CHP'NİN POLİTİK TÜKENİŞİ "ÇATI'DAKİ İNTİHAR"

~ 17.06.2014, Av.Feyzi Çelik ~

Cumhurbaşkanlığı seçimine iki aydan az bir süre kala CHP/MHP çatı adayını açıkladı. Çatı adayı olarak belirlenen Ekmeleddin İhsanoğlu’nun CHP’nin hiçbir kanadıyla            bir yakınlığı yok. İhsanoğlu daha çok MHP/AKP bakış açısına uygun bir aday.    CHP’nin ana muhalefet partisi olduğu gerçeği dikkate alınırsa CHP’nin tabanının da kabul edebileceği nitelikleri taşıyan birini aday göstermesi beklenirdi. İhsanoğlu’nun aday gösterilmesiyle birlikte, CHP’nin bu haliyle ana muhalefette bulunma iddiası da kalmamıştır. İktidardaki AKP’nin rakibi AKP veya MHP’dir. Bunu CHP de kabul etmiştir. Türkiye siyasetinde ilk kez önemli bir seçimde CHP olmayacaktır. Bunun sonuçları bir sonraki seçimlerde görülecektir.

Türkiye’de ilk kez cumhurbaşkanı doğrudan doğruya halkın oyu ile seçilecek. İlk oylamada, bir adayın %50’yi aşmaması durumunda yarış iki hafta sonra yapılacak en çok oy alan iki aday arasında olacaktır. İki turlu seçim bakımından da Türkiye bir ilki yaşayacaktır. Bu nedenle, partilerin adaylarını gösterirken belirsizliklerle dolu yeni sistem karşısında dikkatli davranmaları gerekmektedir. Herhangi bir siyasi parti seçimlere girerken, sadece seçimi kazanmaya odaklanmaz, kendi siyasal/ideolojik duruşunu da ortaya koyar. Ne yazık ki, gösterilen aday CHP’nin siyasal/ideolojik duruşuna uygun bir aday değildir. Ankara seçimlerinde MHP’li Mansur Yavaş’ın büyükşehir belediye başkanı olarak gösterilmesi ile ona benzer birinin cumhurbaşkanlığına aday olarak gösterilmesi arasında fark vardır. Her şeyden önce Mansur Yavaş, eski partisinden bağını keserek CHP’den aday olmuştu. Ayrıca ilçe belediye başkanlıkları ve meclis üyeliklerinin belirlenmesinde rolü çok az olmuştu. Seçilmiş olsaydı o bir CHP’li olarak Anakara Büyükşehir Belediye başkanı olacaktı.

CHP ve MHP’nin yerel seçimlerde izlediği taktiğin temeli, “AKP kazanmasın da kim kazanırsa kazansın” söylemi üzerineydi. Bunun akıl hocası ve yürütücüsü de Gülen Cemaati idi. Anlaşıldığı kadarıyla İhsanoğlu’nun çatı adayı olarak belirlenmesinin arka planında bu akıl varlığını devam ettiriyor. Bu politikanın AKP’yi daha fazla mobilize ettiği dikkate alındığında yerel seçimlerde bu yöntemden en çok karlı çıkan MHP olmuştur. MHP’nin destek verdiği İstanbul ve Ankara, Antalya’yı CHP almadığı halde, Adana, Mersin, Manisa gibi CHP’nin güçlü olduğu yerleri de MHP kazanmıştır.

İhsanoğlu’nun Kazanma Şansı

Doğrudan doğruya halk tarafından seçilen bir cumhurbaşkanının politikliği önem taşımaktadır. Politika dışı birinin halk tarafından benimsenmesi, partililer tarafından sahiplenilmesi çok zordur. Bu nedenle politika dışı birinin cumhurbaşkanlığı seçiminde başarı gösterme şansı çok düşüktür. Dünyanın bir çok ülkesinde iki turlu cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılmaktadır. Bunun en önemli örneği de Fransa’dır. Fransa’da ilk turda her parti, “adayı seçilecekmiş gibi” seçime girmektedir. Çoğu zaman birinci turda hiçbir aday %50+1’i tutturamadığı için seçim ikinci tura kalmaktadır. İkinci turda, ikinci tura kalamayan partiler, ikinci turda yarışan iki aday arasında tercih yapmaktadırlar. Diğer adaya göre az oy alan aday, turu geçemeyen partilerden de oy alarak seçilme şansı elde etmektedir. Fransa’da muhalefette yer alan partilerin “sonuçlar ilk turda alınsın, ortak adayı önceden belirleyelim” kaygısı da yoktur. Bu yönüyle bakıldığında, AKP’li birinin birinci turda seçilme şansı olmadığı halde “çatı adayının şimdiden belirlenmesi” nedeniyle AKP’li aday birinci turda seçilme şansı elde etmiştir. İhsanoğlu’nun geçmişinde AKP’lilik olması ona AKP’li seçmenden oy kazandırmaz. Her şeyden önce “Mısır’da darbecilerden yana tavır koymakla suçlanan” birine karşı AKP’li seçmenin kızgınlığı da göz önünde bulundurulmalıdır.

HDP’nin kendisine “Sol misyon” yükleyip, kendisi dışında birini aday göstermesi doğru değildir.

Çatı adayı olarak “solla ilgili olmayan birinin aday gösterilmesi” HDP’ye de “nasıl olsa sol bir aday yok solun adresi ben olacağım” şeklinde bir anlayış ve misyon yüklenerek, kendi siyasal/ideolojik kimliğinden uzak birini aday göstermesini aklına getirmemelidir. Nasıl ki, CHP’nin siyasal/ideolojik kimliğinden uzak birinin adaylığının CHP’ye bir faydası yoksa böyle bir adayın HDP’ye de bir faydası olmayacaktır. HDP, Kürt seçmen profiline en uygun adayı göstererek AKP’li birinin birinci turda seçilmesine engel olarak hem bir sonraki genel seçimler için iyi bir prova yapmış olacak hem de “siyasi pazarlık” gücünü kullanabilecektir.

Av. Feyzi ÇELİK

Av.Feyzi Çelik | Tüm Yazıları
Hits: 1366