Geçen bir yılda:
- Baro örgütlenme modelinin yönetemez hale geldiğini göz ardı etmeyi ısrarla sürdürdük ve dayatılan modelin yürürlüğe girmesi ile yönetememenin daha da sorunlu boyutlara ulaşmasını seyrederek, günlük işlerle yetindik
- Yeni Avukatlık Yasası korkumuzun yarattığı edilgenliğimizin, yasamızın katılımımız aranmadan kenarından köşesinden değiştirilmesinin yolunu açtığını, sistematiğinin bozulduğunu önemsemez olduk, son örnek de mesleğe başlayan avukatların ilk 5 yılda baro keseneği ödememelerinin yasalaşması ile gerçekleşti,
- Mesleğimizin sorunlarını mesleğe yeni başlayanların ekonomik sorunlarına indirgedik,
- Ceza avukatlığının, CUMUK avukatlığına dönüşmesini destekledik,
- Başsağlığı mesajlarının avukat intiharlarını durduramadığını anlamadık,
- Müvekkillerimizle ya da karşı tarafla ilişkilerimizi bize saldırabilecekleri düzeye indirdik,
- Günün gereksinimlerini karşılamayan meslek kurallarımızı, reklam yönetmeliğimizi ve diğer yönetmelikleri değiştirme cesaretini gösteremedik,
- Meslektaşlar olarak yasamızın yüklediği görevleri, meslek kurallarımızı unuttuk,
- Birbirimizle rekabeti kırıcı boyutlara çıkardık,
- İş temini yasağını hiçe sayarak, iş sahiplerine ulaşıp, yargılama gideri almadan, sonuç garantisi de vererek vekâlet alındığı, köy kahvehanelerinde bu amaçla toplantılar düzenlendiği ayyuka çıktı, umursamadık,
- Giyim kuşamımıza, yazıp konuştuklarımıza dikkat etmez olduk,
- Tabelalarımız bina yüzeylerini kapsar oldu,
- “Avukat” yerine, danışman, danışmanlık, hukuk bürosu yazmayı daha sever olduk,
- Reklam yasağı kuralı kağıt üzerinde kaldı,
- Müvekkil ile özdeşleşerek adına demeç verme, basın açıklaması yapma olağan davranış oldu,
- Sosyal medyayı mesleğimize yakışmayan içerikte kullanma alışkanlığı kazandık,
- Barolarımız da bütün bunları, gençleşerek hızla artan üye sayısının ve de 2 yıl da bir yapılan seçimin baskı ve endişesi altında ne yazık ki izlemekle yetinir oldu.
2024 yılı 5 Nisan’da aynı listeyi tekrarlamama ümit ve dileği ile…2.4.2023