İş yerlerinde ya da kamu kuruluşlarında göreve getirilecek olan kişilerin yetkinlik, ehliyet , yetenek, deneyim, bilgi, donanım, liyakata göre değil, atamayı yapan ya da belirleyici olan kişiyle olan kanbağı, akrabalık gibi yakınlığa göre belirlenmesine , öznel ve adil olmayan şekilde yapılan ayrımcılığa , akraba kayırma veya kayırmacılığa Nepotizm deniyor.
Google ‘daki araştırmada ise günümüz için Nepotizm, makamını, mevkisini ailesinin yararına suistimal eden kişiler için kullanılıyor. Bir de Kronizm var, bazı kişilerin yetenekleri ve üstünlükleri yüzünden değil, sadece kilit noktalardaki kişilere yakınlıkları sayesinde farklı muamele görmeleri, kayrılmaları olarak tanımlanıyor. Bunları çoğunluğunuz biliyorsunuzdur.
Yazmamın nedeni ise 31 Mart sonrasında CHP ‘li bazı belediyelerde yapılan atamalarla ilgili. Kamuoyuna yansıyan haberlere göre yeğenlerin, baldızların, akrabaların belediyedeki çeşitli makamlara atandıkları, gelen tepkiler üzerine geri adımların atıldığını okuyoruz. Nepotizmin yirmi iki yıldır her türlü örneğini yaşatan bir siyasi iktidar tarafından yönetiliyoruz.
Yurttaş , yoksulluk, işsizlik, gelir dağılımındaki adaletsizlik, siyasi iktidarın otoriter ve totaliter uygulamaları sonucunda yaşattığı baskı, korku, gözdağından kurtulmak için 31 Mart ‘ta Cumhuriyet Halk Partisine destek verdi, kredi açtı. Verilen emek ve mücadele sonucunda kaç yıl aradan sonra CHP, ilk kez birinci parti olmayı başardı.
Kimsenin, sıfatı ne olursa olsun kimsenin açılan bu krediye zarar vermeye, Nepotizm uygulamalarıyla bu başarıya gölge düşürmeye hakkı yoktur. Bir kez daha 1989 yerel seçimlerini hatırlatarak bitirelim.
Anavatan Partisi, 1983 ve 1987 genel seçimlerinde tek başına iktidar olmayı başarmıştı. Liberalleşme, değişim altında başlayan özelleştirme uygulamaları, yapılan zamlar ve enflasyonun düşürülememesi gibi çeşitli uygulamalara yurttaş, 1989 yerel seçimlerinde tepkisini gösterecek, Sosyal Demokrat Halkçı Parti 36 ilde belediye başkanlığı kazanırken.
İl Genel Meclisi sonuçlarında yüzde yirmi dokuza yakın bir oy alarak birinci parti olacaktı. Belediye yönetimlerinde yaşanan çeşitli olumsuzluklar, bir bürokratın tüm partiye mal edilen yanlışlıkları sonrasında 1991 genel seçimlerine gidilecek, yurttaş ise desteğini 67 yaşındaki Süleyman Demirel ‘e vererek Doğru Yol Partisini birinci ve anahtar parti yapacaktı. 1989 ‘un galibi SHP ise üçüncü parti olabilecekti.
Sözlerimi, merhum Mehmet Akif ‘in dörtlüğü ile bitirirken , sizlere sağlık, kolaylık diliyor, saygılarımı sunuyorum. “ KISSADAN HİSSE
Geçmişten adam hisse kaparmış... Ne masal şey!
Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi?
"Tarih"i "tekerrür" diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?
