İktidar yandaşı muhalefet

~ 04.03.2012, Nihat BEHRAM ~
Başlığı okuyan aklı başında her kişi doğal olarak “O da ne?” diyecek. Ne olacak, özellikle hayatlarının bir döneminde ‘sol’a bulaşmış liberallerin bir misyonu da bu: Muhalif görüntülü yandaşlık. İlk yıllarında AKP bunları bir hayli yemledi. Yemlemek, iyi gemlemenin ilk adımıdır.
Dönemeçlerde bir ağızdan, tek nefes iktidar düdüğü olarak öterler. Dönemeç dediğim, seçimdir, referandumdur, bir ülkeye saldırı öncesinde emperyalistlere destek görüşmesidir, iktidar karşıtlarının sindirilmesidir, sahte ‘açılım’ paketleriyle halkın kandırılmasıdır...
Açık yandaşlık gerektirmeyen durumlarda, bir de bakmışsınız iktidar muhalifi rolünde dolaşırlar. Bunun ‘oyun’ olduğunu bilmeyen, bu ‘muhaliflik rolü’ ne kanar. Çünkü gazeteciyse yazısını, TV‘de yorumcuysa yüzünü öyle sert sözler ve öfkeli gözlerle süsler ki, saf olanın oltaya gelmemesi mümkün değil!
Ama birazcık  dikkatli  bakan görecek ki, yazısı ya da yorumunun bir yerinde mutlaka ve mutlaka, ‘Yine de en iyisi bunlar, ya bunların sayesinde kurtulacağız ya tümden batacağız!’ türünden sisteme, iktidara yağlama yapmaktadır.
İktidar kaynaklı halk düşmanlığının apaçık olduğu durumlarda, bunlar ‘esip gürleyen sert muhalif tavır’ la araya giriyor ama ‘ince ayarlı’ şöyle sözleri ihmal etmeden:  “Her şey iyi giderken ne oldu da bunlar oldu?” (M.Altan)  ya da “ Gerçek ve tam bir demokrasiye giden yolun üstündeki kayayı kaldırıp yolu açtı ve artık son sürat gitmesi gerekirken birden bire olduğu yere çöktü!” (A.Altan), ya da “ Doğru yolda yürürken yoldan saptılar. Onları yeniden doğru yola sokacak, onları da memleketi de kurtaracak olan kendi taraftarlarıdır!” (A.Altan)
Sanki on yıldır AKP’nin iktidar sürdüğü ‘nezaret’ te değiliz de  Varan şoförünün sürdüğü otobüste seyahatteyiz! Önerdiği çözüm, tespitinden daha harika: Bu kadar iyi giden şoförün uyuyup kaza yapması anlaşılır gibi değil! Yine de elimiz ona bağlı! Ne başka şoför var, ne başka araç! Uyanıp kendine gelmesi için kendi yolcusunun onu uyarması tek çare! 
‘Yandaş muhalif’ in misyonu bir bu mu? Sistem beslemesi liberallerin misyonu, yelpaze gibi! Telekleri say say bitmez. Prof’u var, stratejisti var, yorumcusu, dış politikacısı, polemikçisi, ‘sol’ azmanı, Kürt ‘uzmanı’, yobazı, küfürbazı, var da var! Her biri bir misyonun  bilgi küpü!
Sözgelimi bir misyonları  ‘çorbacılık’!  Sorunları çorbaya çevirip kafa bulandırmak. Diyelim ki konu yurtseverlik, onu ‘ırkseverlik’ paketiyle sunup, yurtseverlik kavramını sulandıracaklar. Konu muhaliflik. Onlar iktidara değil muhalefete muhalif! Hele ki sol, sosyalist muhalefet!
Bunlara göre o çoktan tarihe karıştı! Yani Türkiye’yi ABD, emekçileri ise patron kurtaracak!  Konu asker. ABD generallerinin Ortadoğu’da askeri darbeler ve coğrafyayı ‘dizayn’ için ülkemizde cirit atmaları önemli değil! Asker karşıtlığı yerli orduyla sınırlı kalmalı! Konu ulusallık. ABD bombasının üstüne bile ‘Strong Nation’ (Güçlü Ulus) yazmış, ne zararı var?  ‘Ulus’ sözü sadece sen ağzına alırsan tehlikelidir!
Eh, bilgili olmanın bu derecesi de ‘keskin sirke’ misali!
Molière’den
“Bilgili ahmak, cahil ahmaktan daha ahmaktır!”

(Yurt Gazetesi)

Nihat BEHRAM | Tüm Yazıları
Hits: 2065