Boşanma gerekçesi sayılamayacak davranışlar

~ 19.01.2015, Yeni Yaklaşımlar ~

Yargıtay uygulamasında evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma konusu olmayan davranışlara da açıklık getirmek gereklidir.

Evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma konusu olmayan davranışlara verilecek örnekleri aşağıdaki gibi ayrımlayabiliriz.

İradi olmayan davranışlarda bulunmak,

Salt fiili ayrılığın bulunması,

Hastalıklı olmak Özel gereksinimli olmak,

Bedensel farklılıkları bulunmak,

Yasal haklarım kullanmak,

Tepki niteliğinde davranışlarda bulunmak,

Sulh girişimini reddetmek,

Çocuğu olmamak,

Vaat edilen altınları almamak,

Yaş farkı bulunmak,

Çocuğun ölümüne sebep olmak,

Cinsel tacize uğramak.

Şimdi bu konuya ilişkin olmak üzere Yargıtay’da yaptığımız uygulamaya örnekler de vermek suretiyle ayrıntılı açıklamalarda bulunacağım.

A- İRADİ OLMAYAN DAVRANIŞLARDA BULUNMAK

İradi olmayan davranışlar, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma konusu olmayan davranışlardan sayılmaktadır.

Öncelikle belirmek gerekir ki dava ve taraf ehliyeti kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her safhasında aile mahkemesi hâkimi tarafından kendiliğinden nazara alınır.

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma kararı verilebilmesi için taınk anlatımlarında sözü geçen ve boşanmaya sebep olarak gösterilen eylemlerin iradi olması gerekir.

726 Davalı akıl hastası ise kendisinin ilil ehliyeti bulunmadığından boşanma davasının adına vasisine yöneltilmesi ile vasisisinin varsa göstereceği delillerin toplanması ile sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 165 hükmüne göre eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.

İradi olmayan eylemlere dayalı olarak açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davasının reddi gerekir.

Bu sebeple eylemelerin iradi olmadığı yönünde duraksama varsa öncelikle bu konu araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir

Boşanma kararı verilebilmesi için Yargıtay’ın kararlılık gösteren uygulamasına göre davalının eylemlerinin iradî olması şarttır.

743 sayılı Türk Kanunu Medenîsinde de aynı uygulama vardı.

Yargıtay, "dayanılmaz bir ruhsal dürtüyle, kişinin hırsızlık yapma gereksinimi duyması ile beliren hastalık" olan kleptomani hastalığını iradî olmayan davranış olarak boşanma sebebi saymamaktadır.

4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 166 E I düzenlemesinde eylemin isteyerek olması mutlak bir koşul olarak değerlendirilmemelidir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 166 E I maddesinde ortak yaşamı çekilmez kılan ve evlilik birliğini temelinden sarsan her türlü eylem boşanma sebebi olarak öngörülmüştür.

Kanaatimizce eşi;

sürekli olarak apartmanda onun bunun eşyasını çalıyorsa.

kadın veya koca her defasında eşyası çalınanlarla muhatap oluyorsa,

bedellerini ödemek zorunda kalıyorsa,

çalınan eşyayı bulup yüzü kızararak mal sahibine geri vermek zorunda kalıyorsa,

eşinin bu davranışları yüzünden kendi ana babası dahil akraba ziyaretlerini bile kesmek zorunda kalmışsa 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 166 E I koşulları oluştuğundan boşanrtıaya karar verilmelidir. Unutulmamalıdır ki kleptomani 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 165 hükmünün öngördüğü şekilde bir akıl hastalığı da sayılmadığından akıl hastalığı sebebiyle boşanma davası açılabilmesi de olanaklı değildir. Boşanmada özel sebep oluşmuyorsa genel sebebe dayanılabilmelidir.

Bu durumda davacıya bir çözüm getirmek amacıyla seni eylemli ayrılıktan ’9 boşayalım" denilmesi katlanılması zor bir durumdur. 

Davalı akıl hastası olup eylemleri iradi olmadığından davanın reddi gerekirken kabulü ile boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırı ise de boşanma hükmü temyiz edilmemişse boşanma bölümü kesinleşir.

Kendisine yasal danışman atanan eşin fiil ehliyeti var olduğundan kusurlu davranışlarından sorumludur.

B- FİİLİ AYRILIĞIN BULUNMASI

Fiili ayrılık diğer koşullan da varsa eylemli ayrılık sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 E IV) davasına konu olabilir. 

Salt Ayrılık Bulunması

Salt fiili ayrılık evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma konusu olmayan davranışlardan sayılmaktadır.

2- Uzun Süren Ayrılık Bulunması

Fiili ayrılığın uzun süre devam etmiş olması evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma konusu olmayan davranışlardan sayılmaktadır.

C. HASTALIKLI OLMAK

Evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma konusu olmayan davranışlardan bir diğeri hastalıklı olmadır.

