Millete Tırpan Vekiline Zam

~ 04.01.2012, Mine KIRIKKANAT ~

Bebeğini emziren memeli türü canlılar arasında, yalnızca insanda bulunan tek özgünlük, gülmekdiye bilinir. Yanlıştır. Maymunlar da güler. Hele en yakın dip soyumuz orangutanlar, tıpkı bizim gibi katıla katıla gülerler. Ağlarlar da.

Sevgi, nefret, sevinç, üzüntü, öfke ve şiddet; hatta aşk, tüm memelilerde var olan, kimi zaman hayvanların insanlardan daha yoğun, daha içten yaşadıkları duygulardır.

İnsan soyunda, hayvanda hiç, ama hiç olmayan tek bir duygu vardır: Utanç.

İşte bu yüzdendir ki utanmak yeteneği ne kadar var ve utanç duyarlığı ne denli yüksekse, o kadar insandır, insan...

Meğer milletvekillerimiz de insanmış!

***

Siz onları, milletin asgari emeklisi ayda 600 TLye geçinmeye çalışırken, milletin vekâletinden asgari emekliliklerini 7 bin 700 TLye çıkardılar diye utanmazsandınız...

Hele böyle bir aylıkçılığı, iki yılda hakettikleri aklınıza gelince, iyice zıvanadan çıktınız; kıyak emekliliği savunan kimilerinin, hem utanç duygusundan yoksun, hem de arsız ve yüzsüz, olduklarını düşünüyorsunuz.

Oysa yanılıyorsunuz. Milletçe pek haksızlık ediyor, vekillerinizin günahına giriyorsunuz. Fesupanallah, cık, cık!

Onlar, kendilerine çektikleri kıyaktan utanç duydular.

Utanmasalar, gündüz torbaya mı girdi, kıyak emeklilik gece yarısı mı geçirilirdi? Utanmasalar, pusuda gizli saklı mı hazırlanırdı zam önergesi, kaş göz işaretiyle anlaşıp şıpınişi, sessizce mi kabul edilirdi? Utanmasalar, Meclis TV kapanana kadar erketeye yatarlar mıydı oy basmak için? Utanmasalar, millet emeklisinin 400 TLlik aylığından kesilecek yüzde 20 ilaç katkı payı yasasının kıçına mı takılırdı, vekil emeklisine eklenecek yüzde 75lik kayısı zammı?

***

Sözüm, tüm milletvekillerine değil elbette. Oldubittiye getirilen, ardındanİstemezük!diye itiraz edenleri, bir yana koyuyorum. Önce He!deyip yan cebini açan, millette şafak atıp başkan da kaşlarını çatınca, Valla görmeden koymuşlar! diye çark edenleri de öte yana koyuyorum.

Ortaya konuşuyorum, sizin anlayacağınız.

Bir değil, dört önergeyi açıkça hazırlamak, sunmak ve kameralara karşı gerine gerine oylamaktan utananlaradır, sözüm...

Onlar insan olduklarını kanıtladılar.

Peki insan neden utanç duyar, utandığını niye gizler?

Hak etmediğini düşündüğünden utanır, insan. Hak etmediğini alırken de utandığı için gizlenir.

Türkiyede hiçbir milletvekili, aldığı parayı hak etmiyor. Tüm dünya ülkelerinde milletvekili maaş ve yan geliri, milli gelirin ortalama yüzde 7si olup en hovardası İtalyada bile yüzde 22sini aşmaz. Bizim milletvekilleri, salt maaş bazında milli gelirin yüzde 56sını alıyor, çifte emeklilikti, harcırahtı derken 19.500 TLye kadar varan bir gelirle yüzde 100ü aşıyorlar. Bitmiyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde var olmayan bir ayrıcalıkla 2 yılda emekli oluyorlar. Bitmiyor. 2 yılda ne çok çalıştılarsa, ölümlerinden sonra karıları, kızları sürüyor sefasını emekli maaşlarının, Meclis konuk evlerinin, daha birçok ayrıcalığın...

İnsan olan utanmaz mı, güya hakkını ve çıkarını temsil ettiği millet 20 yıl çalıştıktan sonra 600 TLye geçinirken sadece 2 yılda hak kazandığı 5300 TLlik emekliliğine 2400 TL zam yapmaya?

Utanmayan da var.

***

Akif Bekiye göre milletvekilinin gözü doyacak ki yasadışı tekliflere tenezzül etmesin. Oysa deneyimle sabittir ki aç göz doymaz; yedikçe iştahı açılır, para parayı çeker ve rüşvete açlardan çok, patlayıncaya kadar tok olanlar tenezzül eder!

Cumhurbaşkanı, millet galeyana gelince vekillerin kıyak emekliliğini veto etti. İyi de etti. Ayıplı zam, yeniden Mecliste.

Utanmayana, ayıp vız gelir.

‘G’ NOKTASI

Cemil Çiçek, vekillere kıyak emekliliği dünya parlamentolarını dikkate aldıkdiye savundu. Aynı dünyanın asgari ücretleri, hazretin dikkatinden hep kaçıyor, nedense!

Oysa asgari ücretin Türkiyeye (194 Avro) en yakın düşüklükte olduğu Polonyada (208 Avro), milletvekili maaşı 1456 Avro iken Bizimkilere 7500 Avro, artı çifte emeklilik, harcırah vb. ödüyor, 194 Avroluk asgariye talim eden bu millet!

Üstelik, milletvekillerinin eli kolu bağlı. Çok nadir birkaç örnek dışında, hemen her önemli yasamada parti grup kararına göre oy kullanıyorlar. Grup kararına uymayan ya disiplin kuruluna veriliyor ya da başkanın hışmına uğrayıp bir sonraki seçimlerde dışlanıyor. Zaten seçim kampanyasını da baştan sona parti lideri yapıyor, kazanıyor ya da kaybediyor.

Türkiyenin sırtından 550 milletvekilinin yükünü kaldıracak bir fikrim var: Sanal seçim yapalım, partilere TBMMde sanal oy hakkı verelim. Başkan olsun, bir de parti meclis grubu; ne kadar sanal milletvekilleri varsa o kadar oy kullansınlar, sen sağ ben selamet.

Milleti zerrece umursamayan vekiller oluyor da, vekillerin sanal vekili (üstelik masrafsız!) niye olmasın?

Satılmış özgürlüğe, para denir.

FYODOR DOSTOYEVSKİ

(Cumhuriyet)

Mine KIRIKKANAT | Tüm Yazıları
Hits: 2382