İki Diktatör(!): Fatih Sultan Mehmet ve Mustafa Kemal Atatürk

~ 15.11.2011, Emre KONGAR ~
Osmanlı İmparatorluğu-Türkiye Cumhuriyeti tarihinde iki büyük kurucu dâhi vardır:
Fatih Sultan Mehmet ve Mustafa Kemal Atatürk.
***
Fatih Sultan Mehmet, Osmanlı Beyliği’nden koskoca bir imparatorluk kurmuştur...
Mustafa Kemal Atatürk de çağını yakalayamamış, gününü doldurmuş, zayıflamış ve yenilerek işgal edilmiş bir din-tarım imparatorluğunun enkazından yepyeni çağdaş bir Cumhuriyet kurmuştur.
***
Uygarlıklar beşiği Anadolu, daha ‘Yeni Dünya’ Amerika keşfedilmeden önce, ‘Eski Dünya’ Avrasya’nın kan damarlarının ve sinirlerinin düğümlendiği bir noktayı temsil ediyordu:
Doğu-Batı ticaret yollarının denetimi, Anadolu’ya sahip olanın eline geçiyordu.
Böylece Anadolu’ya egemen olan, dünyayı etkileme gücüne de sahip oluyordu.
Doğu’dan gelen Türklerle, Güney’den gelen Arapların İslam dini üzerinden oluşturdukları ittifak, Hıristiyan dünyasını iyice tehdit etmeye başlayınca, Avrupalılar, Katolik-Latin çekirdekli Haçlı Seferleri’ni başlattı.
Onbirinci yüzyılın sonundan onüçüncü yüzyılın sonuna kadar devam eden bu seferler “Kutsal Toprakları kurtarma” adına, ama aslında Doğu-Batı ticaret yollarını denetlemek için Anadolu’yu ve Doğu Akdeniz’i fethetmek amacıyla yapılmıştı.
Pek doğal olarak bu seferler Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesinden sonra da Osmanlılara karşı sürdü!
‘Yeni Dünya’nın keşfinden sonra dünya değişti.
Ticaret yollarının ve zenginlik kaynaklarının da değişmesi, Hıristiyan dünyasının Müslüman dünyasına karşı düzenlediği Haçlı Seferleri’nin de niteliğini farklılaştırdı, ama Anadolu üzerindeki kavga bitmedi.
Nitekim Birinci Dünya Savaşı sonrasında Anadolu’nun galip devletler tarafından işgali ve bu devletlerin denetimi altında Yunanistan ile Ermenistan arasında bölüştürülmesi de (Kürdistan Suriye-Irak topraklarında kuruluyordu) bu kavganın yirminci yüzyıldaki yansımasıydı.
Günümüzün çağdaş dünyası açısından, bin yıllık bu paylaşım kavgasına son noktayı, Mustafa Kemal Atatürk, askeri zaferlerle taçlandırdığı bir siyasal oluşumla, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarak koydu...
Ya da biz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak yetişmiş olanlar, öyle zannettik!
***
Başta Hıristiyan tarihçiler olmak üzere Osmanlı düşmanları, imparatorluğu bir “Yağma makinesi” olarak, “Uygarlık yıkıcı bir olumsuz güç” olarak niteler...
Aynı kaynaklar imparatorluğun kurucusu olan Fatih Sultan Mehmet’i de “Elleri kanlı bir kardeş katili” olarak tanımlar.
Pek doğal olarak Anadolu toprakları üzerindeki emellerinden hiçbir zaman vazgeçmeyenler için Mustafa Kemal Atatürk de aynı biçimde bir hedeftir...
Batı dünyasının da hayranlığını uyandıran askeri ve toplumsal-siyasal zaferlere imza atmış, ‘yirminci yüzyıl dünyası’ndaki en büyük siyasal-kültürel dönüşümü Anadolu topraklarında gerçekleştirmiş olan Mustafa Kemal Atatürk de sürekli saldırı altındadır:
Ne soykırımcılığı kalır, ne diktatörlüğü!
***
Fatih Sultan Mehmet’e ve Mustafa Kemal Atatürk’e saldıranlar bu büyük kurucu dâhilerin içinde yaşadıkları dönemin dünya ve toplum koşullarını, bilerek veya bilmeyerek dışlarlar:
Mustafa Kemal Atatürk’ü diktatörlükle, Fatih Sultan Mehmet’i kardeş katili olmakla suçlamak...
Her ikisini de “Bilgisayar kullanmıyorlardı” diye eleştirmek kadar anakronik, anlamsız ve gülünç iddialardır!

(Cumhuriyet)

Emre KONGAR | Tüm Yazıları
Hits: 2133