Uyuyan adalet, söz avukatlarda

~ 09.12.2013, Yeni Yaklaşımlar ~

"Mahkemeye veririm, sürüm sürüm sürünürsün" beddua gibi söylenir halk arasında değil mi, "mahkeme köşelerine düşmüş" deriz birine acır alttan alta da kötülerken. Neymiş bu mahkemeler duruşma salonları, avukatlara sordum bu sefer, onlara kulak verdim. İşte adaletin hali pür meali

Uyku mülkün temeli mi?

Ethem Sarısülük davasının duruşmasında en çok konuşulan mahkeme salonundan sosyal medyaya düşen görüntülerdi. Ankara 6. Ağır Ceza mahkemesinin hakim ve savcısını, içleri geçmişten de öte, mışıl mışıl uyuyor biçimde görüyorduk fotoğraflarda. Hakim, savcı duruşma görülürken uyur mu, olacak iş değil diye düşündük mahkeme salonlarına çok aşina olmayanlar doğal olarak.

Herhalde fotoğraflarda öyle çıktı, savcı hakim uyumuş olamaz diye düşündüm, telefona sarıldım birkaç avukat arkadaştan görüş alayım dedim. Avukatlar ne derse beğenirsiniz. Aldığım tepki " e ne var ki bunda savcı, hakim hep uyur, ya da uyuklar, çok sık olur bu" dediler.

Diyelim avukatsınız müebbet hapis istemiyle yargılanan müvekkiliniz var, müvekkilim suçsuz diye siz kendinizi parçalarken, hakimin içi geçmiş. Çıldırmaz mı insan? Bunu da sordum avukatlara. "Ne kadar çıldırırsan çıldır. Bir şey yapamazsın. Mahkeme salonundan görüntü almak yasak, uyuyan hakim ve savcının fotoğrafını çeksen bile kanuna aykırı elde edilmiş delil olduğundan bir işe yaramaz" dediler. E ne olacak peki yok mu bunun bir çaresi, hakim, savcı uykusunu duruşmada alacak, sanıklar avukatlar boş yere debelenip duracak mı diye ısrar ettim bir avukat başından geçeni anlattı.

"Katıldığım duruşmada savcı uyukluyordu. Hakime şikayet ettim tutanak tutulmasını istedim. Genelde hakim ve savcı yakın çalıştığından birbirleri aleyhine tutanak tutturmak istemezler. Israr ettim tutanak tutuldu. Tutanağa HSYK şöyle cevap verdi: Sayın Savcı hasta çocuğuna baktığından yorulmuş ve uyumuştur, uyuklamasına ceza vermek gereksizdir."

Vah başımıza gelen yani anlayacağınız. Meğer savcının, hakimin uyumayanı istisnaymış diyor insan avukatları dinleyince. Tek sorun uyku olsa iyiymiş gene diyorsunuz avukatları dinleyince. Avukatlara bir dokununca bin ah işitiyorsunuz.

Tarhana tarifi için bekleyen adalet

Buyurun bir başka avukat anısı. "duruşmanın saat 11 buçukta başlaması gerekiyordu, 40 dakikayı geçti başlamadı. Duruşmadan sonra karşıdaki adliyeye evrak yetiştirmem gerektiği için acelem vardı. Benden önceki duruşma bu kadar sarkınca, salonda beklemeye karar verdim. İçeriye girdim ki bir de ne göreyim. Hakim Bolulu tanıktan kızılcık tarhanası tarifi alıyor. Aslında duruşma çoktan bitmiş, ancak ben Bolu'dan tarhana tarifi alsın diye bir saat bekledim Sayın hakimi. Kendisini sonunda sözlü olarak uyardım, bir de terbiyesizlikle suçlandım. Tarif için duruşma bekleten hakim bir de beni baroya şikayet etti."

Bu anılardan sadece biri, daha neler anlatıyorlar neler. Çocuğunu mahkeme salonuna getirip, duruşma esnasında çocuğunun çizdiği resme bakan hakimler mi, çekirdek çitleyen savcılar mı, avukat savunma yaparken mübaşirle sohbet eden hakim de görmüş olanı var, bulmaca çözen savcı da. Bu türlü çeşitli "maceralar" avukatlar tarafından her gün mahkeme salonlarında yaşanmaktaymış.

Aslında avukatların sisteme, yargının yapısına ilişkin çok daha temel itirazları var, ama şu tabloya bakınca onlara biraz zor sıra gelir.

Karar veren iddia eden elele

Bir duruşmada savcı iddia makamı, avukat savunma. Her ikisinin de kendi savları, tezleri, kanıtları var. Hakim ise karar merci. Yani aslında hakim nezdinde iddia makamı ve savunma makamı eşit. Daha doğrusu eşit olmalı. Ne var ki duruşma salonunda savcının yeri, kürsüde hakimin yanı, avukatın yeri kürsünün aşağısı hakim ve savcının karşısı. Daha baştan mahkeme salonunda konumlanış eşitsiz.

Adliye binalarında hakim, savcı asansörü ile avukat asansörü farklı. Nedeni, avukatın duruşma salonu dışında hakimle sohbet ederek, fikrini değiştirme ihtimalini ortadan kaldırmak. Yalnız dikkat, iddia makamı savcı ve hakim ile aynı asansörü kullanıyor, sanki aynı ihtimal savcı için geçerli değilmiş gibi.

Avukatlara kulak verince, duruşmalar sonucu baştan belli, prosedürler gibi geliyor kulağa. Doğruluyor avukatlar. Zaten hakimler çoğu zaman kararı vermeden önce, savcıya sorar, savcının da onayını alır, avukatı dinleyen pek olmaz diyorlar.

Cümlemize "bol adaletli" günler dileğiyle.
 
Nevşin Mengü/ CNNTÜRK

 

Hits: 861