Başbakan ne zaman “Göbeğini kaşıyan adam diyerek aziz milletimize hakaret ettiler” dese, tehditler artıyor…
Küfür ve hakaret yağmaya başlıyor…
Sayıyorum; bir yılda 22 kez ekranlarda milletin gözünün içine baka baka bunu söyledi, önceki gün grup toplantısında da, etti 23…
Bir daha böyle saldırı sinyali verirse, onu mahkemeye vereceğim…
*
Çünkü herkes biliyor ki “göbeğini kaşıyan adam” millet değil…
Ama ciddi bir çoğunluktur o…
Ben onu tanırım…
Şu sıralarda “Seçim ne zaman” diye soruyordur… Demokratik hakkını kullanmak için değil… Geçen seçimde vali üçlü kanepe getirdiğine göre, bu seçimde oturma odası takımının ne zaman geleceğini kestirmek için…
Ki oyunu gönderene verecek…
O asla gazete, dergi, kitap mitap okumaz…
Zaten diziler dışında haberlere de bakmaz… Baksaydı “Obama kim” diye sorulduğunda “Futbolcu” demezdi…
Ben onu tanırım…
İlgilenmez, duymaz, görmez, bilmez…
Kimden beleş-avanta gelirse, onu alkışlar…
“Niye ben şu bereketli topraklar üzerinde asırlardır yoksulum” diye asla sorgulamaz…
*
Başbakan’ın iktidarını sürdürmesi için “göbeğini kaşıyan adama” ihtiyacı vardır…
Bu yüzden ona toz kondurmaz…
Yoksa bir Başbakan’ın, demokrasinin kalitesini düşüren göbeğini kaşıyan adama kızması gerekmez mi?..
*
Benim ise bir gazete yazarı olarak “göbeğini kaşıyan adamı” eleştirme hakkım vardır…
Hele ülkemizin kaderini, çocuklarımızın geleceğini o belirliyorsa…
Başbakan’ın da tabii ki yazarı eleştirme hakkı olmalı… Ama bilinçli olarak saptırarak, ısrarla yanlış yorumlayarak, gazete yazarlarını susturmak için kullanamaz ve yazarı yandaşlarına hedef gösteremez…
Gösterirse, benim bu yazıyı yazma hakkım doğar…
Bu ülke Başbakan’ın babasının çiftliği değil…
Bizler de onun uşakları olmayız…
Militanlarını üzerimize salması sürerse…
Onu mahkemeye vereceğim…
(Cumhuriyet 10.02.2011)