Dünya 'dan Haberler 24

~ 16.07.2012, Ali ER ~

Geçen hafta başında Genelkurmay’dan gelen “Füze tehdidi söz konusuysa algılaması gerekirdi” açıklaması düşen RF-4 uçağımız ile ilgili olarak kafaların karışık olduğunu gösteren ilk sinyal oldu. Ardından 11 Temmuz 2012 Tarihinde yapılan açıklama kafaları iyiden iyiye karıştırdı.

Çünkü o güne kadar “22 Haziran 2012 tarihinde, Doğu Akdeniz’de, uluslararası hava sahasında, Suriye tarafından düşürülen uçak” ifadesinin yerini “  22 Haziran 2012 tarihinde, Doğu Akdeniz’de, uluslararası hava sahasında, görev uçuşu yaparken, radar ve telsiz teması kesilen ve müteakiben Suriye resmi makamlarınca kendileri tarafından düşürüldüğü iddia edilen” ifadesi aldı.
Bu konuda akla gelebilecek sorulara geçen hafta içinde yayımladığımız “Füze Değilse Ne?” başlıklı yazımızda yanıtlar bulmaya ve enine boyuna değerlendirmeye çalıştık. Bu nedenle doğrudan Dünya gündeminde öne çıkan başlıklarla başlayalım.
Annan ile Esad geçiş hükümetini görüştü
Birleşmiş Milletler ve Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile yaptığı görüşmede, geçiş hükümeti kurulması olasılığının ele alındığını söyledi. Suriye, İran ve Irak'ı ziyaret eden Annan temaslarıyla ilgili BM Güvenlik Konseyi’ni bilgilendirdi. Video konferans yoluyla katıldığı toplantının ardından basına açıklamalarda bulunan Annan, Esad'ın, muhaliflerle geçiş hükümeti kurulmasının yollarını aradığını ve rejim için muhatap olarak görev yapacak 'bir isim önerdiğini' söyledi.
"Sorun silahla değil, müzakereyle halledilir"
BM ve Arap Birliği’nin Suriye özel temsilcisi Kofi Annan, Suriye’deki sorunun silahla değil, müzakereyle çözülebileceğini belirterek, bizzat Suriyelilerin kendi geleceklerine karar vermeleri gerektiğini söyledi.
Devlet televizyonunun haberine göre, Suriye konusunda görüşmelerde bulunmak üzere Tahran’da bulunan Annan, Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi ile görüştü. Görüşmenin ardından yapılan ortak basın toplantısında konuşan Annan, Suriye’deki soruna barışçıl çözüm yolları aradıklarını bu çerçevede İranlı yetkililerle görüş alışverişinde bulunduğunu belirtti.

Suriye’deki krizin sona ermesi, istikrar ve güvenliğin sağlanması için herkese sorumluluk düştüğünü anlatan Annan, ”Altı maddelik barış planın uygulanabilmesi için İran’ın yakın işbirliği ve desteğine ihtiyaç var” dedi.

Annan şunları kaydetti: ”Suriye’deki krizin aşılması için önce hükümet ve muhalif grupları müzakere masasına oturmaya ikna etmeli. İki taraf da sorunun silahla değil, müzakereyle halledileceğini bilmeli. Sonunda kendi gelecekleri için karar verecek olan bizzat Suriyelilerdir.” Geç kalınması durumunda Suriye’deki krizin bölgesel ve uluslararası bir boyut kazanabileceği uyarısında bulunan Annan, silahların bir an önce susturulması gerektiğini söyledi.
ABD resti çekti, Rusya satışı durdurdu ve nihayet...
Suriye krizi ile ilgili bölgede diplomatik tur yapan, Birleşmiş Milletler ve Arap Birliği'nin Suriye özel temsilcisi Kofi Annan Bağdat'a eldi. Annan bugünkü temaslarında Irak Başbakanı Nuri el Maliki ile görüşecek.  

