DGM-ÖYM-TMM

~ 04.07.2012, Güray ÖZ ~

Türkiyenin 40 yıla varan yakın tarihinin adalet simgeleridir bu harfler. Bu anayasa bize geniş diyen 12 Martçıların 1973 yılında kurdukları devlet güvenlik mahkemeleri, 2004 yılında kendisini demokrasi kurucusu olarak ilan eden, liberallerin büyük hayranlığını toplayan AKP iktidarının 2. yılında kaldırıldı.

Kaldırıldı demek ayıp olur aslında.

DGMler, özel yetkili ağır ceza mahkemeleri, ÖYM adını aldılar.

***

Şimdi yeni bir döneme girdik. ÖYMler yine tantanalı bir şekilde, yine demokratikleşme nutukları arasında terörle mücadele mahkemelerine; TMMlere dönüştü. Aslında tam da böyle olmadı. ÖYMler belirsiz bir zaman için görevlerini sürdürecekler, bunların yanı sıra TMMler de kendilerine verilecek görevler için çalışmaya başlayacaklar. İkili bir hukukumuz olacak kısacası.

Bu işte bir tuhaflık yok mu?

***

ÖYMlere karşı toplumsal boyutlara tırmanmış eleştirilerin haklılığının inkâr edilemediği bir gerçek. Bu mahkemelerde görev yapmış ve oralarda barınamamış kimi hâkimler, savcılar bile tuhaf yargılama usullerini, hukuku zorlayan, açıkça hukukla bağdaşmayan uygulamaları eleştirdiler.

Bu mahkemeleri büyük bir şevkle savunanların ise yargıya müdahale etmediğinisık sık dile getirerek mahkemelerin arkasında sıkı bir şekilde duran AKP hükümeti ile buralarda kadrolaştığı iddialarını hep reddeden Cemaat olduğunu biliyoruz.

Bir zaman geldi, savcıların eli Başbakanın en yakınına, MİT Müsteşarına kadar uzandı.. ve ipler koptu. Başbakanın Beni de alın bari dediğini biliyoruz. Tabii böyle bir şey olmadı.

Parlamentonun galiba en hızlı faaliyetlerinden birisidir.

MİT Müsteşarı özel bir yasayla korundu.

***

Ama AKP hükümetinin, bizzat Başbakanın bu mahkemelerden sıtkının sıyrıldığını gelişen olaylar göstermiştir. ÖYMlerin kapatılacağını Başbakan başkasına bırakmadı, kendisi ilan etti. Öyle de oldu. 1, 2, 3 diye giden yargı paketlerinin 3üncüsüne yapılan eklemeyle ÖYMler tarihe karıştı...

Tarihe karışmadı aslında, başka bir şey oldu.

Bu mahkemelerin, bakmakta oldukları davaları temyiz aşaması dahil sonuna kadar götürmesine, başka dava almamasına, savcıların başka soruşturma açmamasına karar verildi.

Deyim yerindeyse ÖYMler bakmakta oldukları davalara hapsedildiler.

Bir başka ifadeyle bu mahkemeleri büyük bir şevkle savunan ve son zamanlarda hükümetle arası limoni olan çevrelere, Hizmet mi, Cemaat mi artık adları her neyse onlara, Alın hayrını görün dedi Başbakan. Aynı zamanda bu davaların sanıklarını da bu mahkemelerle baş başa bırakmış oldu.

***

Peki, TMMler ne yapacak?

ÖYMler ne yaptıysa onu kuşkusuz.

Ama bir farkla; her ne kadar Cemaate yakın isimler buralarda da kadro savaşına girişeceklerini şimdiden ilan etmiş olsalar da, artık Başbakanın Beni de alın bari demesi gerekmeyecektir.

Sorun yaratan bazı konular, bazı kişiler bu mahkemelerin konusu, zanlısı, sanığı olmayacaktır. Kimler için ve hangi tür davalarda amir izni gerekeceği gibi konular çok, ama çok önemlidir. Hem iktidar Cemaat didişmesinin seyri açısından.. hem de ve daha önemlisi gittikçe uzaklaşan demokrasi için mücadele edenler açısından yaşamsal önemdedir.

Çünkü TMMler ÖYMleri aratmayacaktır.

Hem neden aratsın ki, orada duruyorlar zaten.

(Cumhuriyet)

Güray ÖZ | Tüm Yazıları
Hits: 1675