Wall Street'in "Arap baharı"

~ 09.10.2011, Zülal KALKANDELEN ~
Amerika, bir süredir kapitalizm karşıtı gösterilerle sarsılıyor. “Sarsılıyor” dedim ama aslında ana akım medya bu sarsıntıyı görmezden gelmek amacıyla elinden geleni yaptığı için, olan biteni herkes aynı şiddette hissetmiyor.
Geçenlerde The New York Times’ta protestonun liderlerinden Zuni Tikka’yı “yarı çıplak” diye nitelendirerek küçümsemeye çalışan bir yazı çıktı. Ginia Bellafante’nin imzasını taşıyan “Yanlış amaçlarla Wall Street’i hedeflemek” başlıklı yazı tam anlamıyla skandaldı.
Bizim ana akım medya, Amerika’yı bu gazete ne yazarsa öyle tanıdığından, herhalde Bellafante’nin çarpıtılmış yorumlarına inanmış olacak ki, Wall Street’e karşı direniş hareketi fazla yankı bulmadı. Belki de işin doğası gereği kapitalizme vurmak istemediler.
Adbusters adlı aktivist internet dergisinin Twitter’da “Occupy Wall Street” (Wall Street’i İşgal Et) sloganı ile başlayan hareket, giderek Chicago, Boston, Washington, Los Angeles, Florida, Denver gibi yerlere de yayılıyor.
Ne istiyor Wall Street’te eylem için kamp yapanlar? Zengin kesimden alınan vergiler artsın, yolsuzluklar ve para hırsı bitsin, sosyal harcamalardaki kesintiler olmasın diyorlar. Amerika’da giderek yükselen aşırı sağa ve kapitalizmin sömürüsüne, IMF’ye, Dünya Bankası’na, Nafta’ya ve onların sağladığı ayrıcalıklardan yararlanan sınıflara karşı çıkıyorlar.
Çok yüksek miktarlarda okul harçları ödeyip mezun olduktan sonra artık iş bulamamaya, geleceklerinin ellerinden alınmasına isyan ediyorlar. Haklarına sahip çıkmak için evlerine gitmeden gece gündüz nöbet tutuyor, protesto haklarını kullanıyorlar. “Birkaçı zenginleşir, milyonlar sefilleşir”, “Borç = Kölelik” diyorlar.
Michael Moore, Susan Sarandon, Noam Chomsky gibi ünlü isimlerin de destek verdiği eylemler, son yıllarda dünyanın birçok farklı yerinde görülen kapitalizm karşıtı gösterilerin son örneği. Amerika’da, özellikle New York kentinde Wall Street’e karşı olması ayrıca anlamlı.
Ancak sanmayın ki, bütün dünyaya özgürlük ve demokrasi nutukları atan Amerika, kendi ülkesindeki bu barışçıl eylemleri hoşgörüyle karşıladı. Gösterilere katılanlar, kaldırımlarda sürüklenerek plastik kelepçelerle bağlandı. Polis çizgisine yaklaşanların yüzlerine kimyasal madde sıkıldı. Güvenlik güçlerinin sert müdahalesi sonucunda birçok kişi tutuklandı.
Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki barışı bombalarla sağlama yöntemini tercih eden bir ülkeden ne beklenir ki? Kapitalist sömürüye başkaldırıp hak aramak suç Amerika’da... Oysa YouTube üzerinde eyleme karşı acımasız polis müdahalesini izlerseniz, asıl suçu kimin işlediği görülüyor.
New York’ta başlayıp Amerika’ya yayılan kapitalizm protestosu finans sektöründe köşe başlarını tutanları ve Beyaz Saray’ı huzursuz ediyor mu bilmiyorum ama Wall Street İşgali için açılan internet sayfasında şöyle diyor eylemciler:
“Hepimizin sahip olduğu ortak nokta şu: Yüzde 1’lik kesimin aşırı para hırsı ve yolsuzluğuna artık daha fazla hoşgörü göstermeyecek olan yüzde 99’luk kesimiz biz. Amerika’nın yalnızca ekonomi politikalarına değil, Amerikan halkının kültüre ve insanlığa yaklaşımına da egemen olan ve kârı her şeyin üzerinde tutan ilkeyi reddediyoruz. Mısır, Yunanistan, İspanya ve İzlanda’daki kardeşlerimiz gibi, Arap Baharı’nın kitlesel işgal taktiklerini kullanarak Amerika’da demokrasiyi yeniden kurmak istiyoruz.”
Amerika’nın “Arap Baharı” Wall Street’ten başladı. Birileri de çıkıp Amerika’ya “Kendine gel, gerekli reformları yap, sabrımız taştı!” dese yeridir. l

(Cumhuriyet Pazar)

Zülal KALKANDELEN | Tüm Yazıları
Hits: 1815