AVUKAT OLMAK?

~ 28.06.2009, Av. Nida AÇIKLALIN ~

Bu ülkede avukat olmak…

Bu ülkede avukat olmak derken, kendimizi batılı meslektaşlarımızın mesleki koşulları ile kıyaslayarak arabesk bir kompleks yaşamak niyetinde değilim. Bununla birlikte, hukuki kurumları yerleşmiş uygar toplumlardaki koşulların ve oralarda sahip olunan olanakların önemli olduğunu da unutmamamız gerekir.

Aranan koşullar içerisinde mesleğin icra edilmesine ilişkin hak ve yetkilerin varlığı kadar, fiziki koşulların da çok önemli olduğu tartışılmaz bir gerçekliktir. Avukatların sahip oldukları fiziki koşullar ne denli üst seviyede iyileştirilmiş ise, iş verimi ve kalitesinin yanı sıra mesleki bağımsızlık ve saygınlığın da bu orda artacağı açıktır.

İyi niyetli çabalara rağmen, gerek yasal düzenlemelerin noksanlığı, gerek se ekonomik yetersizlikler nedeniyle yıllardan beri çözüm bekleyen sorunların tam anlamıyla giderilemediği bilinmektedir. Bu nedenle hiç istemesek de, sorunları tekrar tekrar dile ve gündeme getirmek zorunluluğu devam etmektedir.

Sorunların en başında kuşkusuz avukatlık sınavı gelmektedir. Barolar, TÜRMOB-Türkiye Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğinin elde ettiği meslek örgütü sınav hakkına henüz ulaşamadı. Bir dönem biraz yaklaşır gibi olmakla birlikte, bu konudaki yasal düzenlemelerin yapılamamış olması ciddi sakıncalar yaratmaktadır. Öğrencilerine kaliteli bir hukuk eğitimi bir yana, hukuk nosyonu vermek konusunda sorunları olduğu açık olan bir kısım özel üniversitelere bağlı hukuk fakültelerinin sayısının önemli ölçüde artmış olması, sınav yapılmasına duyulan ihtiyacı daha çok artırmaktadır. Çünkü her hukuk fakültesi mezununun avukatlığa kabulü, avukatlık mesleğinin saygınlığını azaltan ciddi sakıncalar yaratmaktadır. Ne yazık ki, hukuk fakültelerinin sayısı arttıkça, meslekte niteliğin değil, sadece niceliğin arttığını esefle izlemekteyiz.

Hiç kuşkusuz, mesleğin fiziki koşullarının iyileştirilmesinin en önemli duraklarından biri de, avukatların görev nedeniyle şehir dışında oldukları zamanlarda, uygun koşullarda barınma ve mesleki ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde, belli önemli merkezlerde yeterli donanıma sahip avukat evlerinin kurulmasıdır.

Özellikle genç meslektaşlarımızın, yaşadıkları şehrin dışına, duruşma, keşif v.b nedenlerle çıktıklarında beş yıldızlı otellerde kalamadıkları malumdur. Ancak bu meslektaşlarımızın alternatifi de han odaları ve otobüs terminali barınakları olmamalıdır. Mesleğin vakar ve onuruna uygun bir şekilde, ortalama konfora sahip bir avukat evinde, hem barınma ihtiyaçlarını giderebilmeli ve hem de burada oluşturulacak bir çalışma lobisinde, internet, faks gibi hizmetler ile de geçici olarak acil ihtiyaçlarını il dışında çözebilmelidirler.

Avukat evleri kurulurken, birkaç kente ulaşım kolaylığı olan belli ana merkezler seçilmeli, buralarda inşaat külfetine girilmeden yerel olarak işletilen küçük oteller yahut koşulları otele çevrilmeye uygun iş merkezi gibi binalar satın alınarak ihtiyaca uygun küçük tadilatlar ile veya bu gibi yerlerle anlaşmalar sağlamak yoluyla avukatların hizmetine açılabilmesinin uygun bir çözüm olduğunu düşünüyorum. Bu çözümün Barolar Birliği bütçesini sarsmayacağı ve ekonomik gerekçelerin bu çözümü hayata geçirmekte bir engel olmayacağı inancındayım.

Bu ülkede AVUKAT OLMANIN daha iyi, daha güzel, daha onurlu ve daha konforlu yaşanacağı günler ümidiyle …

Av. Nida AÇIKLALIN | Tüm Yazıları
Hits: 2309