MEZAR KAZICILARIMIZI DURDURALIM

~ 17.03.2011, Yeni Yaklaşımlar ~

17/01/2011
Ellerinde kazmalarla Akkuya’ya doğru yola çıkan Nükleer Reaktör meraklısı politikacı ve müteaahitlere dur diyelim…
Japonya depremi sonrası nükleer santrallerde meydana gelen patlamalar felaketin boyutunu kat be kat artırırken nükleer santraller hakkında ön görülen tüm olumsuzlukları bir kez daha ortaya serdi. 1986 yılında meydana gelen, yaşamımızdaki negatif etkileri halen devam eden Çernobil reaktör kazası nükleer santrallerle ilgili ‘olabilir mi’ olasılığını ortadan kaldırmalıydı. Ancak görünen o ki, ne 1986 Çernobil patlaması, ne arada meydana gelen bir çok irili ufaklı reaktör sızdırması ne de son olarak halen boyutları tam olarak yansıtılmamakla birlikte bulunduğu bölge halkı ve tüm uygarlık için bir facia olacağı tahmin edilen Japonya depremine bağlı nükleer reaktör yıkımlarına rağmen hükümet tarafından yapılan açıklamalar tüm dünyada yapımı durdurulan kullanımından vazgeçilmeye çalışılan bu zararlı ve eski teknolojinin ülkemizde yapılması için gayret gösterildiği yönündedir.
Nükleer santrallerin atıkları için dünyada hala depolama alanları kurulamıyorken, bu atıklar milyonlarca yılda yok olmazken, Çernobil kazası ya da deprem gibi bir doğal afet sonrası can kaybı ve geniş bir çevrenin yüzyıllar süren etkilenmesi söz konusu iken, nükleer santrallerin bakım ve güvenlik maliyetleri kuruluş maliyetlerini aşıyorken bu santrallerin bilimsel olarak savunulabilir bir yanı yoktur. Buna rağmen nükleer santral kurma çabalarını günlük kazanımlar peşindeki ucuz politikalara bağlıyoruz. İnsana, doğaya, yaşama karşı kasıtlı cürüm olarak değerlendiriyoruz.Çevreyi kirleten bir teknoloji satın aldığınızda kansere davetiye çıkarıyor, kanser ilaçlarına müşteri oluyorsunuz demektir. Hem o çöpü parayla alıyorsunuz hem de o çöpün oluşturduğu hastalıklarla mücadele için ciddi bedeller ödüyorsunuzBaşbakan Rusya seyahatinde diyor ki “Mersin Akkuyu’da atılacak adım dünyaya örnek olacak”. Acaba neyin örneği?  “Deprem olacak diye köprü yapmayalım mı?” diyor, “evimizde tüp gaz var nükleer santralle aynı şeydir” diyor. Halkı kandırmaya yönelik bilimden yoksun bu açıklamaları gayri ciddi buluyoruz, inandırıcılık uzak, saygısız ve küstah bir yaklaşım olarak değerlendiriyor ve kabul etmiyoruz. Nükleer santrallerin bugün ve yarın için getireceği tek şey ölümdür, ölümcül hastalıklardır, çevre kirliliğidir, başa açacağı belalar için çekilecek acıdır, tüketilen zaman ve paradır. Nükleer santraller yerine yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelme zorunludur.Ne Akkuyu’da ne de başka bir yerde nükleer santral kurulmasına izin verilmeyeceğiz. Bu konuda birkaç hafta içinde elinde kazmalarla Akkuyu’da bu ülke ve bölge halkına gözlerimizin önünde “o kazmalarla” toplu mezarlarımızla neredeyse eş değer olacak nükleer santral kazılmasına sessiz kalmayacağız.  “Kazma meraklılarını”, tüccar siyasetin insanı ve insanlığı yok sayan politikalarını durduracağız.
TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi
TTB İstanbul Tabip Odası
Çevre İçin Hekimler Derneği

 

Hits: 1455