Davalının evlilik birliğine ilişkin görevlerini hastalık sebebiyle yerine getiremediği anlaşılırsa boşanma kararı verilemez.

Ancak hastalıklı olmak konusuna açıklık getirmek gerekmektedir.

Tedavi Edilebilir Akıl Hastası Olmak

4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 165 hükmüne göre eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse. hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.

Evliliğin sadakat ve kara gün'48 dostluğu temelinde kurulduğu düşünüldüğünde akıl hastalığının boşanma sebebi sayılması yadırganabilir. Ancak bugün hukuk düzenlerinin vardığı nokta: "sonsuz bir felâketten, felâketli bir son daha iyidir" .

Eşlerden biri akıl hastası olup da hastalığın geçmesine olanak bulunduğu resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmişse evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davasının reddi gerekir.

2- Bulaşıcı Olmayan Hastalıklı Olmak

Davalı eşin hastalığının bulaşıcı nitelikte olması durumunda tedavi olanağı da yoksa boşanma kararı verilebilir.

Davalı eşin hastalığının bulaşıcı nitelikte olmaması durumunda evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davasının reddi gerekir.

3- Tedavi Edilebilir Hastalıklı Olmak

Davalı eşin hastalığı tedavi edilebilir nitelikte ise' sadece bu hastalığı/özüre dayalı olarak açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 E I-ll) davasının reddi gerekir. Yeter ki tedaviden kaçındığı kanıtlanmış olmasın. Bu nedenle tedavisi süren ve tedavi edilebilir bir hastalık nedeniyle boşanma kararı verilemez.

Davalı eşin tedavi edilebilir nitelikte hastalığına örnekler verebiliriz. Epilepsi (sara) hastalığı başlı başına bir boşanma sebebi değildir.

Epilepsi (sara) hastalığı bulunan davalı eş hastalığının tedavisinden ka-çınıyorsa bu olgu diğer eşin açabilmesi için bir boşanma sebebi oluşturur.

Davalı eşin ağız ve vücut kokusu bulunması başlı başına bir boşanma sebebi değildir. Ancak ağız ve vücut kokusu bulunan davalı eş hastalığının tedavisinden kaçınıyorsa bu olgu diğer eşin açabilmesi için bir boşanma sebebi oluşturur.

Davalı eşin geceleri yatağını sık sık ıslatması ancak rahatsızlığın sürekli nitelikte bulunduğu tıbbi raporla anlaşılmışsa bir boşanma sebebi oluşturur.

Sedef hastalığı başlı başına bir boşanma sebebi değildir.

D- ÖZEL GEREKSİNİMLİ OLMAK

Özel gereksinimli olmak akıl hastalığı dışında bir boşanma sebebi oluşturmadığı halde özel gereksinimli hastanın bakımı ile ilgilenmemek özel gereksinimli eşin dava açabilmesi için bir boşanma sebebi oluşturur.

Özel gereksinimli eşe fiziksel şiddet uygulanması özel gereksinimli eşin dava açabilmesi için bir boşanma sebebi oluşturur.

E- BEDENSEL FARKLILIKLARI BULUNMAK

Evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davası bedensel farklılıklara dayalı olarak açılmışsa reddi gerekir.

Örneğin kaza sonucu kolunu, bacağını kaybeden, kör olan kişiye karşı diğer eş sadece bu sebeple evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davası açamaz.

Aynı şekilde bedende aşırı derecede et beni bulunması da bir boşanma sebebi değildir.

“...Derideki et beni (yaygın) tek başına boşanma sebebi kabul edilemez Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz gerekçe ile boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.” 

F- YASAL HAKLARINI KULLANMAK

Yasal haklarını kullanma da evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında (TMK. m. 166 E 1-11) boşanma konusu olmayan davranışlardan sayılır.

Yasal haklarını kullanma çeşitli şekillerde gerçekleşmektedir. Yasal haklarını kullanmanın odaklandığı olguların en yaygın olanları aşağıdakilerden ibarettir;

Cumhuriyet Savcılığına zararlandırma amacı taşımayan başvuruda bulunmak,

Nafaka borcunu ödememekten dolayı şikayet etmek,

Koruma tedbiri istemek.

Gaiplik kararı almak.

Her türlü dava hakkını kullanmak.

Eve kabul edilmediği için karakola başvurmak.

Gaiplik Karan Almak:

Türk hukukunda kişilik, ölümle veya kayıplık(=gaiplik) kararı ile ortadan kalkar. Türk Medenî Kanununda ölüm kararı düzenlemesi yer almamıştır.'’ Kişiliğin ölümle değil de hâkim kararı ile (=kayıplık kararı, Verschollenerklaerung, declaratioıı d’absence) ile sona ermesi TMK.m.32 de düzenlenmiştir.

TMK.m.32 hükmüne göre ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir. 

