Başbakan Erdoğan’ın üstün vasıflarından biri, Allah vergisi uzun boyu. Türkiye’de zaten kimse kendisine tepeden bakamıyor; ama yabancı liderlerle poz verdiğinde, örneğin tarihte ilk kez bir ABD Başkanı’yla en azından mezurada boy ölçüşen bir Başbakanımız olması, çoğumuzun gözünü okşuyor.
Sayın Başbakan’a bugüne değin yan yana geldiği liderler arasında, tabii ki yalnız ve ancak boy farkıyla, o da belli belirsiz ölçüde tepeden bakabilen iki kişi var: Beşşar Esad ve İlham Aliyev.
Hafta başında Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi için Azerbaycan’a giden Başbakan Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan’ın Bakû Havaalanı’nda Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve eşi Mihriban Aliyeva tarafından karşılanmasını ölümsüzleştiren fotoğraf karesi; benim düz algılamaktan aciz, çıfıt çarşısı belleğimde bir “deja vu” flaşı patlattı.
Üstelik bu “deja vu” bir sanrı olmayıp, deyimin kelime anlamıyla “daha önce görülmüş” bir başka fotoğrafa; 2009 yılında Ankara’da Esma ve Beşşar Esad çiftini karşılayan Emine ve Recep Tayyip Erdoğan karesine gönderme yapıyordu.
***
Başbakan Erdoğan’a Azerbaycan’ı taptaze resmi ziyaretinde eşlik eden tüm yetkililer, 2009’daki Suriye ziyaretinde de yanındaydılar. Ahmet Davutoğlu yine Dışişleri Bakanı’ydı, bazı bakanlar yetki ve makam değiştirmişlerdi, ama istisnasız hepsi, Şam’daydılar.
Azerbaycan’la kurulan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi’nin tıpkısının aynısı Suriye ile de kurulmuştu! Geçen hafta Bakû’daki konsey toplantısında Azerbaycan’la imzalanan anlaşmaların hepsi ve daha fazlası, 2009 yılında Şam’daki konsey toplantısında Suriye ile de yapılmıştı!
Üç yıl arayla çekilen fotoğraflar birer tıpkı basımdı, sanki… Kırmızı halılar, sıcak dostluklar, hararetli kutlamalar, gülücükler arasında verilen pozlarda, Başbakan Erdoğan zaten değişmemişti; muhataplarının boyları posları bile aynıydı!
İster istemez “eyvah”landım.
Yoksa sıfır düşmanlıkta hüsran sırası, Suriye’den sonra Azerbaycan’a mı gelmişti?
Çünkü iki ülkenin benzerliği, salt liderlerinin boyu posu ve Başbakan Erdoğan’ın başkanlığındaki Türk hükümetiyle kurdukları “yüksek düzeyli işbirliği” değil.
***
Suriye demokrasi değil miydi? Azerbaycan da değil. Suriye’de özgür seçimler yapılmıyor muydu? Azerbaycan’da tüm seçimler hileli ve dünyaca biliniyor! Suriye’de ifade özgürlüğü yok muydu? Azerbaycan’da da yok. Suriye’de insan hakları mı ihlal ediliyordu? Azerbaycan’da da ediliyor. Suriye’nin kaymağını Baas’çılar mı yiyordu? Azerbaycan’ın kaymağını KGB’ciler yiyor. Suriye’de Esad hanedanı mı babadan oğula diktatör? Azerbaycan’da Aliyev hanedanı babadan oğula diktatör. Suriye’de Beşşar Esad yolsuz muydu? Azerbaycan’da İlham Aliyev’e “Don Carleone” deniyor!...
Azerbaycan petrol ve doğalgazını pazarlayan SOCAR Trading, doğrudan cumhurbaşkanına bağlı bir kuruluş. Ama patronu zaten değişmiyor: İlham Aliyev’in cumhurbaşkanı “seçilene” kadar görevi, zaten babası Haydar’dan devraldığı şirketin yönetim kurulu başkanlığıydı! Ülkenin inşaat, turizm ve sigorta sektöründeki en büyük kuruluşu Pasha Holding ve en büyük bankası Pasha Bank’ın sahipleri de yabancı değil: Holdingin kurucusu Arif Pashayev’in kızı Mihriban, İlham Aliyev’in güzel ve şık eşinden başkası değil… Çiftin kızları Gülnur ve Lola da boş duruyor sayılmazlar. Azerbaycan’ın en büyük GSM operatörü, onlar. İsviçre’de villaları, İngiltere’de sarayları ve daha neleri var!
***
Cumhurbaşkanlığı maaşı yıllık 228 bin dolardan ibaret İlham Aliyev, geçen yıl Dubai’de 11 yaşındaki oğlunun adına 44 milyon dolarlık bir villa, işte böyle alabildi.
Bütün bunlar bize zaten yabancı değil, hiçbirimizi şaşırtmaz, “Bal tutan parmağını yalar” elbet.
Ama Müslüman Asya ve Afrika’yı yeniden dizayn etmeye soyunan Batılı irade, henüz petrolsüz değil, petrollü egemenlerle meşgul. Azerbaycan’da Aliyev, Kazakistan’da Nazarbayev ve Özbekistan’da Kerimov hanedanlarını, “İslam Baharı kaçkını son diktatörler” diye niteliyor.
Türkiye’nin Suriye ile iki yıl sürebilen balayını sonlandıran gerekçelerin her biri, Azerbaycan için de geçerli. Bu gerekçeler istim üstünde, birilerinin Suriye’de olduğu gibi “start” vermesini bekliyor!
‘G’ NOKTASI
WikiLeaks belgelerin-de, “Azerbaycan, ortaçağ Avrupa devletleri gibi işliyor: Hepsi birbirine bağlı birkaç aile ülkeyi bölge bölge paylaşmış, ulusal ekonominin tamamını kontrol altına almış” diye yazıyor.
Azeybaycan’da Aliyev hanedanını sonlandırmak için er geç verilecek “start” 2014’e rastlarsa, yandık!
Çünkü bölgede Türkiye ile Yüksek Düzeyli İşbirliği ve dostluk kurmak, “iki yıl içinde gidici” alameti sayılacaktır.
“Tüm düşmanlar arasında en tehlikelisi, dostunuz olandır.”
ALPHONSE KARR
(Cumhuriyet)