Biber gazı atılırken doktor hazır bulunsun

~ 16.07.2013, Sedat ERGİN ~

“HER ne şekilde olursa olsun bir toplumsal olayda biber gazı dahi olsa, kullanılmasını hoş karşılamamız ve biber gazının kullanılmasını burada övecek bir durum içinde olmamızı da kimse bizden beklemesin” diye başlıyor konuşma.
 

Bir itirazı olan var mı?
Konuşma metni, geniş ölçüde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) biber gazı konusunda vermiş olduğu kararlar ve aslında bu kararların da dayanağını oluşturan Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (AİÖK) bu konuda getirdiği ilkeler esas alınarak hazırlanmış. Bu ilkelere kuvvetle sahip çıkıyor kürsüdeki hatip.
AİHM’nin içtihatlarındaki ilkelere uyulduğu takdirde, biber gazının kullanımının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uygunluğunun değişik kararlarda ifade edildiğini vurguluyor.
Şimdi isterseniz aynı konuşma metninden yola çıkarak milletvekilinin altını çizdiği bu ilkelere bir göz atalım.
    
* * *

Birinci ilke, “gereklilik”...  “Kolluk görevlileri, biber gazı kullanmaya yalnızca gerekli olduğunda hafif araçlarla çözüme ulaşamadıkları durumlarda başvurabilmelerdir” diye konuşuyor milletvekili.
İkinci ilke, “orantılılık”...  “ Milletvekili şöyle diyor: “Kullanılacak biber gazı kolluğun karşı karşıya kaldığı durumu çözmeye yetecek düzeyi aşmamalıdır”.
Şimdi çok kritik bir üçüncü ilke geliyor: “Kolluk kuvvetleri biber gazına başvururken çevrede bulunan üçüncü kişilerin etkilenmemeleri, yahut bu mümkün değilse, olabilecek en asgari düzeyde etkilenmeleri için tedbir almak zorundadır”.
Ama galiba bundan daha da önemli bir dördüncü madde daha var. Milletvekilinin konuşmasından: “Yine kolluk görevlileri biber gazına başvurulduğu durumlarda ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarına tıbbi müdahalede bulunabilecek sağlık görevlilerinin bulunmasını da temin etmekle yükümlüdür”.
Konuşmanın bir başka yerinde bu ilke “Kolluğun biber gazına başvurması, ... ortaya çıkacak sağlık sorunlarına karşı tıbbi müdahale imkânının sağlanması gibi ilkelere tabidir” diye bir kez daha vurgulanıyor.

* * *
     
Aynı milletvekili, konuşmasında bir adım daha ileri gidiyor, yalnızca Avrupa sözleşmeleriyle sınırlı kalmayarak Birleşmiş Milletler’in 1979 tarihli “kolluk güçlerinin davranışlarına” ilişkin kararına atıf yaparak, “güç kullanımının istisna olması gerektiğini” vurguluyor.
Bitmedi, aynı milletvekili, aynı kürsüden kendisinden önce yapılan bir konuşmada biber gazı bağlamında dile getirilen “insan sağlığı açısından alınması gereken önlemlere dair talepler“ için “tüm talepleri yürekten olumlu bulduğumu ifade etmek istiyorum” şeklinde konuşuyor.
Metin incelendiğinde gerçekten de büyük ölçüde AİHM içtihatlarıyla uygunluk gösteriyor, Strasbourg’daki mahkemenin son yıllarda biber gazı konusunda Türkiye’yi mahkûm eden kararlarında kayda geçirilen ilkelerin tekrarından ibaret gözüküyor. Olsa olsa iki noktadaki eksikliklere dikkat çekebiliriz.
Birincisi, AİHM’nin kapalı yerlerde atılmaması konusunda çok kuvvetli bir duruşu var. AİÖK’nın “Biber gazı potansiyel olarak tehlikeli bir maddedir ve kapalı alanlarda kullanılmaması gerekir” ilkesini esas alıyor bu tutumunda. Konuşma metninde bu husus tekrarlanabilirdi.
AİHM, geçen yıl aldığı DİSK-KESK kararında da 1 Mayıs 2008 tarihinde Şişli Eftal Hastanesi sınırları içinde, yani bir hastane alanı içinde kullanılmasını da ihlal nedeni olarak görmüştür. Tıbbi önlemlerden söz ederken bu karara da atıf yapılması isabetli olurdu.
 
* * *
   
Bu eksiklere rağmen, milletvekilinin açıklamasına hâkim olan ana çizgi yine de AİHM’nin de esas aldığı AİÖK’nın “Biber gazının istisnai olarak açık alanlarda kullanılması ihtiyacı doğduğunda söz konusu yerde açıkça belirlenmiş koruyucu önlemlerin bulunması gerekir. Örneğin biber gazına maruz kalan kişilere derhal bir tıp doktoruna erişim ve rahatlatıcı önlemler sağlanmalıdır” şeklindeki bağlayıcı pozisyonuyla tam bir uyum içindedir.
Peki bu konuşmayı kimin yaptığını haklı olarak merak edebilirsiniz? Bu konuşma bir hafta önce 8 Temmuz 2013 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda “emniyetin kullandığı gazların yol açtığı sağlık sorunlarının araştırılması için” bir Meclis komisyonu kurulması talebiyle CHP’nin verdiği önergenin görüşülmesi sırasında yapılmıştır.
Alıntılar yaptığımız konuşma, iktidardaki AK Parti grubunun bu konudaki görüşlerini anlatmak üzere kürsüye çıkan hukukçu kökenli Çankırı Milletvekili İdris Şahin tarafından yapılmıştır.
İdris Şahin, bu konuşmayı yaptıktan sonra toplumsal olaylarda “polisin orantısız güç kullandığı yolundaki görüşleri kabul edemeyeceklerini” belirterek, “önergenin aleyhinde olduklarını” bildirmiştir.

(Hürriyet)

Sedat ERGİN | Tüm Yazıları
Hits: 1207