Annan pazar günü Suriye'ye gitmiş, dün de Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'la görüştükten sonra İran'a geçmişti. Bağdat'a gelmeden önce Tahran'da gazetecilere konuşan Annan, krizin çözümü konusunda önemli açıklamalar yaptı. Özel temsilci, İran'ın çözüm konusunda pozitif bir rol oynayabileceğini söyledi.
Rusya, Suriye'ye silah ihracatını askıya alıyor
Rusya, Suriye'deki durum yatışıncaya kadar bu ülkeye silah ihracatını askıya alacağını açıkladı.  Rus askeri ve teknik işbirliği kurumu başkan yardımcısı Viyaçeslav Zirkaln, Rus haber ajanslarına yaptığı açıklamada, Rusya'nın Suriye ile yeni silah anlaşması yapmayacağını ve artık silah yollamayacağını belirtti. Zirkaln, Rusya'nın bugüne kadar Suriye ordusuna daha önce tedarik edilen silahların yedek parçasını ve onarım desteği sağladığını ifade etti. Rus yetkili, ülkesinin Suriye'ye helikopter ya da taarruz uçağı satmadığını da söyledi.
Rus savaş gemileri Ege'ye açıldı!
Rusya Federasyonu’na ait 4 savaş gemisi İstanbul ve Çanakkale boğazlarını geçip Ege Denizi’ne açıldı. Türk makamlarına daha önce geçecekleri bilgisi verilen Rus Donanması’na ait 'Nikolay Filçenkov' ve 'Caktarz' isimli çıkarma gemileriyle 'Tsezar Kunikov' isimli muhrip ve 'SB-5' isimli yardımcı gemi, bugün saat 06.50'de Marmara Denizi’nden Çanakkale Boğazı’na giriş yaptı. 

