Tırnak izinin bulunması tecavüz kanıtı olmaz.

~ 22.11.2013, Yargıtay Kararları ~

Yargıtay'dan utandıran karar

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, yerel mahkemenin "Tecavüz var" diye direndiği kararı "Darp yok, sanığın sırtında mağdurenin tırnak izinin bulunması tecavüz kanıtı olmaz" diyerek bozdu.

Haber: MESUT HASAN BENLİ / Arşivi

Kayseri’de yerel bir gazetede çalışan D.H. gazete patronunun oğlunun tecavüzüne uğradığını öne sürüp şikâyetçi oldu. Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi “Tecavüz var” diye sanık H.K.A,’ya 10 yıl hapis cezası verdi. Yargıtay, kararı bozdu. Yerel mahkeme kararında direndi. Davaya son noktayı koyan Yargıtay Ceza Genel Kurulu “Darp yok, sanığın sırtında mağdurenin tırnak izinin bulunması tecavüz kanıtı olmaz” diyerek yerel mahkemenin kararını bozdu. Yerel gazetede çalışan D.H. işinden ayrıldı. Son parasını almak ve vedalaşmak için 26 Eylül 2009 ‘da tekrar gazeteye gitti. İddiaya göre gazetenin patronunun oğlu H.K.A, D.H.’ye tecavüz etti.

Apandisit ameliyatı oldu

Olay sonrası kasık ağrıları olan D.H. Kayseri Doğumevi Hastanesi’ne gitti. Tecavüze uğradığını söylemeden doktorlara muayene oldu. Doktorlar kasıklardaki ağrının apandisit ağrısı olabileceği gerekçesiyle genç kızı ameliyata aldı. Ameliyata rağmen, D.H.’nin ağrıları geçmedi. D.H. başından geçenleri ailesine anlattı.
‘Ruh sağlığı bozulmuş’
Ailenin şikâyeti üzerine Kayseri Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlattı. D.H.’yi Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’na sevk etti. Fakültenin verdiği raporda, tecavüz kaynaklı bulgular bulunduğu tespiti yapıldıktan sonra genç kızın ‘ruh sağlığının bozulduğu’ belirtildi. Rapor üzerine savcılık H.K.A hakkında, ‘nitelikli cinsel saldırı, mağdurun beden ve ruh sağlığını bozacak şekilde cinsel saldırı, kişiyi hürriyetten yoksun kılma’ suçlarında dava açtı. Dava Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi’de görüldü. Yapılan duruşmalar sırasında genç kız sanığı gördüğü zaman sinir krizleri geçirdi. Sanık H.K.A. savunmasında genç kızla birlikte olduktan sonra arabayla evine D.H’yi bıraktığını ve bunun MOBESE kameralarında tespit edilebileceğini söyledi. Mahkeme yaptığı araştırma sırasında sanığın belirttiği saatlerdeki MOBESE kayıtlarının da silindiği tespit edildi. Mahkeme, H.K.A.’ya cinsel saldırı suçundan önce 10 yıl hapis cezası verdi. Cezadan indirim yaptı ve 8 yıl hapis cezasına hükmetti. Kişiyi hürriyetten yoksun kılma suçundan da 2 yıl 5 ay hapis cezası verdi. Mahkemenin kararını her iki taraf da temyiz etti.

Yargıtay kararı bozdu
 

Kararın temyiz incelemesi ise Yargıtay 14. Ceza Dairesi tarafından yapıldı. Yargıtay, yerel mahkemenin verdiği kararı bozdu. Kararda, genç kızın, hastaneye giderken olayı gizlediği bu nedenle apandisit ameliyatı olduğunu ve daha sonra olayı ailesine anlattığına dikkat çekilerek şöyle denildi: “Mağdurede darp cebir izi bulunmaması, yine D.H.’nin, sanığın sırtını tırnakları ile çizdiği yönündeki beyanı kapsamında sanığın alınan doktor raporunda sırt bölgesinde yere paralel bel üst kısmında üç adet cilt scarına benzer iz mevcuttur. Muhtemel bu iz cilt hassas olduğu için kaşıntı da dahi oluşabilir ya da kilo vermeye bağlı scar görüntüsüdür’ biçiminde tarif edilen bulguların olay harici nedenlerle meydana gelmiş olabilir. Eylemin zorla gerçekleştiğine dair inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek sanığın beraatine karar verilmeliydi” diyerek kararı bozdu. 

Tecavüze uğradı çünkü…


Bozma kararından sonra dava dosyası tekrar yerel mahkemeye gönderildi. Mahkeme ilk kararında direndi. Kararda, sanıkta bulunan çiziklerin nedeninin neden kaynaklandığını tam olarak tespit edilmediğine vurgu yapılarak, “Sanıkla mağdurenin önceden bir flört ilişkilerinin olduğuna dair bir delil dosyada mevcut değildir. Olağan hayat koşullarında cinsel ilişkiyi meslek edinen kadınlar haricinde bir bayanın aniden gelişen bir olay nedeniyle bir erkekle cinsel ilişkide bulunmayı istemesi mümkün değildir. Olay nedeniyle mağdurenin ruh hali bozulmuştur. İradi/gönüllü olarak cinsel ilişkiye giren bir bayanın ruh sağlığının bozulma ihtimali tıbben ve ilmen mümkün değildir. Bu durum cinsel ilişkinin zorla gerçekleştiğine bir karinedir. Mağdurenin kişilik durumu, daha önce bir ilişki yaşamamış olduğu sanığın sosyolojik konumu yaş, fiziki, yapısı, sanığın kaçamaklı ve hayatın olağan akışına uygun olmayan savunmaları doktor raporu birlikte değerlendirildiğinde cinsel ilişkinin rızai olmadığının kanıtdır. Bir an için cinsel ilişkiye rızai olarak başlansa dahi süreç içinde mağdurenin karşı koyması ve ilişkinin devamını istememesi halinde dahi cinsel saldırı suçu oluşmaktadır” denildi. 

Kurul da inanmadı 

Direnme kararı üzerine dava dosyası Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun gündemine geldi. Kurul, yerel mahkemenin direnme kararını bozdu.

Radikal

Yargıtay Kararları | Tüm Yazıları
Hits: 92147