Aziz Yıldırım "derine inilsin" çağrısı yaptı!

~ 26.07.2011, Necati DOĞRU ~
Çocuktum.
Aile sohbetinde sık duyardım.
 “İnsan dilinin altında gizlidir.
İnsan neyse odur…” denilirdi.
Böyle söylenirdi.
Bu söz dedemin değil İslam Peygamberi Hazreti Muhammed’in sözdür ve şike işlerine karıştı iddiasıyla Metris hapishanesine koyulan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın avukatı Faik Işık’ın dilinin altında sanki bir şeyler gizlidir.
 
Ünlü bir avukat.
Belli ki, sıkı savunmacı.
Sonuç almak istiyor.
TV’ ye çıkıp konuşuyor.
Gazetelerde tam sayfa söyleşi.
Aziz Yıldırım’la görüşe gidiyor.
Çıkınca çarpıcı cümleler söylüyor.
“Aziz Yıldırım, ben bu soruşturmayı kapatmak niyetinde değilim… Bu soruşturmayı derinleştirelim diyor”
Avukatın dilinin altında ne var?
Faik Işık şunu da söylüyor:
“Aziz Yıldırım, güya Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın sitesinde yayınlanan bir ihaledeki sistemin bilgilerini sızdırmakla suçlanıyor. Ben bu davanın avukatı oldum. O davadan 10 gün sonra da bu şike operasyonu başladı…”
Avukat diliyle konuşuyor.
İnsan da şüpheye düşüyor.
Acaba başka bir şey mi var?
Örneğin bir ihale kavgası çıktı.
Aziz Yıldırım’ı korkutmak istediler.
Şikeyi silah yapıp ateş ediyorlar.
Korkutup ihaleden kaçırtacaklar.
 
Xxx
 
Bence fal açmaya gerek yok.
Aziz Yıldırım’ın önersi ilginç.
Derinine inmeliyiz:
Dikkatli ve kuvvetli belleği olan insanlar hatırlayacaktır. 6 yıl önceydi. Almanya’da “büyük bir rüşvet skandalı” patlak vermişti. Almanya’nın dev şirketi Simens’in yüksek karlı işleri almak için pek çok ülkede “rüşvet dağıttığı” ortaya çıkmıştı.
Almanya adaleti harekete geçti.
Simens’in müdürleri tutuklandı.
Tamamı hapishaneye konuldular.
Bir süre sonra Simens’in hapiste yatmakta olan telekominikasyon  bölümünün finansman müdürü Michael Kuschenreueter (kuşenroyter okunuyor) bildiklerini gönüllü olarak savcıya anlattı.
Şu ülkeden şu işi aldık.
Şu kadar rüşvet verdik.
Rüşveti şu yöntemle verdik.
Şu yöntemle muhasebeleştirdik.
Rüşvet için şu aracıları kullandık.
Türkiye’den de çok karlı bir iş aldık. Bu iş bir askeri projeydi. Rüşvet verildi. Zorluk aşıldı. Proje, (Türk Silahlı Kuvvetleri Entegre Muhabere Sistemi veya TAFİCS) ihalesiz 150 milyon Euro bedelle şirketimiz Simens’e verildi.
 
Xxx
 
Alman müdürün 2006 yılında Alman savcıya sözünü ettiği ve Türkiye’deki gazetelerde de yayınlanan (en geniş haberleri 2008’de Metin Münir, Almanya’ya gidip incelemiş yazmıştı) 150 milyon Euro değerinde projeyi Simens ile birlikte yapan iki şirketten biri Amerikan Corning Cable Systems ve Türk Maktaş firmasıydı.
Maktaş Aziz Yıldırım’ın şirketi.
Maktaş’ın sitesine girin, yazıyor.
TAFİCS’de yapımcı üçlü konsorsyumun ortak şirketi Maktaş’tır diyor. Şu meşhur Ergenekon İddianamesinin 654’cü sayfasında da “6 numaralı doküman” olarak Simens’ten dağıtılan rüşvetin paylaşılmasıyla ilgili bilgiler var.
İlginç olan şu:
Savcıları bu bilgilere ulaşmışlar.
İddianamelerine koymuşlar.
Sonra ne oldu? Savcılar soruşturmayı genişlettiler mi? Bilmiyoruz. İddiaları ciddi buldular mı, bulmadılar mı? Bilmiyoruz. İddialar ciddi değilse iddianameden neden çıkartmadılar?
Bunu da bilmiyoruz.
 
Xxx
 
Bildiğimiz bir şey var.
Yıldırım’ın avukatı konuşuyor.
Avukat Faik Işık, “Aziz Yıldırım, güya Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın sitesinde yayınlanan bir ihaledeki sistemin bilgilerini sızdırmakla suçlanıyor. Ben bu davanın avukatı oldum. O davadan 10 gün sonra da bu şike operasyonu başladı…” diyerek şike olayına farklı bir ışık çakıyor.
Sanki bir ihale kavgası çıktı.
Aziz Yıldırım’ı korkutmak istediler.
Ne bileyim!
Biz fal bakacak değiliz.
Gerçeği adalet adamlarımız bulacak.

Türkiye’deki adalet niçin Siemens’deki rüşvet olayının üstüne gitmedi?

 

Necati DOĞRU | Tüm Yazıları
Hits: 2627