Mission Impossible

~ 05.09.2012, Güray ÖZ ~

Halimize bakar mısınız!

Dış politikada büyük iddialar, keskin dönüşler, Dimyata pirince giderken evdeki bulgurun tehlikeye girmesi öylesine şaşkınlık yarattı ki, sorunlar öylesine üst üste geldi ki durumun düzeltilebileceğine inanan neredeyse kalmadı.

Davutoğlu mu gidecek, Erdoğan mı rota değiştirecek, kimse bilmiyor.

Bilinen şudur: Suriye politikası gittikçe içinden çıkılmaz hale gelmiş, aşağısı sakal, yukarısı bıyık durumuna girilmiştir.

Sayıları gittikçe artan mülteciler arasında öne çıkan gece silahlı gündüz külahlı takım can sıkmaktadır. ABDnin denetimine de girmeyen bu El Kaide ya da benzer cihatçılarla gerçekten savaşın dehşetinden kaçarak sığınanların sayıları 80 bine dayanırken, AKP hükümetinin yanlış hesapları Bağdatta da, New Yorkta da tutmamıştır. Batı, Türkiyeyi yalnızlıkla terbiye ederken, Davutoğluna en başarısız dışişleri bakanı diyenlerin sayısı artmıştır. Ama Davutoğlunun geliştirdiği politika tutmadıysa, sorumluluk yalnızca onun olabilir mi? Bu nedenle de Reis onaylı politikada sonuna kadar gidilecek, ABDnin kaydettiği hatalar görülecek, kısa sürede makul biçimlerde düzeltilecektir.

***

Hataların görülmesi ve düzeltilmesi ne demek?

Belli başlı üç temel hata söz konusudur: Birincisi İsrail ile Mavi Marmara ve kabadayılık nedeniyle bozulan ilişkiler. İkincisi İranla BMde ona destek çıkmak şeklinde kendini gösteren iyi ilişkiler. Üçüncüsü Suriyede ABDnin ihtiyatlı politikasını tehlikeye atacak aculluk.

Üçü de düzeltilecektir.

İsraille iyi ilişkilerin yeniden tesisi için CIA Başkanı Petraeus Türkiyeye gelmiş, hemen arkasından Ben Guriona uçmuştur. Bir formül bulunacaktır artık. Ne de olsa gelen beysbol sopalı Obamanın çuvalıyla meşhur CIA başkanıdır.

İranla ilişkiler de yeniden gözden geçirilecektir. Kolaydır. Sabıkalı İranın o kadar çok marifeti vardır ki, ABD başcasusu Türkiyedeyken İran casuslarının medyatik oluvermesi işin kolaylığını göstermiştir zaten. Suriye konusunda da yeniden plan dahiline duhul edilmesi gerekecektir.

Kolaydır bütün bu işler, ama aynı zamanda tehlikelidir de.

***

Tehlikelidir, çünkü ABDnin bölge ile ilgili planları öylesine büyük ki, pek perişan yelkenlerimizin bir gün ansızın rüzgâra kapılıvermesi işten bile değildir. Irakla bozulmuş ilişkiler, Suriye ile neredeyse savaşa dönüşme noktasındaki hasımlık, İranla dostluğun renk değiştirmesi, hataların düzeltilmekte, maceranın yaklaşmakta olduğunu gösteriyor.

Büyük müttefik, stratejik ortak ABD, hataların düzeltilmesine yardım etmektedir. Beysbol sopası ve çuval bunun içindir. Buna PKK saldırılarının kentlere inmesini, içerde büyüyen iktidar kavgasını da ekleyebilirsiniz. Kürt sorunu konusunda farklı stratejilerin çarpışması; güvenlikçilerin”, istihbaratçılarla her alanda çatışması da sanki bu durumların parçasıdır. ABDnin sorunları çözme yöntemi evvel eski böyledir. Ona, sorun, her daim gereklidir.

***

Halimize bakar mısınız...

Burada anlatılanlar yalnızca sonu belirsiz dış politika macerası ile ilgilidir. Bir de bunun içerisi var.

Orada 12 Eylül rakamlarını geride bırakan tutuklamalar, yargılamalar, 5.5 yaşında emirle okula kaydedilen bebeler, ilk 4ten sonra evine kapanması umulan kız çocukları, artan yargısız infazlar, egemen siyasilerin hukuk takmayan hükümleri, emirle yönetilmeye çoktan razı medya, artan yoksulluk ve talan var.

Diyorlar ki; neden şaşırıyorsun, bunlar her zaman hep birlikte olur, birbirlerini çoğaltırlar. Öyle midir, bilmiyorum. Casus başı silahı çekmiş, mission impossiblea soyunmuşsa hep birlikte yandığımızın resmidir!

(Cumhuriyet)

Güray ÖZ | Tüm Yazıları
Hits: 1512