Türk sahil güvenlik botlarının eşliğindeki savaş gemileri 36 mil uzunluğundaki Çanakkale Boğazı geçişlerini 2 saat 25 dakikada tamamlayıp Ege Denizi’ne açıldı. 
Suriyeli eski bürokrattan Esad'a ağır suçlama
Suriye'nin eski Petrol Bakan Yardımcısı Abdo Hüsamettin, Suriye lideri Beşar Esad'ı, Humus ve Banyas'taki petrol rafinerilerinden elde ettiği geliri halkına karşı katliam yapmak için kullanmakla suçladı. Suriye'den kaçan en üst düzey sivil bürokrat olan Hüsamettin'in iddiasına göre, Esad, Deyr ez Zor kentinin kontrolünü kaybetmesi halinde bu bölgedeki petrol yataklarını ateşe verecek.
Hürriyet Daily News'tan İpek Yezdani'ye konuşan Hüsamettin, Suriye rejiminin Humus ve Banyas'ta iki büyük petrol rafinerisi işlettiğini ve ordunun yakıt ihtiyacının bu rafinerilerden elde edilen petrolle sağlandığını söyledi.
Suriye eski Petrol Bakanı, "Bu rejim insanları acımasızca katlediyor. Suriye'deki durumu daha fazla kabul edemedim ve görevimi bırakıp ailemle birlikte kaçmaya karar verdim. Eşimi ve çocuklarımı da alıp kaçtıktan sonra rejim oradaki tüm malvarlığıma el koydu" diye konuştu.
WikiLeaks'ten Esad'a darbe
WikiLeaks'ten yapılan açıklamada, Suriye'de üst düzey devlet yetkililerine ait 2 milyon elektronik postanın bugünden itibaren yayınlanmaya başlandığı belirtildi. Açıklamada, yayınlanmaya başlanan elektronik postaların sadece Suriye yönetimini değil aynı zamanda muhalifleri de kızdıracağı belirtildi.
Suriye'den kritik tatbikat
Suriye resmi haber ajansı SANA'nın haberine göre, ordunun olası bir kara, deniz ve hava saldırısı karşısında üzerine düşen görevi yerine getirebilme gücünü denemeyi hedeflediği bir tatbikat düzenlediği kaydedildi.
Akdeniz kaynıyor!
Suriye’nin geniş çaplı hava ve deniz tatbikatı başlatmasıyla birlikte Doğu Akdeniz sularına doğru, NATO ülkeleri ve Rusya’dan çok sayıda savaş gemisi yola çıktı. Suriye krizine askeri müdahalede bulunmayacaklarını açıklayan NATO ülkeleri ile Beşar Esad rejimini devirmeye yönelik her türlü operasyona karşı çıkan Rusya, Suriye kıyıları açıklarına donanma gücü yığmaya başladı.
Rusya yolda, Batı donanmaları Suriye açıklarında
Suriye’de iç gerginliğin tırmandığı, uluslararası tartışmaların da sertleştiği bir sırada, çok sayıda ‘ilgili ülkenin’ donanması, Doğu Akdeniz’de toplanmaya başladı. İsrail, İngiltere ve Türkiye’nin bölgede tatbikat düzenlediği haberleri gelirken, Rusya, donanmasının Batı ülkelerinin muhtemel bir ablukasında Suriye’ye giden Rus ticari gemilerini koruma emriyle bölgeye ilerlediğini açıkladı.
Rusya: Gözlemcilerin süresi uzatılsın
Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Aleksandr Pankin, Rusya'nın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne uluslararası gözlemcilerin Suriye'deki çalışma sürelerinin üç ay daha uzatılmasına yönelik karar tasarısı sunduğunu açıkladı.
Esad'ın elçisi muhaliflere katıldı
Suriye'nin Irak Büyükelçisi’nin muhaliflerin safına katıldığı duyuruldu. Açıklama Suriyeli muhaliflerden geldi. Suriye'nin Irak Büyükelçisi Nawaf El-Fares, Esad rejiminin askeri operasyonlarını protesto için muhaliflerin tarafına geçme kararı aldı.
'Rusya anlamalı Suriye'de yaşanan bir devrim'
Suriye Ulusal Konseyi Başkanı Abdülbasid Seyda, bugün Moskova'da Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'la buluştu. Seyda, "Rusya, Suriye'deki olayın muhalefetle, iktidar arasında bir anlaşmazlık değil, devrim olduğunu anlamalı" dedi.
'Katliamdan Annan sorumlu'
Suriyeli muhalifler, Esad rejiminin Hama'nın Terymsi köyünde katliam yaparak 200'dan fazla kişiyi öldürdüğünü iddia etti. Suriye devlet televizyonu ise, silahlı kişilerin köyü basarak onlarca kişiyi öldürdüğünü savundu. Suriyeli Müslüman Kardeşler, son katliamdan Annan'ı sorumlu tuttu.
Suriye Tiremse'de yaşananın "katliam" olduğunu yalanladı
Tiremse köyünde perşembe günü, 200’e yakın insanın öldürüldüğü öne sürülen olayla ilgili, Suriye hükümetinden ilk açıklama, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Cihad Makdissi tarafından yapıldı. Sözcü Makdissi bugün yaptığı açıklamada, Tiremse'de yaşananların "katliam" değil, "çatışma" olduğunu söyledi ve ordu güçlerinin tank ve helikopterlerle saldırdığını yalanladı.
Güvenlik güçlerinin sadece hafif silahlar kullandığını ve beş binayı hedef aldığını ifade eden Makdissi, Tiremse'de 39 kişinin hayatını kaybettiğini, bunlardan ikisi hariç hepsinin silahlı kişiler olduğunu belirtti. 
Annan Moskova’ya gidiyor
BM-Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan'ın, yarın Moskova'ya gideceği ve ertesi gün, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya gelerek, Suriye'deki olayları görüşeceği bildirildi.
Birleşmiş Milletler Genel sekreteri Ban Ki-moon'un ise Suriye'de olan son gelişmeleri değerlendirmek üzere Çin'e gideceği açıklandı.
Suriyeli muhaliflere şok suçlama
Geçtiğimiz perşembe günü Suriye'nin Halep kenti yakınlarında kaçırılan Filistin Kurtuluş Ordusu'na (FKO) mensup 14 kişi, İdlib kentinin yakınlarında öldürüldüğü ortaya çıktı.
Putin o sözleri not etti!
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin,ABD'li bazı yöneticilerin Rusya karşıtı sert söylemlerini "Not ettiğini" söyledi.
Son günlerde ABD'li üst düzey yöneticilerden Rusya'ya yönelik sert açıklamalar geldiğini belirten Putin, "ABD'li yöneticilerin Rusya karşıtı sert söylemlerini not ediyorum" dedi.

"Uluslararası alanda güç kullanımı kararının Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından verilebileceğini" belirten Putin, "Uluslararası ilişkilerde ortak hareket etmek ve uzlaşma aramak önceliğimiz olmalıdır. Bu politikayı İran'ın nükleer problemi,Afganistan gibi tüm sorunlu noktalarda uygulamalıyız" diye konuştu.

Putin, Rus diplomatlara ülkenin çıkarlarını korumaları çağrısında bulunan, "Dünyadaki her gelişmeye hazırlıklı olmalısınız. Rusya'nın çıkarlarının bulunduğu konularda, daha hızlı tepki göstermeli ve çıkarlarımızı zedeleyecek gelişmeleri önlemeye çalışmalısınız" ifadesini kullandı.

