HSYK seçim sonuçlarına ilişkin notlar

~ 20.10.2014, Av. Bilgütay Durna ~

1. HSYK seçimlerinin kazananı AKP’dir.

2. AKP ile Gülen Cemaati arasında kurulan ortaklık Cemaat’in yargı içerisinde rahatça örgütlenmesini sağlamıştı. AKP’de bu örgütlenmeyi arkasına alarak, bir yandan toplumu şekillendirme çabasını sürdürmüş, kendi iktidarını sağlamlaştırmış diğer yandan da muhaliflerini tasfiye etmişti. Nihayetinde AKP ile Cemaat el ele 1. Cumhuriyetin tasfiyesini tamamlamışlardı. Yargıda bu tasfiyede kritik bir role sahiptir.

3. 12 Eylül 2010 Anayasa referandumu sonrasında yapısı değiştirilen HSYK’da 2. Cumhuriyetin ihtiyaçları doğrultusunda yargıyı dizayn eden bir araca dönüştürülmüştü.

4. AKP ile Cemaat arasında bir süre alttan alta devam eden, 17 ve 25 Aralık operasyonları ile açığa çıkan çatışma sonrasında HSYK’da bir “iktidar boşluğu” oluştu. Politik davalarda ki tahliyelerde bu dönemde yaşanmıştır. Oluşan boşluk var olan dengeler üzerinden doldurulamayınca, HSYK seçimlerine de bu ortamda gidildi. Taraflar HSYK’da kendi ağırlıklarını oluşturma hedefi ile seçimlere girdiler.

5. AKP HSYK seçimlerinde Yargıda Birlik Platformu’nu (YBP) açıkça ve merkezi düzeyde destekledi. Bizzat Bakan, Müsteşar, bakanlık bürokratları ve başsavcılar platformun çalışmalarına katıldılar.

6. AKP YBP’yi “cemaat öcüsü”ne karşı bir koalisyon olarak sundu ve bunda da başarılı oldu. Böylece bir kez daha, ulusalcı ve liberal solun bir kısmının desteğini aldı. Bir yandan da seçimi kaybetme olasılığı üzerinden, seçimleri gayrı meşru ilan edebileceğini söyleyip aba altından sopa gösteren AKP diğer yandan da disiplin affı, maaş zammı gibi vaatler ile seçmene mavi boncuk dağıttı.

7. Oysa ortada bir koalisyon bulunmamakta. YBP net olarak bir AKP projesi. Adaylarının politik kimlikleri, geçmişleri, alevi olmalarından hareket ile bu yapı bir koalisyona dönüşmez. Bunun politik bir gerçekliği de bulunmamaktadır. Kaldı ki yargı cemaatlerden de temizlenmemektedir, temizlenmeyecektir. Bunu da hep beraber göreceğiz. Temizlenen Gülen Cemaati’dir. Yoksa Hakyol, Menzil, İsmailağa gibi tarikatlar yargıda cirit atmaya devam etmektedir.

8. Bu yazının konusu değil. Ancak liberal “sol” Demokrat Yargı Derneği ile ulusalcı “sol” İşçi Partisi’nin HSYK seçim sonuçlarına ilişkin yaptıkları değerlendirmelerdeki ortaklığa da işaret etmek gerekiyor. Her iki yapıda siyasi iktidar ile kavga etmeyeceklerini, “normalleşme” aradıklarını bir kez de HSYK seçimleri vesilesi ile ifade etmiş oldular.

9. Seçimlere ortak bir liste ile giren ve soldan bir ağırlık oluşturma iddiasına sahip olan YARSAV ve Yargıçlar Sendikası YBP dışında gerçek bir çalışma yürüten tek gruptu. Bekledikleri oyu alamayan ve HSYK’ya üye sokamayan bu birliktelik matematiksel olarak başarısız görülebilir. Ancak memleketin her adliyesindeki hakim ve savcıların arasına atmış bulundukları örgütlülük tohumları ile önemli bir yol aldılar. Bu anlamı ile başarılı olmuşlardır.

10. AKP HSYK seçimlerinden hemen sonra iki adım atmıştır. Birincisi HSYK’nin kurumsal yapısının ve seçimin yönteminin bir kez daha değiştirilmesidir. Her ne kadar seçimlerde başarılı olmuş olsa da sandıklar açılana kadar soğuk terler döken AKP bir kez daha seçim riski almak istememektedir.

11. İkinci adım ise, Cemaate yönelik yapılacağı artık herkes tarafından dillendirilen operasyonun zeminini hazırlamak için ceza yasalarında yapılacak değişikliklerin yer aldığı yargı paketidir. Bunun yanında yasa teklifine şöyle bir bakıldığında dahi paketin aslında AKP iktidarına muhalif herkesi hedefine aldığı görülmekte.

12. Arada, yargıda operasyona da sıranın geldiğini not etmek gerekiyor. Cemaat’e yakın isimlerin tasfiyesi artık somut olarak gündeme gelecektir. Hatta hakim ve savcı tutuklamalarından dahi bahsedilmektedir.

13. Bu tabloya bakınca ilk akla gelenlerden biri de, yargı içerisindeki ilerici, sol güçler ne yapacak sorusudur. Yargının tüm bileşenlerinin birlikte hareket etmesinin gerekliliğini uzun zamandır dillendiriyoruz. Önümüzdeki dönem bunun ete kemiğe bürünmesi bir zorunluluktur.

Av. Bilgütay Durna | Tüm Yazıları
Hits: 1342