Mesele teslim olmamakta!

~ 09.06.2012, Nazım ALPMAN ~

Hava-İş’in eylemi

Mesele teslim olmamakta!

Hava-İş Sendikası tam toplu sözleşme görüşmeleri esnasında gündeme getirilip, jet hızıyla çıkartılan “Grev Yasağı” yasasına karşı son derece onurlu bir karşı duruş sergiledi.

Grev hakkı olmadan toplu sözleşme yapmanın bir anlamı olabilir mi?

Bir sendika kazanımı elinden alınırken sessizce bu durumu izlerse, özelde üyeleri, genelde dostları, işçi sınıfı bunu nasıl değerlendirir?

Hava-İş, yasa tasarısı meclise geldiği anda tepki gösterip iş bırakma eylemi yaparak sendika olmanın gereğini yerine getirmiştir!

Onun en büyük talihsizliği THY yönetimindeki ve AKP iktidarındaki anti-demokrasi damarının güçlü olmasıdır. Şimdiye kadar hiçbir iktidarın yapmaya cesaret edemediğini gözünü kırpmadan hayata geçirmiş olması, AKP’nin “güçlü olduğunu” değil, demokrasi açısından ne kadar zavallı olduğunu ortaya koymuştur.

İleri demokrasi diyerek iktidara gelen parti, askeri darba dönemlerinin de gerisine düşmekten kaçırmamıştır. Tıpkı 1950’de demokrasi türküleri söyleyerek iktidara gelen Demokrat Parti’nin yolundan yürümeye tercih etmiştir.

Siyasi sağ ve demokrasi konusunda iyimserlik besleyenleri de bir kez daha hayal kırıklığına uğratmıştır.

Bu iktidarın payına düşen durum…

İşçi sınıfı açısından ise durum farklıdır. Hava-İş Sendikası fren pedalı devre dışı kalmış kamyon halinde yokuş aşağı giderken önüne gelen herkesi ve her şeyi ezip geçmeyi kafasına koymuş bir iktidara karşı “Dur artık” deme cesaretini sergilemiştir.

THY çalışları işgüçlerinin ne kadar değerli olduğunu gösterdiler. Teknik ekipleri uçuş ekipleri, hizmet ekipleri olmadan son model uçakların ne durumda olabileceklerini ortaya koydular.

İnsanlar olmazsa kurumlar hiçbir işe yaramazlar.

Dünya markası olduk diye övünen THY yönetimi ünlü futbol takımları, basketbol ligleri ve NBA yıldızlarıyla bu başarıya ulaşmadı. Yolcularını memnun etmek için canla başla çalışan kadınlı-erkekli kabin ekiplerinin enerjileriyle puanları topladı. Hele teknik ekipler… Binlerce aksam, yüzlerce hareketli parça, akıl almaz bilgisayar programlarını uyum içinde çalışır halde tutmak ne müthiş bir emek ister?

Hava-İş nitelikli emeğin nasıl hayat verdiğini bir günlük iş bırakmayla göstermiştir. THY yönetimi ise işçi sınıfına haddini bildirmek için 306 çalışanı attığını söyledi. 2012 itibarıyla bu durum, bu kurum için yüz karasıdır. Avrupa’ya uçarken uçakları yüzleri kızaracaktır.

Sendikal dayanışma bu aşama çok önemli… Grev yasakları havacılıkta başlar, karacılıkta gelişir, denizcilikte de biter! Çalışma hayatından söz ediyoruz…

Hava-İş, işçi sınıfının 15-16 Haziran 1970’deki duruşunun ölmediğini gösterdi. Sadece kendisi için değil bütün işçi sınıfı, hatta Türkiye demokrasi güçlerinin de hakları için eylem yaptı: AKP’ye artık dur dedi!

Bu eylem sonuçları ne olursa olsun, tarihe geçecektir.

Teslim olmayanların tarihine…

***

Demokrasiye kürtaj

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “mazlum” olduğu yıllardaki duruşu bakışı konuşmalarıyla bugünü kıyaslayınca insan içinden “helal olsun” diyor:

-İyi oynuyormuş!

Demokrat gibiydi…

Farklılıkların zenginlik olduğunu söylüyordu…

Kürt meselesi onun meselesiydi…

Çoğunluk değil azınlıkların hakları önemliydi…

Hepsini bir kalemde silip atıyor.

Siyaseti bitirip kadınların bedenlerine daldı.

Özgürlük nutuklarıyla geldi, yasaklarla gidiyor… Bütün güçlü iktidarlar için final böyle başlıyor… Erdoğan’ın siyasi zirvesi 12 Eylül 2010 tarihidir.

Grev yasağının Meclisten geçtiği hafta kürtaj yasağını sıraya sokması sadece bir şeyi gösterir: AKP artık inişe geçti!

Bu sefer AKP’ye ara-gazı verecek bir Yaşar Büyükanıt ve 27 Nisan e-muhtıra ihtimali de kalmadı… Seçim sandıkları AKP için korkulu rüya haline gelecek!

Bu kesin.

Çünkü AKP’nin son hamlesi böyle okunabilir:

-Demokrasiye kürtaj!

***

Rhodiapolis konseri

Likya Federasyonunun doğu sınırında yer alan Rhodiapolis Roma döneminde altın çağını yaşamıştı. Milattan sonra 11. Yüzyılda bu kent terk ediliyor. 2006’ya kadar süren derin uyku dönemi Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümünün çalışmalarıyla ortaya sona ediyor.

Bu tarihi önemi çok büyük olan antik kent eski görkemli günlerine dönüş için gün sayıyor. Kazı ekibinin en büyük destekçisi Antalya Kumluca Belediye Başkanı Hüsamettin Çetinkaya, turizmin deniz-kum-güneş değil köklü tarihi birikim olduğunu herkese gösteriyor.

Pazartesi akşamı Rhodiapolis kenti görkemli bir konsere ev sahipliği yapacak. Şef Saim Akçıl yönetimindeki Tekfen Filarmoni Orkestrası bu tarihi mekanda sahneye çıkacak. Konser öncesinde saat:19.00’da resim sergisi açılacak, 20.00’de de konser başlayacak.

Organizasyon herkesi davet ediyor. Batıda bu tür konserler çok pahalı bilet ücretleriyle dinlenebiliyor. Kumluca’da ise Anadolu bereketi diyelim:

-Konser ücretsiz!

Davetiyede adres olarak verilen bilgileri de ekleyelim: Sarıca Köyü, Rhodiapolis Kazıları Kumluca/Antalya

(Birgün)

Nazım ALPMAN | Tüm Yazıları
Hits: 1866