Rusya'nın dünya silah pazarındaki yerine de değinen VladimirPutin, Rus askeri silahlarını dünya pazarına sunmakta tereddüt etmemeleri gerektiğini, ABDFransaİsrail gibi ülkelerin bunu neredeyse devlet politikası olarak uyguladıklarına dikkati çekti. 
Hürmüz krizinde son gelişme
İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi, 'Herhangi bir sebepten dolayı İran'ın Basra Körfezi'ne girişi engellenirse, İran gereken tavrı alacaktır' diyerek böyle bir durumda Hürmüz Boğazı'nı kapatabileceklerini, ama işlerin o noktaya gelmeyeceğin düşündüğünü söyledi.
Salihi, ayrıca Suriye halkının 2014'teki seçimlerde diledikleri lideri seçmeleri gerektiğini ve yabancı ülkelerin Suriye'deki krizi büyüttüğünü belirtti. Salihi, 2014'e kadar Suriye'deki tansiyonun tırmanmasını önlemek gerektiğini belirtti.  
Suriyeli Kürtler için devrede
Suriye'de şiddet olaylarının devam ettiği bir dönemde Kürt lider Mesud Barzani, Suriyeli Kürtleri, bu ülkedeki krizde ortak bir tutum benimsemeleri için Erbil'de bir araya getirdi.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani, Suriye'de rejim karşıtı hareketlerin başlamasından sonra aralarındaki görüş ayrılıkları artan Suriye Kürtlerini ortak bir tutum benimsemeye ikna etmek için çalışmalarına hız verdi.
Barzani Kürtler'i birleştirdi
Kuzey Irak Bölgesel Kürt yönetimi Başkanı Mesut Barzani, Suriye'de uzun süreden bu yana çatışma halinde olan Kürt siyasi grupları barıştırdı. Erbil anlaşmasına göre taraflar Kürt halkının haklarının kazanılması için ortak tavır sergileyecek.
Suriyeli Kürtlerin 'birlik' fotoğrafında ilginç ayrıntı
Suriyeli Kürtlerin 'birlik' fotoğrafında kaçırtan ve kaçırılan liderler yan yana geldiler. Suriyeli Kürt liderleri Kuzey Irak ’a çağırarak aralarındaki sorunları çözüp birlikte hareket etmeleri için 7 maddelik bir anlaşma imzalatan Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’nin, liderlerle çektirdiği birlik fotoğrafında ilginç bir ayrıntı ortaya çıktı.
Suriye’de PKKyanlısı olarak bilinen Demokrat Birlik Partisi (PYD) tarafından, geçen ay Barzani ile görüşmeye giderken kaçırılan Suriye Özgürlük Partisi lideri Mistefa Cuma ve kendisini kaçırttığı iddia edilen PYD’nin lideri Salih Müslim, birlik fotoğrafından Barzani’nin arkasında yan yana durdu. 
İngiliz basınından ilginç iddia
Guardian, Suriye’deki kilitlenmenin sadece askeri ambargo ile kırılabileceğini savunarak, “CIA, Türkiye’nin güneyinde isyancılara ikmal maddeleri sağlamak için zaten angaje oldu ve Türk Hava Kuvvetleri, eylem için hazırlanıyor” görüşünü ileri sürdü.
İngiliz Guardian gazetesinde köşe yazarı ve dış politika uzmanı Jonathan Steele, Suriye’deki kilitlenmenin sadece askeri ambargo ile kırılabileceğini ileri sürerek, Rusya ve batının, Suriye’de bir ateşkes sağlamak ve geniş çapta sivil savaşın durdurulması için baskılarını kullanmak zorunda olduklarını savundu.
Suriye’de hükümetin kayıpları artmasına rağmen ortalamanın üzerinde güç ve aktivistlerin kitlesel tutuklanmasıyla kazanabileceklerine inandıklarını ifade eden Steele, isyancıların ABD başkanlık seçimleri geçtikten sonra Libya tarzı bir NATO saldırısına bel bağladıkları görüşünü dile getirerek, “CIA, Türkiye’nin güneyinde isyancılara ikmal maddeleri sağlamak için zaten angaje oldu ve Türk Hava Kuvvetleri, eylem için hazırlanıyor” iddiasında bulundu. Jonathan Steele, Suriye'de müzakereleri başlatmanın çaba gerektireceğini, kutuplaşmanın uç noktalarda olduğunu ve müzakereleri tavsiye eden muhaliflerin rejime alet olmakla suçlandığını belirterek, Esat tarafının ciddi ödünler için hazır olduğuna ilişkin kesin bir belirti olmadığını ancak, şiddetli iç savaşın da devam etmesine izin vermenin de daha iyi bir seçenek olmadığını kaydetti.
Libya'da İslamcılar umduğunu bulamadı
Libya'da Muammer Kaddafi'nin geçtiğimiz yıl devrilmesinin ardından yapılan ilk özgür seçimlerde liberallerin oluşturduğu, Mahmud Cibril'in liderliğindeki Ulusal Güçler İttifak Partisi önde gidiyor. İslami eğilimli Adalet ve İnşa Partisi ise ikinci sırada bulunuyor. 
 
