Polis Partisi

~ 06.08.2013, Kemal OKUYAN ~

Birkaç yıl önce, Türkiye Komünist Partisi’ne gelen resmi bir evrağın tepesinde kocaman T.C. Emniyet Müdürlüğü, altında daha küçük harflerle İstanbul Valiliği yazıyordu. Yanlışlık yapılmış, başlık yer değiştirmişti ama bu tuhaf evrak, gerçeğin ta kendisiydi.

AKP her geçen gün daha fazla polise dayanıyordu. Şu an içinse, istediği kadar yüzde 50 edebiyatı yapsın, orduyu tamamen ele geçirsin, yargıyı kontrol altına alsın, AKP’nin kendisi bir polis partisidir.

Neden öyledir?

Çünkü AKP’nin bütün stratejik karar ve uygulamalarında “polis” vardır.

Ergenekon operasyon ve davası poliste pişirilmiş, yargıya servis ettirilmiştir. Ekonomik güç dengeleri polisçe değiştirilmektedir. Suç ve suçlu tanımını polis yapmaktadır. Haziran Direnişi’ne karşı hükümetin tek dayanağı polistir.

Ve şimdi AKP, yüzde 50’yi polisleştirme derdindedir. Varsayalım ki, AKP’nin yüzde 50’si gerçekten var. Olsa ne yazar? Yüzde 50’nin siyasetten tam da Erdoğan’ın istediği gibi sadece sandığı anladığı ortaya çıkmıştır. Sadece sandıkta siyaset yapan bir yüzde 50 ile devinen, sokağa çıkan, mücadele eden, hakkını arayan öbür yüzde 50 ile baş edemezsin.

O zaman yüzde 50’ye başka bir misyon yükleyeceksin. Polisleştireceksin. Polisiyse o yüzde 50’nin içine çakacaksın.

Hükümet yüzde 50’ye “ihbar et” diyor. Hükümet yüzde 50’nin içinden genç genç çocukları polis kadrosuna alıyor. Hükümet “yüzde 50 adına kavga et, döv, gaz sık” diye talimat veriyor.

Diktatörün çözümü bu. AKP tabanı polisleşecek, polis AKP tabanının öncü örgütlü gücüne dönüşecek.

Tutmayacak tehlikeli bir oyun bu.

Ergenekon’da hakkında yakalama kararı çıkan dostumuz Merdan Yanardağ Yurt gazetesinde “Polis Devleti Gerçek Bir Olgudur” diye yazmıştı dün. Doğrudur ama ben Polis Partisi nitelemesini daha uygun buluyorum. Ayrı, bağımsız bir polis partisi anlamında değil. AKP’nin polis partisine dönüşmesi anlamında.

Tabanını polisleştirmeye çalışan, onun dışında sokakta, gündelik hayatta sırtını sadece polise dayayan bir partiye ne diyeceksiniz?

Hallerine bakın. Önceki gece Beyoğlu’nda bu partinin nasıl saçmaladığına… Erdoğan’ın zor tuttuğu yüzde 50, Akrep olmuş, TOMA olmuş yeldeğirmenlerine saldırıyordu.

Palalı Fas’ta, gerisi burada.

Şimdi yeni bir evrak bekliyoruz. Tepesinde “Emniyet Müdürlüğü… Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanlığı” yazacak

Peki, polisleşen bir parti uzun süre iktidarda kalır mı? Seçime girebilir mi? Polis partisi karşısında hâlâ ne yapacağını bilmeyen, hükümeti aklayıcı argümanları bir bir düşen Kürt siyasetiyle kalıcı bir uzlaşma üretebilir mi?

Zor değil, imkansız.

Artık belli oldu, hükümet partisi kendini yok etmeden önce mümkün olan en büyük hasarı vermek istiyor. Halka…

Sıkın dişinizi...

(SolHaber)

Kemal OKUYAN | Tüm Yazıları
Hits: 1064