Yargı ve Adalet!

~ 03.04.2012, Serdar KIZIK ~

Yargı, ülkenin en tartışmalı olgusudur kuşkusuz.

Yasal kapsamdan öte uygulamada da bir dizi sorun yaşanıyor.
Yansız ve tarafsız yargı vurgusu, sık sık karşımıza çıkıyor.
Ergenekon’dan tutun da Balyoz, futbolda şike, Odatv ve kamuoyunun gündemindeki birçok benzeri dava, sancılı, sıkıntılı...
Sudan gerekçelerle açılan davalar, cezaya dönüşen haksız, hukuksuz tutuklamalar...
Savunmanın engellenmesi, sanıkların lehine delillerin dikkate alınmaması...
Mahkemelerdeki görev değişiklikleri, HSYK uygulamaları, atamalar...
Bütün yönetim kademelerinde, iktidarın kendi içinde, muhalefet cephesinde, cemaat hükümet çekişmesinde, Avrupa Parlamentosu gibi uluslararası alanda Türk hukuk sistemi ve uygulamaları, en başta da özel yetkili mahkemeler tartışılıyor.
Adil yargılamaya ilişkin ihlaller, kamu vicdanını sızlatıyor sonuçta.
***
Sorun o denli gerçek ve yakıcı ki, artık yüksek yargı da görmezden gelmiyor.
Uluslararası Yargı Reformu Sempozyumu’nun açılışında, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç bile Türk yargı sisteminde yaşanan büyük sorunların, uygulama sürecinde yaşanan olumsuzluklardan kaynaklandığını söyledi.
Hâkimin tarafsızlığının sağlanamaması, evrensel değerlere uzaklık gibi nedenlerin, davalardan toplumu ikna edecek güçlü kararların çıkmasına olanak vermediğini belirtti.
Üstelik, “Dün yargının siyaseti kuşatma gayretlerine karşı çıktığımız gibi, bugün de siyasetin yargıyı kuşatmasına izin vermeyeceğiz” dedi...
Muhalefete değil, iktidara yakın mevkilerden de geliyor eleştiriler...
***
Kamu vicdanını tartışmalı kılan davalardan biri de bugün İzmir’de başlıyor.
Özel yetkili mahkemede İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve 24’ü tutuklu, 130 sanık yargılanacak.
Suç, çıkar amaçlı suç örgütü kurma.
Ne yapmış örgüt, iddianameye bakalım...
Üreticiden mandalina ve süt almış, okullara dağıtmış ihalesiz.
Öğretmenler Günü’nde öğretmenlere, ihalesiz aldığı şalları armağan etmiş.
Şevval Şam’a ihalesiz konser yaptırmış.
Mafya tartışmaları sürerken otopark ihalesini belediye şirketine vermiş!
Nasıl oluyorsa çete liderliğiyle suçlanan belediye başkanı dışarıda, yakın bürokratları içeride...
Avukatlar baştan beri suçlamaların, özel yetkili mahkemelerin görev alanına girmeyeceğini söylüyor.
Ortalıkta birilerinin cebine giren haksız para var mı, soruluyor.
Kocaoğlu açılışlarda, etkinliklerde “Karşınızda çete lideri olarak bulunuyorum” diye tepkisini gösteriyor.
***
Operasyondan bu yana 11 ay geçti, insanlar aylardır hapiste.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu bu yargılamaya siyasi bir dava gözüyle bakıyor. AKP’nin muhalif belediyeleri kuşatma operasyonu olarak değerlendiriyor.
Aralarında kamuoyunun da tanıdığı bilim insanları, sanatçı, sendikacı, meslek odası temsilcisi de benzer görüşte. Gazetelere verdikleri ilanda İzmir’i seçimle kazanamayanların “hukuk” operasyonlarıyla kenti kuşatarak teslim almayı amaçladıklarını belirtiyorlar.
Kuşkusuz yolsuzluğu kimse savunamaz. Ancak, AKP’li onca belediyenin ihalelerine yönelik yolsuzluk suçlamaları varken herhangi bir özel yetkili mahkemenin bunları ciddiye almaması da dikkat çekici olmalı.
“Hukuk operasyonları... Yargı marifeti” diye kavramların kullanıldığı bir sistem, adaleti sağlayamaz...

(Cumhuriyet)

Serdar KIZIK | Tüm Yazıları
Hits: 1498