YARGITAY "ARABULUCULUK KANUNU ANAYASA'YA AYKIRIDIR, YASALAŞIRSA İPTAL EDİLİR" DİYOR.

~ 11.02.2011, Av. Ufuk ÖZKAP ~

30 Kasım günü  İstanbul Barosu Başkanımız Ümit Kocasakal Başkanlığında Yönetim Kurulu olarak bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere Ankara’ya gittik, programımızda Yargıtay Başkanımız Hasan Gerçeker ilk sırada yer alıyordu. Aynı  günün sabahı  gazeteleri karıştırırken Hürriyet gazetesinde  Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker’le yapılan söyleşide, Hasan Gerçeker’in “Avrupa’daki, arabuluculuk, hakemlik, ombudsmanlık, uzlaşma gibi alternatif çözüm önerileri getiren müesseselerin kurulup Yargıtay’a gelecek dosya sayısının azaltılmasını istiyorum “ dediği öne sürülüyordu. Düşününce Hasan Gerçeker gibi bir hukuk adamının böyle hatalı bir cümle sarf etmeyeceği apaçık ortadaydı, neyse ki az sonra onu ziyaret edecek ve bu durum aydınlanacaktı benim için.

Ziyaret başladı… Sıcak bir karşılama, güzel bir sohbet sonrası o sabah gazetede çıkan haberi sordum kendisine, Arabuluculuk Kanununa nasıl bakıyorsunuz, doğrumu bu haber diye. “Doğru olmasına imkan yok ben hukuksuzluğa onay vermem, bu konuda Yargıtay’ın raporu da var zaten” dedi ve incelememiz için Yargıtay tarafından TBMM Adalet Komisyonu Başkanlığına verdikleri Arabuluculuk Kanunu Tasarısı ile ilgili 02.03.2009 günlü raporu tarafıma verdi.

Rapor 13 sayfadan oluşuyor. Yargıtay çekincelerine daha ilk sayfadan başlamış” Uyuşmazlıkları devlet yargısına götürmek suretiyle çözme imkanı varken; sonucu ne olacağı bilinemeyen üstelik ek bir masrafı gerektiren arabuluculuk sürecini tercih etmesinin ne yararı olabilir denmekte.

Yargıtay’ın bütün dairelerinden alınan ortak görüşe göre “Arabuluculuk müessesesi Anayasa’nın 2, 9,138 ve 142. Maddelerine aykırı olduğu yasalaştığında iptal edileceği öngörülmektedir”

Bunun yanında Anayasa’nın 36.maddesindeki “herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.”kuralı var iken Arabuluculuk hak arama hürriyetine aykırıdır.

Ayrıca; Mafya, terör ve cemaat tipi yapılanmalar faaliyetlerini “arabuluculuk” adı altında sürdürecekler ve elde edilecek “ilam” niteliğinde belgelerin kamu gücü aracılığı ile icrasının önüne geçilemeyecektir deniyor raporda.

Yargıtay “Hukukçu olmayan Arabulucu olamaz”.

Uyuşmazlık konusu olayın hukuki değerlendirilmesi yapılmadan çözümü mümkün değildir. Arabulucu bu değerlendirmeyi ancak Anayasa, kanunlar ve diğer alt normlara uygun olarak yapabilir. Aksi halde üretilen çözüm doğru sonucu vermeyecektir. Hukuk lisans eğitimi almamış bir kişinin uyuşmazlığın konusu olayın hukuki değerlendirmesini yapması, olayı hukuki açıdan tahlil edebilmesi olanaksızdır. Yüz saatlik temel hukuk eğitimi ile herhangi bir dalda dört yıllık lisans eğitimi almış bir kişinin bu değerlendirmeyi yapabilecek düzeyde bir hukuk formasyonuna erişebilmesi mümkün değildir. Arabuluculuk yapabilecek kişilerin hukuk fakültesi lisans eğitimi almış olması şart koşulmalıdır.

Sonuç olarak; Yargıtay’ın bütün daireleri tehlikeyi görmüş ve “Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Tasarısı” ile ilgili görüşünü TBMM Adalet Komisyonu Başkanlığı’na olumsuz olarak sunmuş ve demiş ki Anayasaya aykırı bu kanunu yasalaştırmayın, yoksa Anayasa Mahkemesi iptal eder…

(11.02.2011)

Av. Ufuk ÖZKAP | Tüm Yazıları
Hits: 5062