Oğlan Niyet, Kız Kısmet

~ 18.01.2012, Mine KIRIKKANAT ~
O kadar art niyetlisiniz ki…Yine yanlış anladınız, arkadaşlar.
Siz sandınız ki 19 Mayıs kutlamaları, kızlar etek giyiyor, eteklerinden diz kapakları, tişörtlerinden kolları görünüyor; yanlarında oğlanlar oluyor, karma olmasa da cinsiyet sırasıyla dans figürleri yapıyorlar, diye yasaklandı. Üstelik Guiness Rekorlar Kitabı’na girmek için çiftetelli ya da teke zortlatması oynamak için toplansalar, hadi neyse; ama çarşaf yerine bayrak taşımak, Atatürk’ün kendilerine armağan ettiği bayramı kutlamak için toplanmalarına artık tahammül edilmediğini düşündünüz.
Oysa hep yanılıyorsunuz, bu kez de yanıldınız!
Art niyetiniz öyle peşin hükümlü ki, kart niyeti taksite bağlayamıyorsunuz, bir türlü.
O ademlerin havvaları, ağustos sıcağında bile yerlere kadar mantoyla dolaşır, zavallı kafaları alınlıkla türban arasında yumurta kırsan pişecek kızgınlığa ulaşırken... Bu bademlerin mayıs ayını kıştan sayıp ürpermeleri, hele 19 Mayıs’larda zangır zangır titremeleri, kızlı erkekli bahar çiçekleri gibi açan gençliğin üşütmesinden korkmaları doğal değil midir?
Üstelik stadyumlarda, üstelik caddelerde ve sokaklarda. Yani toplu olarak, ortalık yerde, yumurta ile hardal gazının düzenli birlikteliğini akla getiren bir yakınlıkta…
***
Ne demiş Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer? 19 Mayıs kutlamaları “Cumhuriyetin temel değerlerinden biri”ymiş. Stadyumlarda yasaklanan bayramda, “Çağa uygun, modern bir kutlama şekli” izlenecekmiş.
Ak ihrama sarıp tepeden tırnağa, Umre’ye götürüyorlar ya… İşte size çağdaş.
Gençlikse gençlik, öğrenciyse öğrenci, 19 Mayıs’ta stadyumlara toplaşıp üşüyeceklerine, 24 Ocak’ta hamamdan çıkmış gibi havlulara sarınıp takunya terliklerle sıcacık havaalanlarında dolaşmaları, modern bir kutlama şekli değilse nedir, sorarım size?
Postmodern, dediğinizi duyar gibiyim. Cık, cık! Çok kötü niyetlisiniz, çok. Yanlış yanıt. Doğrusu “modernin daniskası” olmalıydı. Böylece “kefenin patiskası”na uyak düşülür, gençlere yaşamı kutlamak yerine, ölümü kutsamak öğretildiği anlaşılırdı!
Allah’ın adını anmadan, cehennemden korkmadan, büyüklerin duasını almadan bayram mı olurmuş?
Kızların ilahiler okumadığı, oğlanların saf tutup tekbir getirmediği yerde ne kutlaması yapılırmış?
6 aydır burnundan beslenen 8 yaşındaki bir kız çocuğuna, kutlayamadığı yeni yıla biraz sevinç, biraz umutla girsin diye Noel Baba kılığında armağan götüren doktoru Op. Dr. İlker Şahin hakkında soruşturma açan kelleden ne beklerdiniz ki, şaşıyorsunuz!..
O kelle, Noel Baba’nın pagan olduğunu bile bilmez, Hıristiyan azizi sanır, yılbaşını kutlamak haramdır fetvası verir. O kellede, küçücük kızların ak sakallı moruklara çıtır gelin diye satılması helaldir, ırzına geçilince boğazlanması vacip…
***
Siz 19 Mayıs kutlamaları yasaklandı diye dellenirken, meğer 23 Nisan, 30 Ağustos falan da girmiş torbaya. Çankaya Köşkü açıkladı:“Milli bayramları kutlama esasları yeni bir bakış açısıyla gözden geçirilerek güncellendi ve çağdaş normlara uygun bir yapıya kavuşturuldu. Kaldırılmaları söz konusu dahi değildir!”
Son toplantı 14 Mart’ta yapılacak, milli bayramların çağdaş normlara göre nasıl kutlanacağı karara bağlanacakmış.
Çankaya Köşkü’nün çağdaş normlarını üniversitelere rektör atadığı bademlerden, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’na atanan, ama istifa etmek zorunda kalan Türköne’nin, kime mümtaz, hangi savaşın eri olmasından, gayet iyi biliyoruz.
***
Yazıklar olsun size, bana. Hâlâ anlamıyoruz:
Bugün bu sütunda gördüğünüz fotoğrafı, Maymunlar Cehennemi filminden kaçmış, “mal”ına sarılmış aktör mü sandınız? Yoo!.. O kellenin çağdaş gençliği, modern kadın ve erkeğinin İstanbul hatırasıdır, o fotoğraf.
Bu kellenin oyunu şavullayan, bu kellenin oyu ile Çankaya Köşkü’ne kurulan ve selefi de Atatürk Orman Çiftliği’nin ortasına kurulacak Ak Saray’a oturacak olan iktidar, elbette o kellenin haram dediği özgürlükleri kısıtlayacak, eşitliği yok edecek. Elbette milli bayramları ümmi kurallara göre güncelleyecek. Ve modernite diye, kadını kara çarşafa değil de renkli tesettüre sokacak. Çağdaşlığa apartman topuklar üstünde yükseltecek. Amma velakin asla, kat’a erkeklere denk ve bağımsız olmasına izin vermeyecek.
‘G’ NOKTASI
Bilim ve Gelecek dergisi, Fethullah Gülen’in “bilimsel ecini” açıklamalarını hiç yorum yapmadan yayımladı. Hoca Efendiye bakılırsa, uluslararası istihbaratta en kısa ve emin yol cinleri istihdam etmek. “Telsiz, telgraf veya telefonların şifre ve kodlarının çalınma ihtimaline karşılık, cinlerin kullanılmasında böyle bir riziko söz konusu olmayacaktır” diyor hazret.
Anladığım kadarıyla çağdaş Türkiye, bilim insanı değil, ama bilim cini kaynıyor. Porno şantaj kaseti çekmekten, kimi Ergenekon ve Balyoz sanıklarının elektronik haberleşme aletlerine “sehven” kanıt yüklemeye zaten pek çok işe ecinni karışıyordu. Demek ki emniyetten sonra modern istihbarat da cinci hocaya emanet.
Bilim ve Gelecek dergisinin ocak sayısını kaçırmayın. Dincilikle cinciliğin afiyetle yediği salataya beyin olmayın.
“Kadın, kürksüz derisi makbul olan güzel bir hayvandır.”
JULES RENARD
 
(Cumhuriyet)
Mine KIRIKKANAT | Tüm Yazıları
Hits: 3049