Koşulsuz direnen, düşünen üniversite; koşulsuz direnen, düşünen öğretim üyeleri; koşulsuz direnen, düşünen rektör adayları; koşulsuz direnen, düşünen üniversiteli köşe yazarları, var mısınız? Haber yoksa, iyi haberdir (keine Nachricht, gute Nachricht!) derlermiş cephedekiler için Almanlar Birinci Dünya Savaşı’nda. Kimseden bir haber yok! Bu iyi haber mi?
Karanlığa karşı bir kıvılcımı kimse küçümsememeli. Sizin kıvılcımınızı! Bence karanlığa karşı bir “uygar direniş” Üniversite’den başlayacak; uzun bir yürüyüş Üniversite’den başlayacak. Ama bir yerden mutlaka başlamalı geç olmadan. Sevgili Atatürk’ün esin pınarı
Fikret’in “Sis”ini hep aynı çaresizlikle okumanın bir sonu gelmeli!
Sarmış yine âfâkını bir dûd-ı munannid,
Bir zulmet-i beyzâ ki peyâpey mütezâyid.
Tazyîkının altında silinmiş gibi eşbâh,
Bir tozlu kesâfetten ibâret bütün elvâh;
Bir tozlu ve heybetli kesâfet ki nazarlar
Dikkatle nüfûz eyleyemez gavrine, korkar!
(…)
(Sarmış ufuklarını senin gene inatçı bir duman, beyaz bir karanlık ki, gittikçe artanağırlığının altında herşey silinmiş gibi, bütün tablolar tozlu bir yoğunlukla örtülü; tozlu ve heybetli bir yoğunluk ki, bakanlaronun derinliğine iyice sokulamaz, korkar!)
(…)
Bunun için, Namık Kemal’in Magosa zindanından yükselen isyanıyla seslenmeli:
“Ne mümkün zulm ile bidâd ile imhâ-yı hürriyet
Çalış idrâki kaldır muktedirsen âdemiyetten”!
Tüm bunlar için, Vefalı Dost Ümit Sarıaslan, Anday’ın “Telgrafhane”sini yollamış…
“Uyuyamıyacaksın
Memleketin hali
Seni seslerle uyandıracak
Oturup yazacaksın
Çünkü sen artık o sen değilsin
Sen şimdi ıssız bir telgrafhane gibisin
Durmadan sesler alacak
Sesler vereceksin
Uyuyamıyacaksın
Düzelmeden memleketin hali
Gözüne uyku giremez ki…
Uyuyamıyacaksın
Bir sis çanı gibi gecenin içinde
Ta gün ışıyıncaya kadar
Vakur metin sade
Çalacaksın.”
Karanfil kokuyor hüzün. “Gül alıp satmanın zamanı değil”!
Not: Direnen ALAKARGA http://www.orplat.com/ “DERGiLER” sekmesinde.
(Cumhuriyet Bilim ve Teknik)