İmamın cetveli!

~ 23.08.2012, Nihat BEHRAM ~

Bunların ‘ölçü’ anlayışını şahsen ben anlayabilmiş değilim. Mesafe, ağırlık, alan, derinlik, uzunluk, zaman ölçüleri ne? Kilo, metre, dönüm, litre, saat, gün gibi bildiğimiz ölçüler desem, değil! Acaba, arşın, cerip, endaze, berit, rubu, şinik gibi Osmanlı ölçüleri mi? O da tam değil. İnch, mile, yard, one minute gibi Amerikan ölçüleri mi? Ona da tam denk düşmüyor! Halk dilindeki “Bir sigara içimlik mesafe, bir eşek yükü ağırlık!” türden ölçüler mi? O da değil! Ama mutlaka bir bildikleri var! İşte onu anlayabilmiş değilim!

Sözgelimi, “Bütün inançlara eşit uzaklıktayız!” diyor ama bakıyorum, Myanmar onun için şuracıkta, çok yakın; Sivas’a ise bir türlü ulaşamıyor! O kadar uzak! Milyonlarca Alevi’ye ibadet mekanı: ‘en yakın cami’! Çamlıca’ya cami projesi iki günde tamam, Süryani kilisesinin duvar tamiri yirmi yıl beklemeli! Diyelim ki bir ateist, bunların “eşit uzaklık” tanımına güvenip, “Tanrıya inanmak boşuna avunmaktır!” deyiverse, ‘in one minute’ yani anında linç!

Yine, sözgelimi, “Davaların kısa sürede bitmesi için düzenlemeyi bir an önce yapacağız!” diyor! Yapmıyor değil, yapıyor da; işte, MİT Müsteşarı ya da Deniz Feneri Davası ile ilgili düzenlemeler! ‘One minute’ te tamam! Ama zindanlar, yıllardır mahkemeye çıkmamış  devrimciler, davaları bitmeyen tutuklularla dolu! Birinde ‘one minute’ diğerinde ‘one ömür’!

Bakanın biri, Ana Muhalefet Lideri için “Boyunun ölçüsüne göre konuşsun!”; bir diğeri, Uludere Katliamı için “Soruşturma sonuçlanmak üzere!”, Dışişleri Bakanı “Sıfır sorun ilkesi, sorunlara müdahale edilmeyecek anlamına gelmez!”, İçişleri Bakanı, “Eğer Nevroz’a izin verseydik, 500 bin kişi toplanırdı, kimin kime kurşun attığı bilinmezdi!” diyor. Neyi neyle ölçtüklerini bilen var mı? Gel de anla!

“Kıldan ince kılıçtan keskin” bu ölçme aygıtı İmam’ın cetveli olmalı! Başka açıklaması yok! Halkın bu ölçü aygıtını benimsemesine şaşırmamak gerekir. İmamlık önemli bir makam! Hatta halk, birçok konuda ‘hız’ını ona göre ayarlar! Değerli halk kültürü araştırmacısı Ö. Asım Aksoy’un, “Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü”nde yeri olan ve ‘önemli bir kişinin yaptığı yanlışı halk misliyle tekrarlar’ anlamı taşıyan halk inanışına göre: “İmam yellenirse cemaat uçar!”

Halk kültürü konulu bilimsel araştırmalarda yer alan bu inanış ölçüsünü inkâr edecek halimiz yok! Zaten hayattaki karşılığı da inkâra el vermez! Bak: İmam, “Cami açığı var, camilerimiz yetersiz!”, İlahiyatçı Bakan  ise, “Cami yaptır vergiden düş!” dedi, Çamlıca’dan Trabzon’a cemaatta nasıl bir seferberlik başladı! 800 yıllık Trabzon Ayasofya Müzesi’ni bile “camiye çevirmek” istiyorlar! İmam, “Tesettür ahlak ölçüsüdür!” dedi, Karamürsel Ereğli’de sahile duvar çekip, kadınlara özel “Tesettürlü plaj!” kurdular! ‘Ulema’dan bir İmam yazar “Haya ve edep ölçülerimiz İslam’ın ölçüleridir!” diye yazdı, Avanos’da “Anadolu Gençlik adlı bir teşkilatın ‘haya ve edep muhafızları’ “Haya imandandır; modaya uyma edebi bozma! Tesettür tarz değil farzdır! Edep yahu!” yazılı afişlerle duvarlara ‘kanat açtılar’! Yani ‘uçtular’!

Ama “Yaşasın 1 Mayıs, Bağımsız Türkiye, Yaşasın Halkların Kardeşliği, Zorunlu Din Dersine Hayır!” yazılı afiş asanlar için ölçü: “F Tipi”! İmam’ın “ileri demokrasi” cetveli böyle! Beteri de var! Ya, İmam, ‘yellenmek’le yetinmezse? Gel de cemaatteki yankısını ölç!

_____________________________________________

Latin Atasözü:

“Öküzün önünde, eşeğin arkasında, aptalın her yanında hazırlıklı ol!”

(Yurt Gazetesi)

Nihat BEHRAM | Tüm Yazıları
Hits: 2013