eskiden kanun yapmanın, kanun değiştirmenin amaç olarak açıklanan ve gerekçelendirilen “gerekçeleri” bulunurdu! Artık yok.

Torbalarda, torba kanunlar… Seç, beğen al…

Beğenmediğini torbada bırak; sanki çarşı pazar!

9. Yargı Paketi içinde çeşit çeşit kanun değişiklikleri yer alıyor!

Bu pakette siyasal iktidar ne istemişse var. Halkın yararına bir kanun yok!

Anayasa Mahkemesinin verdiği iptal kararlarının “gereğini” yerine getirmek için hazırlanmış kanun tekliflerinden ibaret kanunların torbalandığı bir torbadaki kanunlar…

Torba içinde 20 ayrı kanunda değişiklik önerilmiştir. Torba kanun, 38 maddeden oluşuyor, geçici bir maddesi var ve adı: Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun

3 Temmuz 2024'te Meclis Başkanlığına verilen bu kanun teklifiyle değişiklik yapılmak istenen 20 ayrı kanun var:

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu, 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemeleri Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu, 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu, 6087 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulü Hakkında Kanun, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu, 7145 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

Hemen arkasından 5 Temmuz 2024 tarihinde TBMM Başkanlığına verilen “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" 7521 sayılı kanun olarak 18 Temmuz 2024 tarihli TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. 19 Temmuz 2024 tarihinden itibaren Cumhurbaşkanlığında imzalanmak üzere bekliyor…Yakında Resmi Gazetede yayımlanır.

Birçok Kanunda değişiklik yapan 7521 sayılı Kanunun konusu kamu kaynaklarında azami tasarruf sağlamak üzere 14 ayrı kanunu değiştiriyor. Bu Kanunlar arasında 7034 sayılı Kanunla kurulan Türk-Japon Bilim ve Teknoloji Üniversitesinin Japonya Hükümeti ve/veya Japonya ülke kuruluşlarından kendi adına sağlayacağı dış finansmana dair Hazine ve Maliye Bakanına yetki verilmesi de yer alıyor.

Ayrıca 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanunda yapılan değişiklikle avukatların “yükümlü” sayılmaları hakkındaki düzenleme Anayasa Mahkemesinin iptal kararını karşılamıyor ama ikinci kez bu kanun içinde yeniden yer alıyor.

Ne olursa olsun, dediğimiz olsun mantığının hakim olduğu anlayışla hazırlanmış olan bu değişiklik; avukatsız ve savunmasız bir toplum inşasında atılan adımlardan birisidir.

Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun…

Böyle bir başlık altında ne toplanabilirse toplanmak üzere bulunmuş bir yöntem olarak bu standart başlık kanun değişikliği tabelasıdır. Amaca ve birbirine benzemeyen kanunlardaki değişiklikler bakımından bu tabelanın altında toplanmış ve bir torbaya konulmuş torba kanunlarla yasama faaliyeti yürütülmektedir.

Tekliflerin kabulü veya reddi çoğunluğun oylarıyla sağlandığı için Meclis üyeleri kanun teklifi hakkındaki konuşmalarını kendi seçtikleri ve kanun teklifiyle hiçbir ilgisi bulunmayan konularda yapmaktadır…

Değiştirmek istediğiniz kanun tekliflerinin tümünü bir torbaya atarsanız içinde her çeşit kanunun bulunduğu bir torba kanun elde edersiniz. Birbirine benzer olup olmaları hiç fark etmez; kanun kanundur ve teklifte teklif…  

Eskiden torba kanun yapmak siyasi rüşvet sayılırmış!

Günümüzde torba kanun, hızlandırılmış yasama usulüdür. Birbiriyle ilgisi olmayan çok sayıda konuyu tek bir yasada düzenlemektir. Çok sayıda kanun maddesini tek bir kanunla değiştirme yönetimidir. Kötü bir usuldür. Aklınıza ne gelirse kullanılan bu usul yoluyla kanunun amacı ve özelliğinden daha çok; çoklu kanun değişikliğinin sağlandığı bir çuval dolusu kanunun aynı anda imalatıdır. Kanun yapıcılar torba kanunlardan memnundur, kanun yazıcıları onlardan daha memnundur.

Böyle bir kanun değişikliği yöntemi olmamalıdır. Milattan önce siyasi rüşvet olduğu için yasaklanan yöntemle yasama faaliyeti sürdürülmemelidir.   

Eskiden Roma’da tarafların üzerinde anlaştıkları ve geçerli olacağına dair mutabakata vardıkları kurallar bütününe “Lex” deniyordu, biz bugün “kanun” diyoruz.

Roma Hukukunda torba kanun; siyasi rüşvet olarak değerlendirilmiş.

