Dünya sanatçısı Türkiye'ye sığmaz

~ 27.10.2014, Nazım ALPMAN ~

Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetinin Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Fazıl Say’ın iki bestesinin bu yıl Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası tarafından çalaınmasını yasakladı!

Bazı insanlar yaptıklarıyla bazı insanlar ise engelledikleriyle tarihe geçerler. Ömer Çelik ikinciler arasında ön sıralarda yer kapacağı kesindir:

-Fazıl Say’ı yasaklayan kültür bakanı!

Fazıl Say Klasik Batı Müziği alanında Türkiye’nin bugüne kadar yetiştirdiği en büyük sanatçıdır! Say yılda 120 konser veriyor. Bunların 30’u Türkiye’de, 90’ı ise yurtdışında dünyanın en önemli festivallerinde ve ya özel devetle gittiği ülkelerde oluyor.

Böylesine evrenselleşmiş bir sanatçının kendi ülkesinde iki besteyle de olsa yasaklanması ona mı zarar verir yoksa onu yasaklayana mı?

Bu ülkede daha düne kadar Nâzım Hikmet yasaktı! Nâzım’ın büyük şair olmasını engelleyebildiler mi?

Nâzım Hikmet’i yasaklayan hükümet üyelerinden kaçının adı sanı biliniyor günümüzde?

Ömer Çelik de bir süre Fazıl Say’ı iki bestelik yasaklayan adam olarak anılacak, sonra da unutulup gidecek! İlerde Fazıl Say hakkında araştırma yapacak olan gençlerin metinlerinde bir satırla yer alacak!

Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın sanatçılarına da Allah kolaylık versin tabii... Adını taşıdıkları kurumun başında öyle özel (!) bir kişi var ki, daha Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın tek konserini izlememiş!!! Önümüzdeki uzun görev süresi boyunca da izleyeceği şüpheli...

Cumhurbaşkanlığı Senfoni, bestesini çalmazsa Fazıl Say; Fazıl Say’lığından bir şey kaybeder mi?

Bir başka anlatımla şöyle denilebilir:

-Fazıl Say yasaklanabilir mi?

***

AKP YAKIN GEÇMİŞİNİ SİLİYOR

Yağlı bezle temizlik

 

AKP yasal düzenlemeler, özel atamalar, güzel hakim ve savcılarla 17 Aralık ve 25 Aralık dosyalarını kapatıyor.

Hepsini kılıfına uydurabilirler...

Yasal pürüzleri törpüleyebilirler...

Gizli dinleme kayıtlarını “dublaj-montaj” diye gargara yapabilirler.

Eyvallah!

Ama, “Şehirleri Betonlama eski Bakanı” Erdoğan Bayraktar’ın NTV’nin öğle haberlerine telefonla bağlanarak söylediği şu sözleri ne yapacaklar:

-Ne yaptımsa Başbakan’ın (Tayyip Erdoğan) emir ve direktifleriyle yaptım. Şimdi bana ‘Başbakan’ın elini rahatlatacak şekilde istifa edin’ baskısı yapılmasını protesto ediyorum. Sayın Başbakan’ın da istifa etmesinin milletimizi rahatlatacağını beyan ediyor bakanlıktan ve milletvekilliğinden istifa ediyorum!

Ucuz lokantalar vardır masaları muşamba kaplı... Hızlı servis yüzünden yemekler dökülür, kirlenir. Garson gelir elindeki yağlı bezle şöyle bir siler. Masanın kirini eşit olarak her yana bulaştırır. Masa temizlenmez. Ama garson temizlik yaptığına inanır.

AKP de benzerini siyasette yapıyor:

-Kirli bezle temizlik!

Nazım ALPMAN | Tüm Yazıları
Hits: 1189