İkili Oynamak

~ 13.11.2013, Nihat BEHRAM ~

Safı belli olmayanın karakteri kaygan zemin gibidir. Hele ikili oynayanın. İkiyüzlülerde hiçbir ahlâk değeri dikiş tutmaz. İkili oynayan düşman, safı belli olandan çok daha tehlikelidir. Sadece siyasette değil, ticaretten spora kadar her alanda...
 
Yobazlığını, gericiliğini, bilim düşmanlığını saklamayan biri; sol görünümlü, insan hakları ve çağdaşlıktan söz eden demokrat maskeli  gizli gericinin yanında ‘zemzem suyu’yla yıkanmış kalır! Şimdi bu tipler siyaset ortamında sürüsüne bereket. ‘Demokrat’ maskeli gericilik, yani muhalif görünümlü sistem kürekçiliğinde şampiyonluk, soldan devşirme liberallerde. Bunlar, dinci faşizmin yapılanmasına belirleyici katkı sundular. Bilim ve çağdaşlık düşmanı gedikli yobazlar bir başlarına bu yapılanmayı kotaramazlardı. AKP, saldırganlığını mağduriyetle maskeledi. Bu maskeyi liberaller cilaladı. İktidar, dincilik oltasına ‘albenili demokrasi yemi’ taktı. O yem de; soldan devşirme liberallerdi. Saltanat, hilafet, padişahlık özlemlerini ‘vesayetten kurtulmak, özgürlüğe kavuşmak’ örtüsüyle pazarladılar, bu satışın tellallığını medyada yine liberaller üstlendi. Sabah kahvaltılı “demokratik açılım” şovlarına, ‘akilli çözüm’ turlarına, ‘darbeyle hesaplaşma’ oturumlarına ‘sanatçı, aydın, demokrat’ sıfatlarıyla, bu ikiyüzlüler renk taşıdı, erketelik yaptı. Diktatör ve gedikli yobazlar tayfası kendi başlarına o ‘virajları’ dönemezdi. Devşirme liberaller onlara yol gösterdi.
 
‘Masumiyet’ görüntüsü ikili oynamanın örtüsüdür. Tıpkı; tuzağın üstündeki çimenlik, pusudaki çiçek gibi. Masumiyet; kurbana yaklaşmanın, avlamanın en sinsi biçimidir. ‘İyi polis - kötü polis’ misali! Irkçılığını açık açık dile getirenler, açık zalim, açık şeriatçı, açık patron köpeği olanlar, ‘masumiyet’ maskesiyle dolaşanlar kadar tehlikeli değildir. Bilirsin. Maskesizdir. Karşı safa sızma taktiğinden çok, cepheden saldırırlar. Sinsilik, maskeli düşmanın silahıdır. Sadece siyasette değil, hayatın her alanında. Şikeli futbolcu, karşı takımın hizmetinde değil midir? Üstelik, şike anlaşılmasın diye ‘masum’ biçimde çırpınır da çırpınır! Maşallah, medya şikeli sistem oyuncusuyla dolu. Her kanalda, yobazlığa vitrin mankenliği yapan ‘uygar görünümlü’ birkaç kişi var. Yurtseverliğin törpülenmesinden cumhuriyet düşmanlığına, doğa katliamından bilim düşmanlığına, savaş çığırtkanlığından emekçi düşmanlığına kadar her konuda, dinci faşist sistem bu ‘vitrin mankenleri’yle iş gördü! Bakmayın şimdi Esraların, Üresinlerin, Bağışların, Tayyarların, Metinerlerin öyle ‘yüksekten’ atıp tutmalarına! Soldan devşirme kürekçi liberaller basamak oldu da sesleri açıldı. Bu ‘ikili oyuncular’ olmasa, bırak sahneden ‘astıkları astık, kestikleri kestik’ ötmeyi, dekor icabı zurna maketi bile olamazlardı.
 
İkili oynayanların tuzağına düşme konusunda, Kürt halkının tarihi, ‘Kürt dostu’ rolündeki ikiyüzlü hainlere inanıp, büyük katliamlar ve acılara hedef olmanın örnekleriyle doludur. Bu durum, emekçi sınıflar için de böyledir. Sahnede ‘işçi hakları’ diye ötüp, sahne gerisinde patronla fiskos halindeki sendika ağalarının ağına takılmalarının örneği saymakla bitmez. İkiyüzlülerin en tehlikelileri; ikili oynamayı akıl, kurnazlık ve eğitimle donatmış olanlardır. ‘İyi casus’ olmak için, bu ‘erdemler’e  sahip olmak gerekir.
 
Laisizmin açık düşmanları, laisizm konusundaki ikiyüzlüler kadar tehlikeli değildir. İktidar, yaptığı bir işi savunurken “Dinimizin hükmü bu” diyor. ‘Dinimiz’ derken, hangi dinin hangi mezhebini kastettiği açık. Ana muhalefet ise, hem o yana “Laisizmde din dayatması yapamazsın!” diyor, hem bu yana “Biz de meclise örtülü vekil sokabiliriz” diyor. Peki, bu rol kaç yüzlü? ‘Dinimin hükmü’ diye; çarşafa, burkaya sarınıp okumak, öğretmen, hakim, doktor olmak; meclise girmek isteyenler insan değil mi; onların ‘özgürlüğünü’ savunmayacak mısınız diye sorulunca, CHP “Şimdilik türbanla idare edin” mi diyecek?
 
İkili oynamanın bir de ‘suskun’ aktörleri var. Düşündüğünü seslendirmeyen. İkiyüzlülükte bunlarla kimse yarışamaz.

GÜNÜN SÖZÜ
Pablo Neruda: “İnsanlarla yüz yüze konuşarak her sorunu çözebilirsin; ama bazı insanlar gelir, hangi yüzüne bakacağını bilemezsin!”

Nihat BEHRAM | Tüm Yazıları
Hits: 3249