TMK. m.45 hükmüne göre gaiplik kararı, hâkimin bildirmesi üzerine, ölüm kütüğüne işlenir. Hakkında kayıplık kararı alınan kişiye -aksi kanıtlanıncaya kadar- ölü gözü ile bakılır. TMK.m.35 hükmüne göre gaiplik kararı ölüm tehlikesinin gerçekleştiği veya son haberin alındığı günden başlayarak hüküm doğurur. 

Gaip sonradan ortaya çıkarsa ne olacaktır?

Gaiplik kararının yanı sıra evliliğin feshi kararı alınmamışsa evlilik devam ediyor kabul edilecektir.

Buna karşılık evliliğin feshi de karar altına alınmışsa boşanma hükümleri örneksenerek rejimin sonlandığı kabul edilecektir.

Gaiplik kararı almak yasal haklarını kullanma da evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma konusu olmayan davranışlardan sayılır.

G- TEPKİ NİTELİĞİNDE DAVRANIŞLARDA BULUNMAK

Evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma konusu olmayan davranışlardan biri de tepki niteliğinde davranışlardır.

Boşanma konusu davranış daha önce gerçekleşmişse tepkiden söz edilebilir. Başka bir anlatımla ancak olaydan hemen sonra gerçekleşen fiil tepki sayılabilir.

Boşanma konusu olmayan tepki niteliğinde davranışları;

İntihar girişimi,

İlgisizliğe tepki. 

Tepkinin tek olay olması,

Evliliği koruma amaçlı tepki olarak ayrımlayabiliriz.

1- İntihar Girişimi

Tepki niteliğinde davranışlarından en sevimsizi intihar girişimidir. Sürekli şiddete maruz kalan az kusurlu eşin tepki niteliğindeki intihar girişimi ise evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma konusu olmayan davranışlardan biridir.

2- İlgisizliğe Tepki

4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 185 E üI hükmüne göre eşler birlikte yaşamak, birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar.

Evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma konusu olmayan davranışlardan biri de ilgisizliğe tepki niteliğindeki davranışlardır.

3- Tepkinin Tek Olay Olması

2. Hukuk Dairesideki uygulamalarda tepki niteliğindeki tek olayı boşanma sebebi olarak kabul edilmemektedir.

Tek olay hakaret ya da eşya fırlatma şeklinde de gerçekleşebilir. “....Boşanmaya neden olan hadiselerde birlik görevlerini yerine getirmeyen; sebepsiz yere evi terk eden koca tamamen kusurludur. Kadına yüklenen hakaret eylemi ise tek olaya ilişkin olup, tepki niteliğindedir Bu durumda açıklanan nedenle isteğin reddi gerekirken yasa hükümlerinin yorumunda yanılgıya düşülerek boşanmaya karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır." 

4- Evliliği Koruma Amaçlı Tepki

Evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma konusu olmayan davranışlardan biri de evlilik birliğini koruma amaçlı tepki niteliğindeki davranışlardır.

Davalının boşanma sebebi olarak gösterilen davranışı ile evliliğini koruma ve sürdürme amacıyla hareket ettiği anlaşılıyorsa bu fiil haklı bir tepki sayılmakla sadece bu davranışa dayanılarak boşanma kararı verilemez.

H- SULH GİRİŞİMİNİ REDDETMEK

Sulh girişimini ret, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma konusu olmayan davranışlardan sayılmaktadır.

I. ÇOCUĞU OLMAMAK

Eşlerden birinin çocuğunun olmaması evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma konusu olmayan davranışlardan sayılmaktadır.

Bilindiği üzere Türk Medenî Kanununun m. 185/ E hükmüne göre eşler birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadırlar. "Tasada ve kıvançta birlik" esası daima gözönünde bulundurulmalıdır. Eşler kötü ve acı günlerinde birbirlerine destek olmalı, üzüntülerini paylaşmalıdır . Eşler birbirlerini kötü ve acı günlerinde "kapının önüne koymamalıdır".

Bu sebeple çocuğu olmayan eşini kovmak evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma konusu olan davranışlardan sayılmaktadır.

İ- VAAT EDİLEN ALTINLARI ALMAMAK

Erkek eşin evlilik öncesinde almayı vaat ettiği altınları almaması evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma konusu olmayan davranışlardan sayılmaktadır.

J- YAŞ FARKI BULUNMAK

Eşler arasında yaş farkı bulunması evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma konusu olmayan davranışlardan sayılmaktadır.

K- ÇOCUĞUN ÖLÜMÜNE SEBEP OLMAK

Eşlerin çocuğun ölümüne sebep olmaları evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasındaboşanma konusu olmayan davranışlardan sayılmaktadır.

L- CİNSEL TACİZE UĞRAMAK

Eşlerden birinin cinsel tacize uğraması evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma davasında boşanma konusu olmayan davranışlardan sayılmaktadır.
 
 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

http://www.hukukihaber.net/pratik-bilgiler/bosanma-gerekcesi-sayilamayacak-davranislar-h51722.html

Hits: 1197