İLKENE SAHİP ÇIK! İLKELERİMİZ KAZANSIN!

~ 20.10.2010, Av. Yeter KILIÇ ~

Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu’nun son dönemde üzücü olaylarla karşı karşıya kaldığı bilinmektedir. Ancak, grubumuzun İlkelerine sadık üyeleri, bu üzücü gelişmelere karşı yeni umutlar yaratmak ve Grubumuzu yeniden özüne uygun şekilde yapılandırıp tazelemek üzere büyük bir mücadele başlatmışlardır.

Son gelişmeler hakkında bilgi vermeden önce, Grubumuzun tarihçesine bakmak istiyoruz:

Bilindiği gibi, 1961 Anayasası’nın getirdiği özgürlüklere rağmen, bu özgürlüklere uyum sağlamakta geciken kamu yönetiminin uygulamalarının yarattığı çelişkiler ülkeyi 1971 muhtırası eşiğine getirmiştir. Sıkıyönetim dönemi ve aydınların, gençlerin, işçilerin yargılanmaları yeniden başlamıştır. 1961 Anayasası, 1982 Anayasasının kısıtlayıcı niteliğine uygun hale getirilmiştir. Askeri yönetim dönemi sonrası, sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri ve özellikle Barolar için mücadele dönemi başlamıştır. İstanbul Barosu bünyesinde ‘‘Çağdaş Avukatlar’’ grubunun kurulması da bu dönemdedir. Çağdaş Avukatlar Grubunun adayı olarak başkan seçilen Av. Turgut Kazan dönemi, Baromuzun kurumsal kimliğinin kendini hissettirmeye başladığı yıllar olmuştur. Siyasi iktidar, yargıyla ilgili çalışmalarda Baroların görüşünü almaya başlamıştır.

14 Eylül 1998 tarihli Çağdaş Avukatlar Grubu toplantısında; ‘‘Meslek sorunlarına öncelik veren; yargı ve savunma kurumunun bağımsızlığı ilkesinde bütünleşen; demokrasiyi ve insan haklarını doğru ve çağdaş anlayışla yorumlayan; cumhuriyetin temel niteliklerini koruyan; Atatürk ilke ve devrimlerini özümseyen; laikliği devletin temel harcı olarak gören; hukukun bütünlüğü inancı ile devletin mafyalaşmasına karşı koyan; hukuka aykırılıklara, faili meçhul cinayetlere, yargısız infazlara, işkenceye, kötü muameleye ödün vermeyen; ülkenin bölünmezliği ve bütünlüğünün korunmasından yana olan; antiemperyalist, her türlü sömürüye direnen, karşı devrimcilerin oyunlarına gelmeyen bütün avukatlar, Çağdaş Avukatlar Grubunun ayrılmaz üyesidirler.’’ kararı açıklanmıştır.

Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu, 2002-2004, 2004-2006, 2006-2008 yıllarında yapılan Genel Kurullarda  Sayın Av. Kazım Kolcuoğlu başkanlığında üç kez Baro seçimlerini kazanmış, 2008-2010 dönemi için yapılan seçimlerde de, yine ‘‘Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu’’nun başkan adayı, yani Sayın Av. Muammer Aydın Baro Başkanı olarak seçilmiştir.

Ancak, 2008 yılından bu yana, Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu’nun kurucuları ve üyelerinin büyük bir bölümü, Baro Başkanı ve kendisiyle beraber hareket eden kimi üyelerin anlayış ve yaklaşımlarının Grubun ilkelerine aykırı düştüğünü görmüşler ve Grup içinde yapılan toplantılarda çeşitli defalar bu konuyu tartışmaya açmış, bu konudaki uyarılarını dile getirmişlerdir.

Bakınız, Grubumuzun çalışmalarına katılan üyelerin yakından bildiği üzere, iki yıllık süreçte neler olmuştur:

2008 Genel Kurulu’ndaki seçimlerde İstanbul Barosu Başkanlığına aday olan Av. Muammer Aydın, daha Grubumuz içindeki ön seçimde, Önce İlke Grubu ile bağdaşmayan birçok kişinin gruba üye olmasını sağlayarak tartışmalı bir ön seçim ortamı yaratılmasına neden olmuştur.

