PKK, anti-ütopya, Aygün

~ 17.08.2012, Orhan Kemal CENGİZ ~

Twitter'dan, Face-book'tan sıradan insanların bile mesajlarını yüz binlere iletebildiği bir dünyada PKK propaganda yapmak için yol kesiyor.

Dünyadaki en büyük cesaret nedir diye soracak olursanız “Canı gönülden inandığınız şeyin içindeki gedikleri, kusurları görebilmek, kendi cemaatine ters düşebilmektir” derim. Bu türden bir cesaretin temsilcisi olarak aklıma ilk gelen kişi Yevgeni Zamyatin’dir. Zamyatin 1917 Ekim Devrimi’ne katılmış, gözüpek bir sosyalistti. Yeni rejimin yarattığı baskı ve sansür ortamını gördükten çok kısa bir süre sonra, bu defa ‘Sosyalist’ rejimin karşısına dikilmiştir.
Özgürlük için girdiği kavganın nasıl da insanları nefes aldırmamacasına kuşatan bir hapishaneye dönüştüğünü gören ve bunu kendine özgü bir dille anlatan büyük bir sanatçıdır Zamyatin. Ölümsüz eseri ‘Biz’, bu totaliter kuşatmayı muazzam bir ustalıkla anlatır. Roman, insanlara isim yerine rakam verilen, otoritenin her şeyi gözetleyip denetlediği totaliter bir dünyayı anlatır. Zamyatin bu romanla, sonradan Orwell’lerin, Huxley’lerin takipçisi olacağı anti-ütopya geleneğini başlatmıştır. 

***

Türkiye’de fevkalade ihtiyacımız olduğu halde böyle bir anti-ütopyacı gelenek hiçbir zaman ortaya çıkamadı. Ne sağda, ne solda, ne seküler kesimde ne de dindarlar arasında... Ama son zamanlarda, apaçık ortada durmasına, kör kör parmağım gözüne olmasına rağmen vaat ettiği baskıcı ve totaliter toplum modeli ısrarla görmezlikten gelinen bir örgüt var, bu da PKK’dır.
Twitter’dan, Facebook’tan sıradan insanların bile mesajlarını yüz binlere iletebildiği bir dünyada PKK propaganda yapmak için yol kesiyor. WikiLeaks’in yeryüzündeki bütün ülkelerin gündemlerini sızdırdığı bilgilerle değiştirebildiği bir dünyada, PKK ısrarla hep aynı şeyleri yapıyor; adam kaçırıyor, baskın yapıyor, sanki her seferinde başka bir numara yapıyormuş edasıyla şapkasından hep aynı tavşanı çıkarıyor. Şiddetten başka bir dil konuşamıyor PKK ve konuşabilenlerin de hiçbirisine izin vermiyor... 

***

Bütün yaptıklarına rağmen PKK’ya mutlak bir eleştiri muafiyeti tanımış olan hatırı sayılır bir kesim var Türkiye’de. PKK aydınları tehdit ediyor, çıt yok. Seçilmiş belediye başkanını dağa kaldırıyor, kafalarını başka tarafa çeviriyorlar. Çatışmalarla hiçbir alakası olmayan sivil kadınları öldürüyor, seslerini çıkarmıyorlar. Kendi militanlarını öldürüyor düzinelerle, öldürülenlerin adlarını bile ağızlarına almıyorlar. İnanılmaz büyük bir ısrar ve inatla PKK’nın yaptığı her şeyde bir hikmet arıyorlar. 

***

İşte bu mutlak eleştiri muafiyetidir ki PKK’yı her seferinde daha da fütursuzca eylemlere girişme konusunda teşvik ediyor. Hüseyin Aygün’ün kaçırılması ve serbest bırakılmasında yüksek bir siyasi akıl arayanlar tamamen yanılıyorlar. Daha önce sivillere karşı giriştiği hiçbir eylem için kınanmayan PKK, bu defa da aynı rahatlıkla işin içinden sıyrılacağını zannederek gerek Dersim bölgesindeki Kürtlere ve gerekse CHP’ye ‘mesajlar’ vermeye çalıştı. Ama bu defa hiç beklemediği oranda büyük bir tepkiyle karşılaşınca apar topar Aygün’ü serbest bırakmak zorunda kaldı. Demek ki ciddi bir kınamayla karşılaşsa başka bazı şeyleri de yapmaktan vazgeçecek ve belki de o zaman hakikaten ‘barışın diline’ daha yakın bir hale gelebilecek... 

***

Son olarak da Aygün’ün serbest bırakıldıktan sonra sarf ettiği sözler üzerinden onu linç etmeye kalkışanlara ilişkin bir şeyler söyleyeyim. Aygün’ü PKK sempatizanı olmakla suçlayanı mı, bu kaçırma işinin danışıklı dövüş olduğunu ileri sürenini mi ararsınız... İnanılmaz derecede izan ve vicdan yoksunu yorumlar yapıldı. Belli kesimlerin ne kadar empati yoksunu oldukları bir kere daha görüldü. Ölüm korkusu yaşayan, başına her türlü işin gelebileceğini bekleyen bir insanın, o koşullar altında insanca alıkonulduğunu anlatmasından neden gocunulur ki? Ayrıca Aygün’ün kendisini alıkoyan gencecik çocukların durumuna üzülmesindeki insani tarafı anlayamayacak kadar mı bazı değerlerden yoksunsunuz? Aygün’ü sorgulayacağınıza gidip kendinize bakın. Bu çözümsüzlüğün bir tarafı PKK ve onu sorgusuz destekleyenlerse bir tarafı da sizin en temel insani duygulardan yoksun olan anlayışınızdır.

(Radikal)

Orhan Kemal CENGİZ | Tüm Yazıları
Hits: 1453