İSTANBUL BAROSU SEÇİM SONUÇLARI-1

~ 17.11.2010, Av. Abdurrahman BAYRAMOĞLU ~

6/7 Kasım 2010 tarihlerinde yapılan Genel Kurul sonucunda İstanbul Barosu Başkanlığına Av. Doç. Dr. Ümit Kocasakal seçildi. Kimilerine göre büyük bir sürpriz olan bu sonuç, birçok ön yargıyı kırması bakımından da önem kazanmaktadır.

  1. İstanbul Barosu’nda grup aidiyetleri esaslı kalıplar kırılmıştır;

Seçim sonuçları dikkatle incelendiğinde bu yargının doğruluğu ortaya çıkmaktadır. Çünkü toplam oy rakamlarına bakıldığında, Muammer Aydın’ı destekleyen Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu 2008 seçimlerine göre kendi oylarının %30 unu kaybetmiş görünüyor. (Toplam oylar bakımından oran %10 a denk gelmektedir.) Buna karşılık Çağdaş Avukatlar Grubu 2008 seçimlerine göre %37 oranında oy kaybetmiş (Toplamda %10), Katılımcı Avukatlar ise 2008 de aldığı oyların ancak yarısını (Toplamda %8) alabildiği görülmektedir.

Baroda Birlik Grubu’nun seçime katılmadığı ve Savunma Avukatları Grubu’nun da Hukukun Üstünlüğü Platformu’na iltihak ettiği göz önüne alındığında, Ümit Kocasakal başkanlığında seçime katılan Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu’nun kendisini sol, sosyal demokrat ve hatta liberal olarak tanımlayan tüm grup ve kesimlerden birbirine yakın oranda oy alarak seçimi kazandığı anlaşılmaktadır. Ancak bu yargıdan, siyasi aidiyetlerin ortadan kalktığının anlaşılmaması gerekmektedir. Çünkü, aslında siyasi aidiyetlerin bir açıdan daha da netleşmiş olduğu söylenebilir. O da, İstanbul Barosu avukatları arasında, genel konjonktüre aykırı olarak İslamcı kesimin ilerlemesinin durmuş olduğu olgusudur. Ayrı bir tartışma konusu olmakla birlikte, bu kesimin çoğunlukla kamuda yargıç, savcı ve avukat olarak çalıştığı gerçeğinin bu sonuçta etkin olduğu kanısındayım. İstanbul Barosu’nda %20 kadar İslamcı-muhafazakar avukat bulunmakta ve bu oran iki yıl önceki seçimle hemen hemen aynıdır. Oransal olarak küçük te olsa bir düşüş bile gözlemlenmektedir.

Sonuç olarak, Ümit Kocasakal İslamcı kesim dışında tüm avukatlardan aldığı oylarla İstanbul Barosu Başkanı olmuştur. Bu gruplar arasında her zaman oy kaymalarının olabileceği görülmüştür. Grup programların birbirine yakınlığı da bu sonuca neden olmuştur.

2) Korkulardan beslenen statükocu anlayış yenilmiştir;

Daha çok, iki ÖİÇAG arasındaki yarış bakımından önem arzetmekle birlikte, tüm gruplardan belli sayıda avukatın belirsiz! bir sonuca cesaretle yönelmiş olması, yenilme ve kaleyi kaptırma gibi militarist söylemlere itibar edilmediğini göstermektedir. İlk 10 sandık sonuçları değerlendirildiğinde, “kaleyi kaptıracaksınız” şeklindeki suçlama ve korku üretme politikalarının kısmen dikkate alındığı ve oyların “kale komutanı”na verildiği görülmektedir. Bu sandıkların toplamında Muammer Aydın’a daha çok oy verilmiştir.

Ayrı bir tartışma konusu olan 20/40 arasındaki sandıkların toplamında geleneksel olarak birinci sırada yine İslamcı-muhafazakar grup yer almaktadır. Henüz 5 yılını doldurmamış olan genç avukatların ise büyük oranda Ümit Kocasakal’a oy vermiş oldukları görülmektedir.

Bu sonuç, özellikle gençler açısından mesleki sorunlara ilişkin çözüm önerilerinin birincil oy kriteri olduğunu göstermektedir. Çünkü, gözden kaçırılmaması gereken en önemli ayrıntılardan biri de, seçime katılan tüm gruplar arasında programında siyasi söylemlere yer vermeyen tek grubun seçimi kazanan Ümit Kocasakal grubu olduğu gerçeğiydi.

(Seçimin sonuçlarını değerlendirmeyi sürdüreceğim.)

Av. Abdurrahman BAYRAMOĞLU | Tüm Yazıları
Hits: 3465