Suudi Arabistan'da Şii isyanı
Suudi Arabistan'ın doğusunda Şiilerin yoğun yaşadığı Katif kentinde Şii din adamı Şeyh el-Nimr'in tutuklanması sonrasında çıkan çatışmada iki kişi güvenlik güçleri tarafından öldürüldü.
İran'ın İngilizce yayın yapan devlet televizyonu Press TV'nin haberine göre, Suudi Arabistan'ın doğusunda Şiilerin yoğun yaşadığı bölgelerde son iki aydır isyan yaşanıyor. Suudi Arabistan polisinin, dün Katif şehrinde Şii dini lider Şeyh el-Nimr'i gözaltına alması sonrasında çıkan olaylarda iki kişi öldü. Press TV'nin haberinde, güvenlik güçleriyle, Şiiler arasında çıkan olaylarda onlarca kişi de yaralandı.
Suudi Arabistan resmi haber ajansı SPA'da yer alan haberde ise, "Şeyh el-Nimr, hükümetle ülkenin Şii azınlığı arasında tansiyonun yükseldiği bir bölgede silahlı çatışma ve kazayla sonuçlanan araç takibi sonrasında tutuklandı" denildi.
Yargıdan Mursi'ye bir darbe daha
Mısır'da Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin feshedilen meclisi toplantıya çağırması siyasetle yargıyı karşı karşıya getirdi. Mursi'nin kararı sonrası toplanan Mısır Anayasa Mahkemesi, Halk Meclisi'nin fesih kararının ''kesin ve bağlayıcı'' olduğunu açıkladı.
Mursi yargı kararına boyun eğdi
Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'den yargı ile arasındaki tansiyonu düşürmeye yönelik bir açıklama geldi. Mursi’nin feshedilen meclisi toplantıya çağırma kararını durdurduğunu açıklayan Anayasa Mahkemesi’nin iradesine saygı göstereceği belirtildi.
İsrail doğu Akdeniz'de askeri varlığını artırmaya hazırlanıyor
İsrail, Türkiye ile ihtilaf konusu olan doğu Akdeniz'deki doğal gaz arama ve çıkarma çalışmalarının korunması için bölgedeki askeri varlığını artırmaya hazırlanıyor.
İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak ile Genelkurmay Başkanı Benny Gantz tarafından onaylanan plan kapsamında, donanmaya dört yeni savaş gemisi sağlanacak, daha fazla asker görevlendirilecek ve "şoval" adlı insansız hava araçları devriye faaliyetlerine katılacak.
Toplam 1 milyar dolarlık bir bütçe ayrılan plan, İsrail'in doğu Akdeniz'deki doğal gaz platformlarının "terörist saldırılardan" korunmasını hedefliyor.
İsrail Ege'de askeri tatbikat yapacak
İsrail donanmasına ait savaş gemilerinin Batı Ege bölgesinde atış tatbikatı yapacağı bildirildi. Yunan medyası, Yunanistan-İsrail askeri işbirliği çerçevesinde gerçekleştirileceğini belirttiği tatbikatın 18 Temmuz'da Milos Adası'nın kuzeyinde yer alan "Karavia" atış bölgesinde icra edileceğini duyurdu.
Sadece İsrail'e ait savaş gemilerinin yer alacağı tatbikatta, gerçek mermilerin kullanılacağı ve Parnithas dağındaki radarlar tarafından koordine edileceği belirtildi.
Tatbikatla ilgili bölgedeki gemi ve uçakların NAVTEX aracılığıyla uyarıldığı belirtilen haberlerde, tatbikatta yer alacak gemilerin sayısı ve tipi ile ilgili bilgi verilmedi. 
Yunanistan'dan Türkiye'ye yeni vize kolaylığı
Avramopulos, Turizm Bakanı Olga Kefaloyanni ile yaptığı görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, turizmi geliştirerek, ülkeye daha çok ziyaretçi çekebilmek için bazı önlemler almayı kararlaştırdığını belirtti.  Bu konuda atılacak ilk adımın ülkeye girişleri kolaylaştırmak olduğunu ifade eden Avramopulos, bu çerçevede dış temsilciliklere Schengen ilgili sorun olmayan durumlarda vizelerin en geç 48 saat içinde verilmesi, 12 yaşın altındaki çocuklardan, öğrencilerden ve özel sınıfa giren diğer vatandaşlardan vize ücreti alınmaması ve daha önce gerekli evrakı tedarik ederek ülkeyi ziyaret etmiş olanlara ise çok girişli olmak üzere 5 yıla kadar vize verilmesi yönünde talimat verildiğini açıkladı.