Baro Başkanı seçildikten sonra antidemokratik uygulamalar sergileyen Av. Muammer Aydın, bu duruma karşı çıkan Yönetim Kurulu’ndaki üyelerle çalışmayarak tek başına kararlar almaya başlamıştır. Bu nedenle uzun süre yönetim toplanamamış ve çalışılamamıştır.

Av. Muammer Aydın, kendi kontenjanından Av. Tayfun Aktaş’ı Yönetim Kurulu’na sokmuş ve Sayman yapmıştır. Tartışmalı bir şekilde yönetime getirdiği Av. Tayfun Aktaş’ı sürekli destekleyen Av. Muammer Aydın, daha sonra kendisinin Saymanlıktan istifa etmesini istemiştir.

TBB Başkanlığı için Mayıs ayında yapılan kongreye İstanbul Barosu Başkanı olarak Grup içindeki bu yönde bir karar alınmadan aday olmuş, seçimleri kazanamayınca bunun nedeni olarak Önce İlke üyelerini sorumlu tutmuştur. Bu konunun gündeme geldiği Kültür Merkezi’ndeki Grup içi geniş katılımlı toplantıda,  Av. Muammer Aydın; Önce İlke Grubu’nda kendisinin icraatlarına muhalif meslektaşların yaptığı yemekli toplantıları kastederek “Avukatlara yemek yedirmek iyidir, midesine yemek giden kişi sizin sözünüzü dinler, her insanın bir fiyatı/değeri vardır’’ şeklinde açıklamalar yapmış, Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu’nun kurucu ve en eski üyelerinin önemli kısmının yer aldığı bu toplantıda, Grubumuza yakışmayan anlayışını bir kez daha sergilemiştir.

Özetlemek gerekirse, ne yazık ki Av. Muammer Aydın, görev döneminde Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu’nun temel ilkelerini çiğneyen; meslek sorunlarını göz ardı eden; kendince geliştirdiği demokrasi anlayışıyla karşı devrimcilerle bütünleşen; ‘‘Cumhuriyetin kuruluşundan bana ne’’ diyip, laikliği ‘‘içi boş kavram’’ diye niteleyenlere ödün veren; müvekkillerinin duruşmaları için İstanbul Barosu’na ait araçla adliyelere giden; ortak aklın kazanmasından dem vurup, uzlaşmaya yanaşmadan, adeta “ortak akıl benimkidir” şeklinde tek adammış gibi davranan; İstanbul Barosu’nun kamuoyundaki saygınlığına gölge düşüren bir yaklaşım ortaya koymuştur.

Bu da yetmiyormuş gibi, demokrasi adı altında, adayları ve sonucu önceden belli bir ‘‘ön seçimle’’ 2010-2012 dönemi için Baro yönetimine tekrar aday olmuştur. Ancak kendisinin ve beraberinde hareket edenlerin antidemokratik anlayışı ön seçim sandığına da yansımıştır.

Grubun son toplantısında; Genel Kurul’da yapılması gereken işlemler belirlenerek oylamaya sunulmuş, ancak oylamada sadece kabul edenler sayılarak karar alınmıştır. Yapılan bu işlemlere itiraz edildiğinde yeniden oylama yapılmış ve her iki oylamada da ‘‘hayır kararlar Genel Kurulda alınsın’’ diyen kişiler daha fazla olduğu halde yine sadece kabul edenler sayılmıştır. Bu durumda; Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubunun birçoğu ‘‘Bizler hiçbir hilenin, önyargının, aldatmacanın karışmayacağı bir yönetimle adayımızı belirleyeceğiz’’ diyerek toplantı salonundan ayrılmışlardır. Grubun kurucuları ve kuruluşundan beri aktif olarak çalışan grup mensubu birçok avukat  ‘‘ön seçim’’ demokratik olarak görünse de, başkanın dört kişilik kontenjanı nedeniyle sonuçları demokratik olmayan genelde Başkanın dediği oluyor düşüncesiyle önseçime girmeyeceklerini kamuoyuna duyurmuşlardır.

Bu süreç içerisinde; Av. Muammer Aydın tek başına önseçim yapmıştır. Yönetim Kurulu üyeliği için başvuran adaylardan “istenilmeyen” iki kişi önseçimde seçilerek yönetim listesine girmişlerdir. Yönetime seçilen bu iki kişiye, “sizin cemaatçi olduğunuz yönünde kuşkular var, sizler istifa edin yoksa bu durumu açıklayamayız” şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu kişiler istifa etmeyince, tamamen keyfi bir uygulama ile 500 den fazla oy alan bu iki kişinin seçimleri iptal edilmiştir. Böylece, asla onaylanamayacak anti demokratik bir uygulama yapılmıştır. Bu durum, Muammer Aydın’ın Baro Başkanlığında kalmayı başarmak için her türlü antidemokratik yol ve yönteme başvurabileceğini ortaya koyarak demokrasi havariliğinin göstermelik olduğunu ortaya koymuştur.

