Kalp yiyen kalpsiz

~ 17.05.2013, Fatih ÇEKİRGE ~

GÖZLERİME inanamadım...

Elinde kör bir bıçak. Yerde yatan cesede dalmış...
Kalbini söküyor...
Bıçak darbeleri peş peşe... Sonra cesedin üzerinden kalkıyor.
Elinde o bedenden söküp çıkarttığı kanlı bir kalp...
Kameraya göstererek ısırıyor.
Gözlerime inanamadım. Suriye’de bir gösterici...
Ne göstericisi. Bir vahşi... Hannibal...
Haberi Reuters yayınlamasa, video montaj, Youtube numarası falan diyeceğim.
Ama hayır...
Kendisine “bilmem ne tugayı” diyen sapık, o vahşetini, yamyamlığını, bütün dünyaya videoyla göndermiş...
O yamyam, öldürdüğü askerin kalbini çıkarmış, ısırıyor.
Yetmediği gibi ertesi gün bir de demeç veriyor:
“Geçenlerde de bir askeri kör testere ile kıtır kıtır parçalara ayırdım...”
Ey Allah’ım bu nasıl bir sapkınlıktır?
Hangi dinle, hangi inançla açıklayabilirsiniz bu sapkın nefreti?
Müslüman diyebilir misiniz bu terliksiye...
Ama böyle işte...
Ne yazık ki, coğrafi olarak içinde bulunduğumuz Ortadoğu, böylesine bir vahşet tarihiyle anılıyor.
Dikkat edin...
Yüzyıllardır yalnızca bu coğrafya kanıyor.
Dünyanın kan çanağıdır burası.
Filistin-İsrail’den Irak-İran’a... Şam’dan Beyrut’a..
Doğu Akdeniz’den batısına...
Ve sakın az görmeyin 30 yıldır bizde akan kanı...
Kan çanağının ortasındayız.
Vahşetin kaskatı yaptığı kalpler, bombayla büyüyen çocuklar, canlı bombayla yok olan bedenler...
Petrol, silah, ambargo...
Pahalı ve lüks yatlarıyla emirler, şeyhler, krallıklar, diktatörlükler...
ORTADOĞU...
Yani o vahşi ve sinsi coğrafyanın kan çanağı...
Dün dedim ya...
-  Ortadoğu sinsi bir coğrafyadır.
-  Maskelidir. Aynasızdır. İzbedir.
-  Düellosu yoktur. Pusu vardır.
-  Kimse kendisi gibi değildir.
-  Sahici olmak suçtur. Dostluklar güce ayarlıdır.
-  Çalışmaya, yaratmaya, bilime gerek yoktur.
Para petrolden, güç silahtan gelir. Silah ithal, sinsilik yerlidir.
-  Bağdat’ta her gün patlayan bombalar, bu sinsiliğin son dekorudur.  
-  Mesela Beyrut... Her gün tecavüze uğrayan bir kadının, alın yazısından çıkmış bir müze gibidir şimdi.  
-  Orada en büyük adalet “kim vurdu”ya gitmektir.
PEKİ YA SEN?
Evet, kirli savaşların temiz çocukları harcadığı Ortadoğu’da...
Mesela sorsam:
Bu hafta sonu sen ne yapacaksın?
İstanbul’daki, İzmir’deki, Van’daki, Adana’daki kardeşim...
Sen cep telefonundan sevgilinin fotoğrafını çekip instagram’a yüklerken, o yamyam cep telefonundan dünyaya doğru nasıl bir vahşet gönderiyor?
Sen Üsküdar’da ya da Dicle kenarında, belki Van kıyısında, iTunes’dan bir parça indirirken;
yanı başında bir vahşi, öldürdüğü askerin kalbini dişleriyle parçalıyor.
Dişleriyle parçaladığı bir kalbin videosunu vicdanlarımıza yüklüyor.
Ve ben bu diktatörlükler coğrafyasına baktıkça...
Bu vahşeti gördükçe...
Halklarının sefaletini altın küvetlerden izleyen emirleri, şeyhleri, diktatörleri gördükçe...
Demokrasi, laiklik, özgürlük ve anayasa için...
Bize uygarlığı bırakan ve bu milletin özgürlüğü için canını veren kim varsa...
Çanakkale’den Samsun’a, İzmir’den Erzurum’a kadar...
Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ı, Çerkez’i, Arap’ıyla...
1923’ten 2013’e kadar, özgürlük, demokrasi, barış ve uygarlık için şehit düşen Anadolu’nun bütün evlatlarının ruhuna...
Yunus’tan Mevlana’ya... Fatih’ten Kanuni’ye... Osman Hamdi’den, Orhan Veli’ye, Nâzım Hikmet’ten Necip Fazıl’a... Bilge Karasu’dan Cemal Süreya’ya... 
Ve bize kalbin değerini bilen bir medeniyeti bıraktıkları için Mustafa Kemal ve arkadaşlarına kadar, Allah sizlerden razı olsun.
Nur içinde yatın diyorum...
 
(Hürriyet)
Fatih ÇEKİRGE | Tüm Yazıları
Hits: 1212