Avramopulos: Türkiye "casus belli"yi kaldırsın
Yunanistan'ın yeni dışişleri bakanı Dimitris Avramopulos, Türkiye ile ilişkilerde önceliklerini açıkladı. Atina hükümeti, Yunanistan'ın karasularını genişletmesi halinde bunun savaş sebebi sayan Ankara'nın "casus belli" kararını iptal etmesini istiyor.
Avramopulos, Türkiye'nin deniz hukukuna uyması konusunu Türkiye-AB üyelik müzakereleri çerçevesinde gündeme getirmeyi sürdüreceklerini açıkladı. Dış politikada yeni doktrin hazırladıklarını söyleyen Yunan bakan, Kıbrıs'ta çözüm için çok önemli bir fırsatın kaçtığını söyledi. 
Avramopulos, Fener Rum Patrikhanesi ile Yunanistan'daki Türk azınlık konularının aynı statüye konulamayacağını öne sürdü.
FT'den Rumlara ağır eleştiri
Financial Times, başyazısında Rum Dönem Başkanlığı ile ilgili “Kıbrıslı Rumlar, Kıbrıs ihtilafında dar Türk karşıtı hedefleri için sık sık AB meselelerini rehin aldılar. AB dayanışması ilkesini, adeta kırılma noktasına kadar sınadılar” eleştirilerinde bulundu.
Yunanistan'da koalisyon hükümetinde çatlak
Hükümetteki ilk çatlak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yardımcısı Nikolaos Nikolopulos'un görevinden istifa etmesi ile yaşandı. Nikolopulos yaptığı yazılı açıklamada, hükümetin yardım anlaşması şartlarının yeniden müzakere edilmesine ve çalışma alanındaki çarpıklıklara öncelik vermediği gerekçesiyle görevinden istifa ettiğini belirterek, bu konuların ilk andan itibaren Troyka ile müzakere masasına getirilmiş olması gerektiğini kaydetmişti.
Yeni 'inkâr yasası' yolda
Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, Sarkozy döneminde Türkiye ile ilişkileri kopma noktasına getiren 'inkar yasasından vazgeçmediğini' açıkladı. Fransız basını açıklamayı 'yeni bir inkâr yasası geliyor' şeklinde duyurdu.
'Dönerci cinayetlerinde yeni belgeler'
Almanya'nın Thüringen eyaletinde, 2000-2007 yılları arasında 8'i Türk 10 kişiyi öldürmekle suçlanan aşırı sağcı “Nasyonal sosyalist Yeraltı” adlı terör hücresiyle ilgili yeni dosyaların ortaya çıktığı bildirildi. 
Belgelerde, NSU üyeleri Uwe Böhnhardt, Uwe Mundlos ve Beate Zschaepe'nin de üyesi olduğu aşırı sağcı “Thüringer Heimatschutz” adlı oluşum hakkında yürütülen soruşturma ile ilgili ayrıntıların bulunduğu belirtilen haberde, bu belgelerin ne Federal Suç Dairesi'nde (BKA) ne de NSU ile ilgili kurulan meclis araştırma komisyonlarının elinde bulunduğu kaydedildi.
Uçak krizinde geri adım
Türkiye , Suriye’nin Türk jetini düşürmesi konusunda, ilk ortaya koyduğu “Uluslararası sularda vuruldu” senaryosunu revize ediyor. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ve Genelkurmay Sözcüsü Tuğgeneral Baki Kavun gibi MİT yetkilileri de ellerinde uçağın füze ile vurulduğuna dair bir veri olmadığını açıkladı.
TSK açıklamasındaki ilginç detaylar
Genelkurmay Başkanlığı, Türk uçağının düştüğü 22 Haziran tarihinden bu yana yayımladığı tüm açıklamalarda, TSK'ya ait RF-4 tipi jet için "Suriye tarafından düşürülen uçağımız" tabirini kullanıyordu.
