Balyoz davasında sahte deliller biter mi?

~ 04.05.2012, Yeni Yaklaşımlar ~

Balyoz davasında çürümeyen delil kalmadı. “Balyoz Harekât Planı”, “Çarşaf Eylem Planı”, “Milli Mutabakat Hükümeti Planı”, “Sakal Eylem Planı” ve “Gözaltına alınacak tutuklanacak AKP üyeleri” gibi davanın temellerini oluşturan delillerde sahtecilik tespit edildi.

Balyoz davasında Eskişehir Flash Diski ve Gölcük 1 Nolu CD hakkında hazırlanan bilirkişi raporlarında yine birçok sahtecilik tespit edildi.

Gölcük CD no.1’de büyük sahtecilik
Arsenal Danışmanlık tarafından hazırlanan bilirkişi raporuna göre, Gölcük CD no.1’de bulunan en az 65 dokümanın tarih ve zamanlarında sahtecilik yapıldığı sonucuna varılırken, aynı zamanda, Gölcük CD no.1’in oluşturma tarih ve zamanında da sahtecilik olduğu tespit edildi.

“Gölcük CD no.1 en erken 2006 ortasında oluşturulmuş olabilir” denilen raporda, yapılan incelemeler sonucunda Gölcük CD no.1’deki tüm dokümanların orijinalliği hakkında ciddi bir endişe ortaya çıktığı vurgulandı.

Son kayıtlar 2003 ama 2007’deki yazı fontu var
Gölcük CD no.1’nin içinde, son kayıtları 2002 ve 2003’de yapılmış gibi görünen ve ilk defa Office 2007 ile sunulan Calibri, Cambria ve XML şemalarına referanslar taşıyan 65 Office dokümanı bulunduğunun belirtildiği raporda, söz konusu yazı fontlarının 2007 yılında piyasaya sürüldüğü dolayısıyla belgelerin 2003 yılında oluşturulmuş olmasının mümkün olmadığı tespit edildi.

Davanın en önemli dayanakları çürüyor
Hazırlanan bilirkişi raporunda tespit edilen 65 dökümandaki sahtecilik davanın en önemli dayanağı olan belgeleri kapsıyor. Bu belgeler arasında, “Balyoz Harekat Planı”, “Çarşaf Eylem Planı”, “Milli Mutabakat Hükümeti Planı”, “Sakal Eylem Planı” ve “Gözaltına alınacak tutuklanacak AKP üyeleri listesi“ bulunuyor.

CD’nin Mart 2003’de oluşturulması mümkün değil
“Gölcük CD no.1, üst verisine göre 13 Mart 2003’de oluşturulmuştur” denilen raporda şu ifadelere yer verildi:

“Gölcük CD no.1’de tek iz mevcuttur, yani bu CD tek bir “oturumda” yazılmıştır. Gölcük CD no.1’in Mart 2003’de oluşturulmuş olması mümkün değildir; zira bu CD’nin içinde Office 2007’ye kadar mevcut olmayan ClearType yazı karakterleri ve XML şemalarına referans veren dokümanlar kayıtlıdır.”

Eskişehir’de bulunan flaş bellekte sahteciliğin böylesi
Bilirkişi raporunda incelenen bir diğer Balyoz davası delili olan Eskişehir’de bulunan flaş bellek içinde, en az dört sahte dosya tespit edildi.
İçerdiği şüpheli tarih ve zaman değerlerinden dolayı, Eskişehir Flaş Belleğindeki tüm dosyaların delil bütünlüğü hakkında ciddi bir endişenin ortaya çıktığına dikkat çekilen raporda, bellek üzerindeki çalışmaların sürdüğüne dikkat çekildi

Raporda son derece ilginç olan bir delil ve oluşturma tarihi ise şöyle açıklanıyor:

Arsenal flash bellek içinde bulunan tara0059.JPG’in içeriğini incelemiştir. Tara0059.JPG 12 Mayıs 2009 tarihinde çıkışı alınarak taranan bir web sayfası görüntüsündür. 12 Mayıs 2009 web sayfasının üstbilgisinde ve aynı zamanda altbilgisinde iki kere belirtilmiştir.

Arsenal, tara0059.JPG’nin içeriğinin ilk olarak belirdiği yer olan Cumhuriyet’ten gazete sayfasının kopyasını edinmiştir, gazete sayfasının tarihi 12 Mayıs 2009’dur.

Tara0059.JPG’de görünen web sayfası çıktısının, göründüğü gibi Mayıs 2009’da alındığı varsayılırsa, 0059.JPG’nin son kayıt tarihinin 19 Nisan 2007 ya da Mayıs 2009’dan önce herhangi bir tarih olması mümkün değildir. Ayrıca, tara0059.JPG’nin içeriğinin Ek C ve Belge E’de göründüğü gibi ilk defa Mayıs 2009’da yayımlandığı varsayılırsa, 0059.JPG’nin son kayıt tarihinin 19 Nisan 2007 (ya da Mayıs 2009’dan önce herhangi bir tarih) olması mümkün değildir.

Mahkeme heyeti 108 avukat hakkında suç duyurusunda bulundu
Bu arada İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren Balyoz davasında, avukatlar üzerindeki baskılar doruk noktasına çıktı. Mahkeme heyeti, 108 avukat hakkında, “Görevi Kötüye Kullanma” iddiasıyla Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu.

“Avukatlara ortaçağda dahi saygı vardı”
Konuya ilişkin bir basın açıklaması yapan dava avukatları, yargılamanın başlangıcından itibaren sadece savunma sırasında sarf ettikleri sözler nedeniyle 17 avukat hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu duyurdu.

Açıklamada, “Ortaçağ toplumlarında dahi saygı duyulmuş, avukat-müvekkil mahremiyetini hiçe sayan, tavandan sarkıtılan mikrofon kararlarını veren İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, bu son kararıyla, yargılamada asli süje olan avukatları davadan el çektirme gayretine devam etmekte” denildi.

“Dava delillerinin sahteliği araştırılmalı”
Savunma Hakkı'nın tesisi yönünde ortaya koydukları kararlı duruşa karşılık, “davayı uzatıyorlar” çarpıtmasının da, gerçeklerin ortaya çıkmasının engellenmesi amacıyla kullanıldığını belirten avukatlar, Balyoz davasındaki dijital verilerin sahteliğinin, Arsenal 1 ve 2 ile Yıldız Teknik Üniversitesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi kuruluşlarından alınan bilimsel verilerle ortaya konulduğu vurgulandı.

Açıklamanın sonunda, avukatların mahkeme karşısında takındığı tutumun tek nedeninin, söz konusu “Dijital Veriler”in sahte olduğunun Mahkeme tarafından araştırılmasına karar verilmesi olduğu ifade edildi.

(soL - Haber Merkezi)

Hits: 1292