Ankara Barosu: Erdoğan, doğum kontrol açıklamalarıyla kadınları hedef haline getiriyor

~ 24.12.2014, Yeni Yaklaşımlar ~
Ankara Barosu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın her fırsatta kadınları hedef alışının son örneği "nesil kurutma suçlaması"na dönük bir açıklama yayınladı.
 

Ankara Barosu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın doğum kontrolü açıklamaları üzerine, kadınların nesli kurutmak suçlaması ile ülke gündemine geldiğini belirten bir açıklama yayımladı. Açıklama şöyle;

Erdoğan'ın "Bu ülkede yıllarca bir doğum kontrolü ihaneti yaptılar ve neslimizi kurutma yoluna gittiler" açıklamalarına karşı Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi tarafından yapılan açıklamada bu sözler ile doğum kontrolü yapmak isteyen kadınlara, engel olmak isteyen erkeklerin sayısının artacağı kaydedilerek, "Sebep-sonuç ilişkisi düşünülmeden, bulunulan ortamın ambiyansına göre yapılan bu söylemlerin, esas amacının, ülke gündemini değiştirmek olduğu bilinmesine rağmen, yine de devleti idaresi ve siyasette, kadının malzeme haline getirilmesi asla kabul edilemez. Ülkede bu kadar çözüm bekleyen sorun varken, kadının her fırsatta böyle olumsuz ve suçlayıcı ifadelerle dile getirilmesi, kadın üzerindeki baskı ve şiddetin, daha da artmasına yol açacaktır. Bu sözlerle, doğum kontrolü yapmak isteyen kadınlara, engel olmak isteyen erkeklerin sayısı daha da artacaktır" ifadeleri kullanıldı.

Ankara Barosu Kadın Hakları Merkezi'nin yaptığı yazılı açıklama, şu şekilde:

Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde kurulan ve muasır medeniyetlere ulaştırılmak üzere bizlere emanet edilen Türkiye Cumhuriyeti'nde, belki de dünyada bile var olmayan bir ilk daha yaşandı ve ihanet ile doğum kontrolü eşdeğer tutuldu. Sebep-sonuç ilişkisi düşünülmeden, bulunulan ortamın ambiyansına göre yapılan bu söylemlerin, esas amacının, ülke gündemini değiştirmek olduğu bilinmesine rağmen, yine de devleti idaresi ve siyasette, kadının malzeme haline getirilmesi asla kabul edilemez. Ülkede bu kadar çözüm bekleyen sorun varken, kadının her fırsatta böyle olumsuz ve suçlayıcı ifadelerle dile getirilmesi, kadın üzerindeki baskı ve şiddetin, daha da artmasına yol açacaktır. Bu sözlerle, doğum kontrolü yapmak isteyen kadınlara, engel olmak isteyen erkeklerin sayısı daha da artacaktır. Kadınların, hak ve özgürlüğünü kısıtlayan bu tür söylemler, getirildiği söylenen ileri demokrasiyi de baltalayacaktır. Toplum, cinsiyet ayrımcılığı yapılmadığı, kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olduğu, tartışmasız olarak kabul edildiği zaman, ekonomik olarak ve manen güçlenecek ve dinamik genç nüfusa, ancak o zaman ulaşabilecektir. Toplum hayatında slogan; bakabileceğin, iyi eğitimli ve erdemli olarak yetiştirebileceğin kadar çocuk sahibi olmak olmalıdır. Aksi takdirde sokakların, suç işleyen, uyuşturucu madde kullanan ve her birisi suç makinesi olmaya aday olan çocuklardan geçilmez hale gelmesi, olası bir sonuçtur. Bizler, kadının insan hakları savunucuları olarak, kadınların birey olmadığı, sadece evlendiği, çocuk yaptığı ve çocuk baktığı hayata aile denilmesini ve bu tür söylemlerle, kadına yönelik cinsel şiddette bulunulmasını, asla tasvip etmiyoruz. Kadın ve kadın bedeni üzerinden yapılan siyaset ve söylemlere son verilmesini istediğimizi, bir kez daha basına ve kamuoyuna saygılarımızla duyuruyoruz.

Hits: 973