Genelkurmay, bugünkü açıklamasında ise "Suriye resmi makamlarınca kendileri tarafından düşürüldüğü iddia edilen uçağımız" ifadesini kullandı. Genelkurmay Başkanlığı'nın sitesindeki haber başlığının, "Uluslararası Hava Sahasında Suriye Tarafından Düşürülen Uçağımızın Enkazını Arama Kurtarma Faaliyetleri" olduğu görülürken, açıklama metninde şu ifadelere yer verildi: "22 Haziran 2012 tarihinde, Doğu Akdeniz’de, uluslararası hava sahasında, görev uçuşu yaparken, radar ve telsiz teması kesilen ve müteakiben Suriye resmi makamlarınca kendileri tarafından düşürüldüğü iddia edilen Hv.K.K.lığımıza ait RF-4 uçağımız ile ilgili bilgiler bugüne kadar doğru ve tam bir şeffaflık içinde kamuoyu ile paylaşılmıştır. Bundan sonra da aynı şekilde paylaşılmaya devam edilecektir."
Akdeniz'deki iki geminin sırrı
22 Haziran günü Akdeniz ’de düşen, iki pilotun şehit olduğu Türk Silahlı Kuvvetleri ’ne ait RF-4 uçağının nasıl düştüğüne ilişkin kafa karışıklığı, bulunan parçalarda füze ve mühimmat izine rastlanmadığı için arttı. Ancak, uluslararası hava sahasında RF-4 ile iletişimin kesildiği sırada aynı bölgede iki adet Suriye savaş gemisinin bulunması, uçağın gemiden vurulduğu ihtimalini yeniden gündeme getirdi. Suriye donanmasının uçağın enkazının düştüğü bölgeye daha önce ulaşması ve uçağın düşürüldüğünün Suriye makamlarınca daha önce sızdırılması da bu ihtimali güçlendiriyor.
Esad duruş!
Suriye’nin düşürdüğü Türk jetiyle ilgili araştırma sürerken, üst düzey bir Amerikan Dışişleri yetkilisi, müttefik olarak Türkiye’yi desteklediklerini söyleyerek, şöyle konuştu: “Amerikan Yönetimi’nde görev alan ve bilmesi gereken kişiler detayları biliyor. Ancak biz, tartışılan konularda hiçbir detayı açıklamayacağız.”
Sonuçta uçak vuruldu
Uçak uluslararası sularda mı, Suriye karasularında mı vuruldu? Füzeyle mi vuruldu, uçaksavar ateşiyle mi ne fark eder. Sonuçta bizim için müttefikimizin bir uçağının vurulmuş olması önemli. Türkiye, bu konuda ne kadar çok yüksek sesle konuşursa o kadar inandırıcı olacağını düşündü. Sanırım o yüzden Başbakan’a açıklama yaptırdılar. Bu tıpkı İngilizce bilmeyen birine bağırarak konuşan Amerikalıların durumuna benziyor. Ancak biz, bu tartışılan konularda hiçbir detayı açıklamayacağız.
ABD düşen uçakla ilgili tüm bilgileri vermiş
Amerika 'nın Türk Hükümeti ile paylaştığı bütün bilgilerin Türkiye 'nin elindeki bilgilerle çelişmediğine dikkati çeken Ricciardone, şunları kaydetti: “ ABD Hükümeti olarak, düşen uçakla ilgili elimizdeki bütün bilgileri Türk Hükümeti'ne ilettik. Türk Hükümeti'nin yanında olduk, taziyelerimizi ilettik. Amerikan teknik arama imkânları, Türk tarafıyla işbirliği yaptı. Pilotların bulunmasından memnun olduk.”
Erdoğan Putin'den radar verilerini isteyecek
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya'ya yapacağı ziyarette Devlet Başkanı Vladimir Putin'den Türk uçağının düşürülmesiyle ilgili olarak Rusya'nın Suriye'deki Tartus Limanı'nda bulunan radardan elde edilen verileri isteyeceği öğrenildi.
"Türkiye gürlüyor, ama yağmıyor"
İngiltere merkezli Reuters haber ajansı, "Suriye krizi Türkiye'nin yükselen gücünün sınırlarını gösteriyor" başlıklı bir analiz yazı yayımladı. Gazete, Türkiye için "gürlüyor ama yağmıyor" ifadesini kullandı.
Türkiye'nin söylemi sert ama sonucu yok. Şimdiye kadar daha çok Türkiye'nin itidalli tavrını öven uluslararası basında bu kez, Türkiye'nin söylemini sertleştirerek aslında kendi gücüne zarar verdiği mesajını taşıyan bir makale yer aldı. 