Araçlar ve yöntemler kirli olduktan sonra amaçta temiz kalmaz cümlesi tam yapılan seçime uygun olarak görülmektedir.

Göstermelik, önceden yapılan pazarlıklarla şekillenen bir aday belirleme sisteminin Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu’nun ilkelerini yansıtamayacağı açıktır.

Tüm bu gelişmelerin sonucunda, Doç. Dr. Av. Ümit Kocasakal, Av. H. Doğan, Av. B. Adıyaman, Av. Ufuk Özkap ile üç dönem İstanbul Barosu Başkanlığı yapan Av. Kazım Kolcuoğlu, Av. Başar Yaltı, Av. Mehmet Durakoğlu ve Av. Hüseyin Özbek’in de aralarında yer aldığı Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu’nun pek çok üyesi, ‘‘İlkene Sahip Çık’’ sloganıyla Grubumuzda yeniden yapılanma hareketini başlatmışlardır.

Grubumuzun karşı karşıya kaldığı, varlığımızı tehdit eden gelişmeler karşısında bir araya gelen ve Önce İlke Çağdaş Avukatlar Grubu’nun Baro Başkan adayı olarak Av. Ümit Kocasakal’ı ilan eden bu üyeler, Avukatların ve İstanbul Barosu’nun sorunları yanında, ülkenin ve halkın sorunlarını da bilerek, bu sorunlara çözüm üretmek üzere çalışmalarına başlamışlardır.

Bu üyeler, yapılan birçok toplantıda alınan görüşler doğrultusunda 6-7 Kasımda yapılacak İstanbul Barosu Genel Kurulu’nda Grubumuz adına seçime girecek adayları belirlemişlerdir.

İşte Önce İlke Grubu’nun yeniden yapılanması için hareket geçen bu üyeler olarak bizler, hilenin, önyargının, aldatmacanın karışmadığı bir yöntemle adaylarımızı belirlemiş durumdayız.

Değerli Meslektaşlarımız,

Sizleri, ‘‘İlkene Sahip Çık’’ sloganı altında bütünleşen biz Önce İlke Grubu üyelerine katılmaya, İstanbul Barosu’nun yeni başkanın ve yönetiminin seçiminde birlikte olmaya davet ediyoruz!

Bizlere katılın ki, İLKELERİMİZ KAZANSIN!

 

BİLİN

Halkın ekmeğidir adalet. Bakarsınız bol olur bu ekmek, bakarsınız kıt,

Bakarsınız doyum olmaz tadına, bakarsınız berbat.

Azaldı mı ekmek, başlar açlık, bozuldu mu tadı, başlar hoşnutsuzluk boy atmaya

Bozuk adalet yeter artık!

Acemi ellerde yoğrulan, iyi pişirilmemiş adalet yeter!

Yeter katıksız, kara kabuklu adalet!

Dura dura bayatlayan adalet yeter!

Bolsa insanın önünde ekmek, lezzetliyse, gözler öbür yiyeceklere yumulsa da olur.

Ama her şey bollaşmaz ki birdenbire…

Bilirsiniz, nasıl bolluk doğurur emek; Adaletin ekmeğiyle beslene beslene.

Ekmek her gün gerekliyse nasıl, adalet de gerekli her gün,

Hem o, günde birçok kez gerekli. Sabahtan akşama dek, iş yerinde, eğlencede,

Hele çalışırken canla başla, kederliyken, sevinçliyken,

Halkın ihtiyacı var pişkin, bol ekmeğe, günlük, has ekmeğine adaletin.

Madem adaletin ekmeği bu kadar önemli, onu kim pişirmeli, dostlar, söyleyin?

Öteki ekmeği kim pişiren?

Adaletin ekmeğini de kendisi pişirmeli halkın,

Gündelik ekmek gibi bol, pişkin, verimli.

Bertolt Brecht

Av.Yeter Kılıç

Av. Yeter KILIÇ | Tüm Yazıları
Hits: 3392