Bakalım Mustafa Kemal 'Tarihte Bugün' Neler Yapmış?!

~ 23.03.2012, Ahmet CEMAL ~

Biraz uzun bir başlık oldu, ama epeydir sabahları uyandığımda aklıma gelen ilk soru, yukarıdaki gibi: Bakalım Mustafa Kemal Atatürk tarihte bugün neler yapmış?

Hemen açıkça söyleyeyim ki her geçen gün beni daha da heyecanlandıran bir soru. Bu sorunun temeli, bir zamanlar Mustafa Kemal de eleştirilebilir...şeklindeki mantıklı ve masum saptama ile atılmıştı. İkinci Cumhuriyeti ilan edenler, işe Mustafa Kemalin de eleştirilebileceği söylemiyle başlamışlardı. Mantıklı ve tutarlıydılar. Çünkü hedef Birinci Cumhuriyetin başarısızlığını kanıtlamakolduğuna göre -zira İkinci Cumhuriyet girişimi, ancak ilkinin hazin enkazı üzerinde yükselebilirdi! nokta atışlarının da o Cumhuriyetin kurucusu üzerinde yoğunlaştırılması, stratejik bir gereklilikti.

Gerçi Birinci Cumhuriyetin başarısızlığı, savı, çok tartışmalıydı. Çünkü kurulduktan ve Sevrin ardından ayakta kalabilme koşullarını da kendi yaratan bir Cumhuriyetin başarısızlığı, başta örneğin Köy Enstitülerive laiklik ilkesiolmak üzere bütün varoluş koşulları ve temelleri ortadan kaldırıldıktan sonra, kendi sırtına yüklenemezdi. Ama bu dediğim, tarih bilincinden ve tarihsel mantıktan kaynaklanan bir sonuçtu. Oysa İkinci Cumhuriyetçiler ve onları ilerici sanan gafiller, tarih bilincine de, tarihin mantığına da kapalıydılar.

Daha doğrusu, tutarlılık bağlamında bütün bunlara kendilerini kapalı tutmaları da bir tür tarihsel zorunluluktu. Çünkü böyle yapmadıkları takdirde, Mondros ile başlayıp Sevr ile noktalandırılması istenen bir hesabın Milli Mücadele ve ardından da Lozan ile nasıl tarihin çöplüğüne atıldığını özellikle genç kuşaklara açıklayabilmek, olanaksızlaşırdı. Gerçi bir başka soru daha vardı ama, Mustafa Kemal de eleştirilebilirsavıyla yollara düşenler, o soruyu hiç gündeme getirmemeye özenle dikkat ettiler. O soru, şuydu: Bir zamanlar iş, Mondrosta başlayıp Sevrde bitmiş olsaydı, yani Milli Mücadele ve Lozan olmasaydı, bugün Mustafa Kemali eleştirmek adına onu yerden yere vuran, konuyu adeta: Bu adam keşke hiç olmasaydıya getirenler nerede olacaklardı? Bugünkü halleriyle olabilecekler miydi? Kimi eleştirme sırasının gelip gelmediğini tartışacaklardı? Herhangi bir konuyu tartışabilme olanağını bulabilecekler miydi? Sevre göre Anadolunun ortasında kendilerine -o da elbet geçici olarak- bırakılmış cücük-devlette onlara kaydadeğer bir şeyler sorabilecek birileri çıkacak mıydı?

Peki şimdi, adeta her yaşanan günü tarihte bugün Mustafa Kemale çevirmeye çalışanlar -ve gerçeği neden gizleyelim ki, bunda da çok başarılı olanlar-, hayatımızı ve genç kuşakların yollarını hangi meğerlerle doldurmaktalar?

Meğer Mustafa Kemal, devrimci falan değilmiş. Çünkü devrimler, aşağıdan yukarıya yapılırmış; oysa Atatürk Devrimleri, yukarıdan aşağıyayapılmış. Elbet burada bir soru, adeta kendiliğinden gelip söze karışıyor: Peki, hangi aşağıile yapılacaktı? On üç, on dört milyon okuma yazma bilmeyen insanın oluşturduğu zeminle mi? Her neyse, burasınıgeçelim’…

Meğer Mustafa Kemal, tarihin gördüğü en katı ve hatta en kanlı diktatörlerden biriymiş. Herhalde, örneğin Samsuna gitmeden önce bir referandum düzenlemediği için. Ya da Kubilay olayını bastırdığı için. Her neyse, burasını da geçelim

Sakın merak etmeyin Kuvayı Milliyeyi, laikliği, Türkiye Cumhuriyeti olarak muasır medeniyet seviyesinegelmeyi hâlâ önemseyen sevgili okurlarım, aslında bu soruları ve konuları kesinlikle geçmeyeceğiz, ama artık sırası geldiği için, iyice didikleyeceğiz!

(Cumhuriyet)

Ahmet CEMAL | Tüm Yazıları
Hits: 1454