Pek çok İngilizce haber sitesi tarafından alıntılanan yazıda,Suriye'nin Türk uçağı düşürmesinin ve Mavi Marmara baskınının, saldırıların arkasındaki ülkeler için bir yaptırım sonucu yaratmadığı savunuldu. "Türkiye için tehlikeli olan durum şu: Düşürülen uçak konusunda olsun, Mavi Marmara olayı konusunda olsun, saldırgan söyleminin sonucu olmayacak görüntüsü ortaya çıkıyor" denildi.

Yazıda,  "Erdoğan'ın, dış politikada daha sık görülen pragmatizm ve ilkesellik karışımına alınganlık eklemeye meyilli olması bazılarında endişe yaratıyor" yorumu yer aldı.  Erdoğan'ın Ortadoğu'daki popülaritesinin düşüşte olduğu savunuldu. 

"Türkiye, Ortadoğu'da hayranlık uyandırmaya devam ediyor. Ama Erdoğan'ın İsrail'e karşı sert söyleminin yarattığı heyecan soğudu. Türkiye'nin tüm askeri ve ekonomik gücüne rağmen Ankara'nın Şam üzerinde etkinliği kalmadı" denildi. 
KKTC’den Ercan’ı kurtarma operasyonu
Kıbrıslı bir Rum, Ercan Havalimanı’nın 600 dönümünü içeren arazisi için AİHM’e gitti. AİHM, KKTC’deki Mülkiyet Komisyonu’na yönlendirdi. Komisyon, arazinin, Kıbrıs Rum Kesimi’ndeki Türk arazisiyle takasını önerdi. AİHM kabul edince, Rum Kesimi, oluşumuna karşı çıktığı Mülkiyet Komisyonu’nun kararını ilk kez tanımış oldu.
Müslümanların gözü Türkiye’de
Uluslararası araştırma şirketi Pew, altı Müslüman ülkede demokrasiye ve komşulara bakışı irdeledi. Ankete göre demokrasiye en çok Türkiye’nin hizmet ettiği görüşü hâkim, Erdoğan en popüler lider. ABD merkezli araştırma şirketi Pew, nüfusunun çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu Türkiye, Mısır, Ürdün, Lübnan ve Tunus’ta, demokrasiye bakışı araştırdı. Mart ve nisan aylarında her ülkede ortalama 1000 kişi ile görüşerek hazırlanan ankette Arap Baharı’ndan bir yıl sonra Ortadoğu’da demokrasiye bakışın nasıl şekillendiği irdelendi.
Dünya Fazıl Say'ı konuşuyor
Ünlü piyanist Fazıl Say hakkında açılan "dini değerlere hakaret" davası Batı basınında yankı bulmaya devam ediyor. Ünlü piyanist Fazıl Say hakkında açılan" dini değerlere hakaret" davası Batı basınında yankı bulmaya devam ediyor. 
Konu Fransa’nın en çok okunan gazetelerinden "Liberation" tarafından gündeme taşındı. Fransız merkez solunun gazetesi, her gün bir Fransız veya yabancı şahsiyeti tanıttığı son sayfasını bugün Fazıl Say'a ayırdı.
Liberation gazetesi, hayat öyküsüne de yer verdiği Fazıl Say'ı "Her geçen gün daha muhafazakâr ve gerici bir Türkiye'de ateizmini ilan etme cüreti gösteren müzisyen" olarak tanımladı.

Say'ın "Osmanlı İmparatorluğu enkazı üzerine Mustafa Kemal tarafından kurulan Cumhuriyet ve laikliğe" bağlılığının hatırlatıldığı portre-haberde, Türk hükümeti de "Müslüman geleneğe dönüş ve ekonomik neo-liberalizm adına zaten zayıf olan klasik müzik orkestralarının bütçelerini daha da azalttığı" gerekçesiyle eleştirildi.

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede,"halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağıladığı" gerekçesiyle Fazıl Say'ın 9 aydan 1,5 yıla varan hapis cezasına mahkum edilmesi istenmişti. Davayla ilgili ilk duruşmanın 18 Ekim 2012 tarihinde yapılmasına hükmedildi.
Ülkemiz ve halkımız için daha iç açıcı bir Dünya gündeminde görüşmek umuduyla saygılarımızı sunarız.
 
Hits: 29050