Taksim: Mesele Cumhuriyet değil

~ 07.11.2012, Mehveş Evin ~

Taksim meydanı, sivil toplumun ve uzmanların itirazlarına rağmen Tarlabaşı-Harbiye istikametinde kapatıldı... Dün, meydana gidip bizzat gördüm ve bu “tarihi” değişim anını üzülerek fotoğrafladım.
Meydanın Halaskargazi ve Tarlabaşı caddesiyle bağlantısı, panellerle tamamen kesilmiş. Sadece iki yayanın yan yana geçebileceği bir aralıktan meydana giriş-çıkış yapılabiliyor. İş makineleri, Tarlabaşı yönünde çalışmaya başlamış bile.
Şehrin kalbindeki bu inşaat, zaten berbat olan İstanbul trafiğini daha da kötü vurdu. Fakat sorun trafik ve keşmekeş değil, zaten onsuz yaşamasını bilmiyoruz!
Sorun, Taksim’e vurulan kazmanın tamamen hukuksuz ve usulsüz olması.

Tamamen hukuksuz
Ancak Taksim’i yayalaştırma projesine “emekçi giremeyecek, içki içmek isteyen giremeyecek” veya “Cumhuriyet’in değerlerine kazma vuruluyor” diye karşı çıkmanın bir faydası yok.
Taksim projesine itirazın ana nedeni, halka, şehir plancılarına, hukukçulara, mimarlara sormadan, onları dinlemeden, zorla dayatılmasıdır... Şehrin ruhunu, tek adam alışkanlığına göre yeniden şekillendirme arzusudur...
Oysa Koruma Kurulu, Taksim’deki diğer yeraltı tünelleri için iptal kararı verdi. Belediye bu bilgiyi saklıyor! Tarlabaşı-Harbiye içinse koşullu onay verildi. Bu kararlar, göz ardı edilip eldeki tüm yetki ve güç, sonuna kadar kullanılıyor.

Yeni bir dil lazım
Taksim Platformu’ndan Prof. Dr. Betül Tanbay’ı aradım... Tanbay, bu kadar hukuksuzluğun ve aldatmacanın karşısında kendini çaresiz hissettiğini söylüyor: “Değişik fikirlerle mücadele edilebilir. Ama aldatmacanın karşısında ne yapacaksınız? Müthiş yazık oluyor... Belediye ve iktidar, 10 yılda halktan koptu. Yılların buluşma yerine şimdi ‘geçiş yeri’ diyorlar.”
Prof. Tanbay, tek şansımızın yeni bir dil üretmek olduğuna inanıyor: “Bir savaş dili hakim... Taksim’e kışla ve restitüsyon isteğinde bu öne çıkıyor. Birlikte mi karar vereceğiz, yoksa iktidarda kim varsa ona göre mi davranacağız? Taksim meselesi, bu hale geldi.”
Not: Taksim Dayanışması her akşam 18:00-21:00 arası PTT’nin önünde nöbet tutuyor. Dileyen herkes burada fikirlerini dile getirebilir.

 

YEŞİL ALDATMACA
- Büyükşehir Belediyesi, Taksim Meydanı için “yeni bir canlandırma” yapıp web sitesine koydu. Önceki versiyonu komple betonken, bir günde masa başında “yeşillendirilmiş” bir maket var artık!
- Ne var ki bu göz boyamaca, Gezi Parkı’ndaki 80 yıllık ağaçların yerini tutamayacak.
- İstanbullu, şehirli olmayı öğrenip, meydanına sahip çıkmayı başaramazsa... Bugün X, yarın Y iktidarı, şehrin yaşam alanlarında hangi tasarrufu yaparsa yapsın, kabullenmek zorunda kalacağını bilmeli.

 

KADINIYLA ÇOCUĞUYLA HUZURLUYUZ
- Başbakan, “Bu ülkede çocuğuyla kadınıyla herkesin çok daha huzurlu Taksim Meydanı’na çıkabilmesinin adımını atıyoruz. Be hey gafiller, biraz kendinize gelin” sözleriyle eleştirilere karşılık verdi...
- Taksim’e yıllardır gidip gelen bir İstanbullu olarak, “huzur”dan kastettiği şeyi pek anlamadım. Bugün her kesim, yaş ve cinsiyetten insanın şehirde kendini en rahat hissedebileceği yerlerden biri, Taksim.
- Araç trafiğini azaltmaya ihtiyaç duyuluyorsa -ki sadece otobüs duraklarının taşınması yeterli olacaktı- bunun yolları istişare edilir, işin uzmanlarından fikir ve öneriler alınır, oylanır.
- Hem ne zamandan beri iktidar bir kışlayı yeniden diriltmek için bu kadar hevesli oldu?

(Milliyet)

Mehveş Evin | Tüm Yazıları
Hits: 1175