Güncellesek mi Güncellemesek mi?

~ 14.01.2013, Orhan BURSALI ~

Biliyorsunuz, 20 yıla kadar hapis cezası verilen ve toplumsal büyük bir hukuk, adalet ve insanlık yarası yaratan Balyoz CDlerinin sahteliği, uluslararası ve ulusal bilirkişilerin çok sayıda raporuyla kanıtlanmıştı. Bu CDlerin içindeki, sözde darbe görevlendirmelerilistelerinde adı geçen subaylarla ilgili bilgilerin de neredeyse hepsi yanlış çıkmıştı. Kimisi Londrada, kimisi sualtında görevde, kimisi annelik izninde... Darbede görev alacakarabalardan bazıları bile darbe zamanı (!)” 2003 yılında başkaları üzerine kayıtlıydı. Sokak adlarından tutun, 2003te olmayan kriptolu telefonların dağıtımına ve o zaman olmayan MOBESE kameralarına kadar... Tabii 2007de ilk kez kullanılan yazı fontları da 2003te, Microsofttan önce keşfedilmiş ve kullanılmıştı!

Bu CDlerdeki kepazelikler (2000 kadar uyduruk bilgi!) ortaya serilince, bu aşamadan sonra kendilerinden artık sahte darbe senaryolarını yazanların ortakları diye bahsedebileceğim gazete köşelerini tutmuş işbirlikçiler, yeni bir kılıf bulmuşlardı: O CDler 2003te kaydedildi ama sonra da durmadan güncellendi! Yani darbecilerdurmadan CDleri yeniledi!

Bugüncellendilerbüyük buluşunu kim ilk kez ortaya atmıştı, Alper Görmüş mü yoksa Mehmet Baransu mu? Birincilik haklarını yemek istemem, bu bir önemli buluştur çünkü!! Dörtbirtarafın NAsı ve NIsı da bu buluşu papağan gibi yineliyor... Derken, Balyoz mahkemesi de gerekçeli kararında buna sarılmasın mı!?

Mahkeme, TÜBİTAK bilirkişi raporunun zırvalığı ortaya çıkınca onu da saymıyor.. Ama diğer bilirkişi raporlarını da... Ve bu tutumuna bir açıklama yapıyor: Biz bilirkişi raporlarını dikkate almak zorunda değiliz! Peki, hiçbirinizin zerre kadar uzmanlığına girmeyen CDlerin içindekiler gerçek mi sahte miincelemesini kim yapacak?

M. Baransu ve A. Görmüşün güncellendi masalı mahkemeye pek cazip gelmiş! Ama kafayı hepsi biraz çalıştırsa, bu yeni masalın da ipe sapa gelir tarafı olmadığını görecekler, ama neredeeee!

***

Güncellendipalavrasının yanıt bekleyen bazı soruları:

1) CDler güncellendiyse, en son güncelleme tarihi 2009 yılı olmak zorunda. Çünkü 2009da kurulu şirket isimleri var bu düzenbaz CDlerde!

2) Çetin Doğan 2003’te, İbrahim Fırtına ve Özden Örnek 2005’te ve daha onlarca subay 2009 yılı öncesi emekli oldu: Ama bu subayların isimleri ve rütbeleri emekli olmamış gibi darbe CDlerinde duruyor. Tıpkı 2003’teki gibi! Avukatlar diyor ki: Emekliler mi darbe yapacaktı! Bu nasıl bir darbeki, darbecilerin lider kadrosu 2009da orduda değil!

3) Eğer güncellenme yapıldıysa, neden tüm sanıklar 2003 yılındaki rütbeleri ile güncellendi?

4) Sahte evrak çetesi, bütün darbe senaryosunu 2003te yapılan Plan Seminerine dayandırarak bunun üzerine Balyoz Darbe Planını inşa ediyor, Fatih Camiini bombalatıyor falan! Eğer CDlerde güncelleme 2009a kadar yapıldıysa, 2003te darbe planlanmadı demek. O zaman belki de 2050de bile geçerli olacak bir darbe senaryosuhazırlandı! Kim güncelledi kardeşim? Emekli paşalar mı?

5) Güncelleme yapıldıysa: Neden 15. Kolordu gibi lağvedilmiş birlikler planlarda duruyor?

4) Neden dijital belgelerin üst verilerindeki son kaydedilme tarihleri 2002 ya da 2003 olarak kalmış?

6) Neden dijital belgelerin üst verilerinde son kaydedenler 2003 yılındaki kişiler olarak geçiyor? Güncelleme olsaydı sonraki yıllarda dijital verileri güncelleyen kişilerin isimleri yazılı olurdu.

7) balyozvegercekler sitesinde Pınar ve Dani Rodriklerin Aptallar İçin Güncelleme İddiası diye bir yazıları var: Güncelleme iddiası, bütün iddianameyi toptan çökertir!

Darbe CDleri güncellenmemiş olsa da sahte, güncellenmiş olsa da sahte. Ne demiştik dün: İki ucu boklu değnek, tutanların üzerine sıçrayıp duruyor.

Bütün bilirkişi raporlarının ve içindeki yanlış bilgilerin ortaya çıkardığı tek gerçek var: Bu CDler ve Balyoz Darbe Planı sahtekârlığı, 2009’da yazılıp tamamlandı ve 2003te yapılmış süsü verildi. ABD-cemaat ve iktidar üçlüsünün senaryosu ordunun defterini dürmekti. Orduyu darbe planı yapmış gibi göstererek... 365 subayın canına okuyarak, onları ve ailelerini perişan ederek...

***

Bir nokta daha: Hürriyet yazarı Taha Akyol, gerekçeli karar üzerine yaptığı hukukçuyorumunda, darbe planlarının varlığını kabul ediyor ama bazı subaylar için verilen mahkûmiyet kararının somut delillereve suç irtibatınadayanan varlığını zayıf görüyor. Bir de suç vasfının darbeye teşebbüs mü yoksa suç için anlaşmamı olduğuna Yargıtay karar verecek diyor.

Taha Akyol, Yargıtay adına da darbe kararını vermiş ve onlara seçenek sunuyor gibi! Ama suç oluşturacak CDlerin bütünüyle sahte çıkması konusunda bir fikri yok:Objektif hukukçuluk”.

Akyola bir yazı tavsiyem var. Orada üçüncü ve dördüncü seçenekler sunuluyor: Dünkü Radikal Pazar ekinde Faruk Özsunun (Diyarbakır Hâkimi, Demokrat Yargı Yön. Kr. Üyesi) Balyoz: Yeni Yargının Çöküşü yazısı... Ondan öğrenecek çok şey var...

(http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1116546&CategoryID=77 www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetayV3&ArticleID=1116546&CategoryID=77)

14 Ocak 2013 - Cumhuriyet

Orhan BURSALI | Tüm Yazıları
Hits: 1622