İnternetle Devlet Nasıl Yıkılır?

~ 15.09.2011, Kürşat BAŞAR ~
Uzayıp giden davalara, iddianamelere bakınca Türkiye’de kitap yazarak, televizyon ya da internet üzerinden yayın yaparak rejimi değiştirme, hükümeti düşürme, Meclis’i ortadan kaldırma, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek gibi suçlar ortaya çıkıyor.
Ancak öyle bir tablo var ki muhalefeti biraz aşırı yapan herkes aynı örgütün üyesi gibi görünüyor.
Türkiye gibi bir ülkede, hele ki AKP iktidarına muhalif olanların oldukça fazla olmasında herhalde şaşıracak bir şey yok.
Buna rağmen bu konuda çalışma yapanların, propaganda yürütenlerin, doğru veya yanlış bilgilendirme siteleri açanların, saçma veya değil birtakım kitaplar yazanların hepsinin aynı örgüte üye olduğunu düşünmek oldukça garip.
Çünkü eğer bunu doğru kabul edersek kimse kendi başına muhalif olamaz, aslında herkes seçilmiş hükümeti sever gibi garip bir mantık ortaya çıkıyor.
***
Gerçi bu yeni bir mantık sayılmaz. Biliyorsunuz yalnız darbeyi yapanlar değil, bugün darbeden mağdur olanlar bile çıkıp sanki o zaman kendileri de bu işlerin içinde değilmiş gibi “Bizi birileri kullandı, işin içinde başka bir parmak vardı” gibi laflar ediyor.
Beş yüz tane ayrı sol fraksiyonun her birini de “dış mihraklar” ya da “derin devlet” mi organize etti?
Türkiye gibi herkesin bir biçimde birbirine karşı olduğu bir yerde belki provokasyonlardan, yönlendirmelerden söz edilebilse bile olup biten bütün kavgaların, çatışmaların, karşıtlıkların tek elden yönetildiğine inanmak biraz garip değil mi?
***
Özellikle internet medyasında her türden görüşü savunan, hatta kendi fikirlerini gizleyerek son derece sıradan haber sitesi gibi görünüp birtakım ideolojilerin sözcülüğünü yapan, gizli görüntüleri, konuşmaları yayımlayan pek çok site var.
Pek çok insan için de internet kendi başına zaten çok güvenilir bir alan değil.
Düşünün ki aslında inanılmaz bir afişe etme sayılacak olan, belki de bugüne dek görülmemiş derecede gizli belgeleri yayımlayan WikiLeaks bile kamuoyunda öyle sanıldığı kadar büyük bir etki yaratamadı.
Sözü edilen kitaplara, internet sitelerine, televizyon kanallarına bakınca insan ister istemez başka bir soru sormak zorunda kalıyor.
Bunların hem sayısı az hem de öyle çok büyük işler yapacak, kamuoyunu yönlendirip kargaşa çıkartacak kadar etkili değiller.
Madem bu kadar büyük ve etkili bir örgüt var, üstelik bu işlerin yanında bir de “silahlı” bir örgüt, neden başka eylemler yapmadılar da internetten doğruluğu da tartışmalı bilgiler sızdırmakla uğraştılar?
Ama ilginç bir şey çıkıyor ortaya bütün bu olayların sonunda. Türkiye’de az okunsa da yazıdan, kitaptan korku hâlâ devam ediyor.

(Cumhuriyet)

Kürşat BAŞAR | Tüm Yazıları
Hits: 1612