Özal’a kadar, 10 Kasım günlerinde matem vardı!
Sinemalar, meyhaneler, tüm eğlence yerleri kapatılır, içki satışı yasaklanırdı!
Radyo (Zaten bir tek TRT vardı) klasik Türk ve Batı müziği plakları çalar, Atatürk ile ilgili programlar yayınlanırdı!
Saat 09.05’te tüm fabrikalar düdüklerini, araçlar kornalarını öttürür, şehirleri siren sesleri kaplardı!
Özal, 10 Kasım’ı matem havasından çıkardı!
Aslına bakarsanız, yasaklar fazlasıyla şekilci ve sıkıcıydı!
Artık isteyen içki içiyor, isteyen meyhanede anıyor, isteyen ardından davul zurna çaldırıyor, isteyen Atatürk’e küfrediyor!
1980’lerde çok hikâyeden de olsa “demokratik” bir ortamda yaşadığımız için, memurun işini bilmesi dâhil her şey “serbest” bırakılmıştı ve bu arada 10 Kasımların da, diğer günlerden farkı kalmamıştı!
Şimdi AKP iktidarı döneminde “İleri demokrasiye” geçtiğimiz için, Cumhuriyet kutlamak ve Atatürk’ü anmak şartlara bağlandı!
Anmak şartlara bağlı, küfretmek serbest!
Mesela Ulu Hünkârımızın Meclis-i Mebusan’da kürsüye çıkıp, tek parti dönemine saydırırken “Sana söylerim İsmet, sen anla Mustafa Kemal” konuşmalarını sık sık seyrediyoruz!
Ben bu sene ilk defa, Anıtkabir’in 9 Kasım’da kapatılıp, ertesi gün 10.00’da açılacağını sanıyordum..
Yine de gazetemizin yazarlarından Nahit Duru abime sorayım dedim, iyi ki sormuşum!
Meğer daha önce de kapatılırmış ama Cumhuriyet Bayramı’nı kutlamak ve 10 Kasım anması eskiden bu kadar tartışılmadığı için kimsenin gözüne batmazmış!
Ne günlere geldiğimizi anlayın artık!
Eskiden Ulu Hünkârımız kafasında olanlar, Cumhuriyet’in Ramazan ve Kurban bayramlarını yasaklayacağından korkarlardı!
Cumhuriyet öyle bir saçmalık ve kötülüğü yapmadı ama onlar Cumhuriyet’i ele geçirince, bayrama da, anmaya da kendi kafalarına göre izin vermeye başladılar!
Şimdi hedef 2023!
2023’te, artık Rusya’da Lenin’in mumyasının vitrinden parayla teşhir edildiği gibi, Mustafa Kemal’in kemiklerini de biletle seyrettirirlerse kimse şaşırmasın!
Hatta Anıtkabir’i özelleştirip, seyrettirme işini yabancı bir şirkete de “Babalar gibi” satabilirler!
Sami Ofer de öldü ama bulurlar satacak birini!
Bastır parayı, ister kemiklerine tükür ister Fatiha oku!
Ben Fatiha okuyanlardanım!
Onun için, Yüce Allah’tan; Atatürk’e ve en büyük rütbelisinden en küçük erine kadar, tüm kahramanlarımıza bir kere daha rahmet diliyorum!
Bugün için, Dâhiliye Nazırımız İdris Naim Paşamın, her derde deva ekolojik biber gazı ekipleri hazır mı acaba?
(Yurt Gazetesi)
