Dünya Güzeli

~ 31.01.2012, Yılmaz ÖZDİL ~

Türkiye’nin ilk Dünya Güzeli Keriman Halis Ece, vefat etti.

Aslına bakarsanız, bi önceki senenin, 1931’in Türkiye Güzeli Naşide Saffet hanım, Avrupa Güzel Göz Kraliçesi seçilmişti. Perşembenin çarşambadan gelişiydi bu... ‘İnsan’ olma hakkını kazanan Türk kadınının güzelliği ortaya çıkmıştı. Mustafa Kemal, kuru-ruhsuz bi telgrafla yetinmedi, onuruna balo tertipledi, medeni bi erkek olarak, Dünya Güzeli’yle dans etti.
Dünya Güzelimiz için Taksim Meydanı’nda sahne kuruldu, törenle halka tanıtıldı. Çoğunluğu kadın-kız, on binlerce vatandaşımız koştu oraya... Kimse kimseye parmak atmadı!
Keriman Halis Ece’nin Dünya Güzeli seçildiği sene... Samsun’un simgesi olan Atatürk Anıtı açılmıştı. O zamanlar “19 Mayıs’ı niye kutluyoruz ki” filan denmiyordu.
Milletler Cemiyeti’ne girdik o sene... Onlar davet etmişti.
TBMM görüştü, kabul etti.
Şimdi olduğu gibi, el âlemin cemiyetlerine girmek için popomuzu yırtmıyorduk...
Yalvarılıyorduk.
Aynı sene... Ramazanın 15’inci günü, Hafız Yaşar bey, İstanbul Yerebatan Camii’nde cuma namazını müteakip, “müşfik ve rahim olan Allah’ın adıyla” diye başlayarak, ilk kez, Türkçe Kuran okudu. Ardından... Hafız Burhan, Hafız Kemal, Hafız Zeki, Hafız Nuri, Hafız Rıza, Hafız Fahri, Hafız Rifat beyler, Sultanahmet Camii’nde Türkçe Kuran okudu. Cemaatin çok önemli bölümü, kadındı. Hafız Rifat bey, Fatih Camii’nde, ilk kez, Türkçe ezan okudu. İlk Türkçe hutbe, Süleymaniye Camii’nde okundu. Kadir Gecesi... Ayasofya’da 30 hafız, Türkçe Kuran okudu. 50 bin kişi geldi Ayasofya’ya... Radyodan naklen yayınlandı.
1’inci Türk Tarih Kongresi toplandı. En önemli kararı şuydu: “Türk tarihi Osmanlı’yla başlamadı, siyaset ve kültürde Osmanlılığı esas almak kesinlikle yanlıştır.”
Türk Dil Kurumu kuruldu. “Türk dili sadeleşmeli, Arapça ve Farsçadan arındırılmalı” denildi.
Yoyo moda olmuştu.
Sevgili çocuklarımız “oyuncak” diye bir şeyin varlığından haberdar olmuştu.
Enflasyon “eksi” 6.
Büyüme hızı yüzde 11.
Ekmeğin kilosu, tanesi değil, kilosu sadece 8 kuruştu... Kilo diyorum, çünkü, dünyaya entegre olunmuş, uluslararası ölçü birimleri kabul edilmiş, kilogram, gram, metre, litre’ye geçilmişti.
Keriman Halis Ece’nin Dünya Güzeli seçildiği sene... Bölge tiyatroları kuruldu, Anadolu turneleri başladı. İlk kadın hâkimimiz Mürüvvet Hanım da, Adana’da görevine başladı.
“Boşverin canım, kolayı var... Uruguay’dan inek, ABD’den pamuk, Rusya’dan buğday, Fransa’dan arpa alırız” denmemiş... “Kendi kendimize yetelim” diye, 1’inci Ziraat Kongresi toplanmıştı.
Tekel kurulmuştu.
İzmir Rıhtım Şirketi devlet tarafından satın alınmıştı...
Ki, limanlar komple satıldı.
Bugün bile milyonlarca insanın diş fırçasından haberi yokken, taaa o zamanlar mevzunun önemi kavranmış, 1’inci Diş Hekimliği Kongresi tertiplenmişti. Hâlâ Denizcilik Bakanlığımız yokken, Milli İktisat Cemiyeti “ey ahali, sağlık için balık ye” kampanyası başlatmıştı.
Türkiye’nin ilk otomobil yarışı, İstinye-Zincirlikuyu arasında yapılırken... Yüzme sporunun teşvik edilmesi için, Türkiye’nin ilk yüzme yarışları, Büyükdere sahilinde gerçekleştirilmişti.
Tayyareci Vecihi Bey, Vecihi Hürkuş, uçağıyla yurt gezisine çıktı... “Soykırımcı” denilen, dünyanın ilk kadın savaş pilotu Sabiha Gökçen’i o yetiştirdi.
İzmirli kadınlar Cumhuriyet’in nimetlerinden öylesine faydalanmaya başlamıştı ki, İzmir’de erkek haklarının savunuculuğunu yapmak üzere Erkekler Birliği adıyla dernek kurulmuştu iyi mi!
İstanbul Milletvekili Ali Haydar Bey’in vekilliği, Meclis’e devamsızlığı nedeniyle düşürüldü. “Burda duracağıma, bari gideyim de, tivi’de futbol yorumculuğu yapayım” denemiyordu o günlerde.
Mustafa Kemal’in Ankara’ya gelişi, ilk kez, törenle kutlanmıştı.
Bu sene, ilk kez, kutlanmadı.
Bugün, vicdansızca ve utanmazca “diktatör” denilen Atatürk’ün Türkiyesi’nde, Keriman Halis Ece Dünya Güzeli seçilip, yukarda bazı örneklerini saydığım devrimler yaşanırken... Almanya’da seçim yapıldı. Dünya “demokrasi” zannediyordu, Hitler çoğunluğu elde etti.
Sonra neler oldu...
Herkes biliyor.
Ha bu arada...
Keriman Halis Ece’nin Dünya Güzeli seçildiği sene, Muhsin Ertuğrul’un “Bir Millet Uyanıyor” filmi gösterime girmişti. Bilmiyorum gari, uyanıyor mu, uyanamıyor mu!
 
(Hürriyet)
Yılmaz ÖZDİL | Tüm Yazıları
Hits: 1766