Zarif

~ 14.01.2013, İlyas BAŞSOY ~

Zarif kimilerinin aksine tam adı gibi biri. Onun sıradan bir insandan daha fazla kavgaya karışması da adından kaynaklanıyor. Gerçekten zarif olan bir kişi, hoyratlıklara karşı tepkisiz kalamaz. Örneğin bir adam, bir başkasına kaba mı davrandı, Zarif, onu zarifçe uyarır. Bunun üzerine adam, Zarif’i tersler, Zarif yine aynı zariflikle bu tepkinin hatalarını, şiddetin egemen erkek kültürünün bir parçası olarak mağaralarda yaşadığımız çağlardan kaldığını, sorunların zarifçe konuşarak çözülebileceğini anlatmaya çalışır.

Bu açıklamalar genelde küfürle karşılık bulur. Zarif bu kez varlığımızı borçlu olduğumuz güzelim cinselliğin bir cezalandırma aracı gibi kullanılmasının ilkelliğini, edilen küfürün mahiyetine göre, eşcinselliğin ayıp bir şey olmadığını, ancak çok çirkin bir erkeğin karşısındakini seks yapmak ile korkutabileceğini ve rahmetli annesinin hayatını fabrikada işçilik yapıp çocuklarını yetiştirmeye adamış saygıdeğer bir hanımefendi olduğunu sakince anlatmaya çalışır.

Şimdi bazılarınız bu sözlerin ironi ve tepeden bakma içerebileceğini düşünüyor olabilirsiniz. Bu düşüncenizi çürütmek için Zarif’in bir kavgasına şahit olmanız gerek. Zarif bu sözleri gerçekten zerafetle söyler, karşıdakine şans verir, onu kışkırtmaz ve tamamen meseleyi çözmeye odaklanır. Ama hepinizin tahmin edeceği gibi süreç hızla “üzerine yürümek” ve “yumruk atmak” aşamasına gelir ve o anda Zarif, gereğinden çok ve şiddetli tek bir hamle yapmamaya özen göstererek adamı döver. Sahiden döver. Kim olursa olsun döver.

Bu aşamada bir açıklama yapmam gerek, Zarif ortadan biraz daha kısa boylu ve hayli zayıf biridir. Omuzlarını kabartarak yürüyenlerin aksine, genel duruşu gayet gösterişsizdir. Ayrıca muhtemelen Ösensei’yi bile hayrete düşürecek kadar ileri düzeyde bir aikido ustasıdır. İri yarı adamları iki üç hamlede yere sermesinin nedeni işte bu aikido bilgisidir.

Zarif’e göre aikido, hakim iktidar ilişkilerini en iyi şekilde gözlemleyip, bunu kendi tarzıyla etkisiz kılma yöntemidir. Aikido öncelikle bir felsefedir: Küfüre küfür, yumruğa yumrukla karşılık vermek yerine, kuralları saldıranın değil savunanın koyduğu bir felsefe.

Zarif, kavgada kazanmasının en önemli nedeninin, rakibi tarafından küçümsenmesi olduğunu söyler. Rakip, küçümsediği hasmına tedbirsizce saldırır ve tedbirsizlik onun en büyük hatası olur. Rakibin aksine Zarif, en sakin konuştuğu anda bile olası tepkilere nasıl karşılık vereceğini düşünür. Karşısındaki kişinin öfkesi, biraz da “Ben bu herifi çiğ çiğ yerim” düşüncesinden kaynaklanır. Durum rakibe haz verir, gösteriş yapma arzusu yükselir, hele de çevrede bir kadın varsa rakip kavgadan sonra o kadını alıp yatağa koşacakmış gibi budalaca bir yargıya kapılır ve bazen saniyeler içinde Hristiyanlıktaki yedi günahın (ve hatanın) tamamını kuşanmış hale gelir.

AKP’nin iletişim tarzını bazen aikido’ya benzetirim. Rakibin yıllardır vazgeçmediği temel hatası AKP’yi küçümsemektir ve AKP bu zaafı mükemmel bir şekilde kullanır. Muhaliflere göre AKP’nin oylarının bu düzeyde olması, orta sınıfın üçkağıtçılığı, yoksulların şerefsizliği, Araplar ve Amerikalıların para akıtması ve seçimde hile yapılmasıyla ilgilidir. Tüm bu söylemlerin arkasındaki temel içgüdü “küçümseme”dir. AKP herhangi bir şeyi başarmış değildir. THY berbat yönetilmekte, duble yollar hızla çürümekte, hastanelerde aslında gizli dolaplar dönmektedir.

AKP düşmanı pek çok iktisatçı dostum son on yıldır bana hep aynı eminlikte “Seneye kesin kriz çıkacak, maaşlar ödenemez hale gelecek” diyor. Her seçim öncesi bazı yazar dostlar da “AKP düşüşte” şeklinde yazılar yazıp, kendi köylerinde tıklar topluyorlar.

AKP, aikido felsefesini iyi öğrenmiş ve bu bilgisini kötüye kullanmaktan çekinmeyen biri gibi. Ona bir isim versem asla Zarif’i seçmez, hatta inat olsun diye Kaba ismini koyardım. Elbette bu, skor tabelasını değiştirmezdi.

Eğer “Hep denedin, hep yenildin, yine yenil, daha iyi yenil” türünden şiirlerle avunmak istemiyorsanız, aikido hakkında biraz kafa yormanızı öneririm.

(Birgün)

İlyas BAŞSOY | Tüm Yazıları
Hits: 1252