Bu yüzden Roma’da torba kanun yasaklanmış. Çünkü kanun teklifi “muvazaalı kanun” kabul edilir, bu nedenle teklif edilmesi ve kabulü yasaklanabilirmiş…

Milattan önce Roma’da yargılama ve Senatonun yeniden yapılandırılması amacıyla bir kanun teklifi hazırlanmış ama aynı kanun içine Romalılara vatandaşlık ve buğday verilmesi hakkındaki maddelerde dahil edilmiş… Amaçtan başka amaçlarla, siyasetin amaçlarına uygun ve oy getirmesi istenilen konulardaki teklif kanuna yerleştirilmiş.

M.Ö. 91’de Livius Drusus’un bu kanun teklifinin konusu yargılamaya ve senatonun yeniden yapılandırılması ait olduğu halde, aynı kanun teklifinin içine bütün İtalya halkına Roma vatandaşlığı tanınmasını, toprak dağıtılmasını ve buğday verilmesini sağlayan maddeler ilave etmiş. Senato; bu kanun teklifinin lex Caecilia et Didia ilkesine aykırı olduğunu kabul ederek halk meclisinde oylanmasına onay vermemiş…

2010 Anayasa Değişiklikleri Çerçevesinde Yargı Bağımsızlığı (Seçkin Yay. Ankara 2010. sy 23) adlı kitapta yayımlanan Doç. Dr. Pervin Somer’in “Roma Hukuku’nda Torba Yasa Yasağı” / “Leges Saturae e lex Caecilia Et Didia” başlıklı yazısında “torba kanun” yapmanın neden yasak olduğunu anlatmıştı.

Bilimsel görüşe göre; kanun koymaktaki en önemli husus “tek konu gerekliliği” kuralıdır. Bir başka anlatımla “tek konu”, “tek kanun” antik toplumlarda kanun yapmanın kuralı olarak kabul edilmiş. Hammurabi Kanunları ve On Emir herkes için anlaşılır olma kurallarının sonucudur. Tek amaç, tek konu, tek kanun…

Roma’da halk meclisinde kanun koyma faaliyetinin başlaması için magistra’nın adıyla anılan bir kanun teklifi hazırlaması gerekiyordu. Kanun teklifleri Senatoda görüşülür ve sonra halka ilan edilirdi. Magistra oylama gününü belirten bir davetle halk meclisini toplantıya çağırırdı.

Toplantıda kanun teklifinin gerekçesini açıklayan magistra kanun tasarısını bir kez daha okurdu. Oy verme hakkı olan vatandaşlar bu kanun teklifine uyup uymayacaklarını, kabul veya ret anlamına gelecek şekildi magistranın sorusuna verdikleri yanıtlarıyla görüşlerini ifade ederdi. Böylece oylama yapılmış olur ve bazen kabul edilen kanunlar toplumun öğrenmesi amacıyla ilan edilirdi.

Roma’da aynı kanun içinde değişik ve ilgisiz maddelerin düzenlenmesi yasaklanmıştı. Çünkü böylece halkın istemediği bazı konuların istenilen teklifler arasına karıştırılarak kanunlaşması ve bu yolla halkın oylama sırasında yanıltılması önlenmek istenmişti.

Böyle bir yöntemin neden yasaklandığı hakkındaki bilimsel açıklamasına göre;

“Zira tek başına oylandığında meclisten geçmeyecek olan kanun maddelerinin, bu yolla kabul edilmesi mümkün diğer maddelerle birlikte ve tek seferde oylanmasının bir nevi (siyasi) rüşvet / muvazaa olduğu kabul edilmiştir” (Age, Somer, Pervin).

Roma’da, M.Ö. 98’de torba kanun yapmak bu nedenle yasaklanmış.

Böylece halkın istemediği birtakım konuların çok istenilen konular arasına yerleştirilmek suretiyle kanunlaşmasının önüne geçmek istemişler. Bu tür kanunlaştırmanın siyasi rüşvet (muvazaa) olarak algılandığını, siyaseten ve hukuken ve etik olarak uygun görülmediğinden torba kanun yapmanın yasaklanması antik çağların hukukuna dayanıyor.

Kısaca torba kanunlar, “lex Caecilia et Didia” ilkesine aykırıdır.

Milattan önce böyledir; günümüzde kullanılmaya elverişli yöntemdir.

Amerika’da “konunun tekliği ilkesi” anayasal bir ilkedir ve 43 eyalette torba kanun yapmak yasaktır. 

Siyasal güç; temel insan hakları ve özgürlükleri başta olmak üzere Anayasa ve ulusal üstü sözleşmelerdeki kurallarla sınırlıdır.

Eskiden kanun yapmanın, kanun değiştirmenin amaç olarak açıklanan ve gerekçelendirilen “gerekçeleri” bulunurdu! Artık yok.

Gerekçeler ve amaçlar üzerine kurulu tek bir konuya bağlı kanunlar yerine; kanunların torbalar içinde değiştirildiği yasama faaliyetiyle kanunlar yapılıyor.

Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun adıyla çok sık değiştirilen kanunlarla sadece insan haklarını öğüten bir sistemin güçlendiği açıktır.

https://bianet.org

Av. Fikret İLKİZ | Tüm Yazıları
Hits: 144121