DÖRT MİLYONLUK İPOTEK NASIL DÖRT LİRA OLDU?

~ 25.07.2011, Av. Bener GENÇAY ~
Adliye’ye güvenin giderek eridiğini görmenin üzüntüsünü yaşarken tanık olduğumuz  “hukuk garabetleri” bu güven kaybının pek de haksız olmadığını gösteriyor. Dört milyonluk ipotek alacağı Yargıtay onayı ile dört liraya inen vatandaşa kim, gönül huzuru ile “Üzülme, Yargı’ya güvenmeye devam et.” diyebilir?
 
Olay şu;
 
Vatandaş, 21.4.1987 tarihinde Trakya’da bir ilimizin ilçe merkezinde 13.034 m2 tarlanın hissedarlarından birinden 4.000.000 TL alacağına karşılık taşınmaza bu değerle birinci dereceden ipotek koymuş ve resmi senet düzenlenmiştir.
 
İpotekli taşınmaz 2009 yılında paydaşlığın giderimi (izale-i şüyuu) davası sonunda satılmıştır. Satış Memurluğu, vatandaşın 4.000.000 TL ipotek alacağını 1.1.2005 tarihinde yürürlüğe giren TL den altı sıfır atılmasını düzenleyen 5083 sayılı Kanun’u gerekçe göstererek 4 TL olarak kabul etmiş ve bu miktara faiz uygulayarak 32,73 TL yi bankaya yatırmıştır.
 
Parasının gerçekten “pul” olduğunun şaşkınlığını yaşayan vatandaş soluğu mahkemede almış ancak “..1987 yılındaki para biriminin YTL öncesi para birimi olduğu, 4000000 TL’nin TL’den 6 sıfır atılması nedeniyle günümüzdeki değerinin 4 TL olduğu…” gerekçeli karar ile üzerine yıkılan  “mahkeme duvarı”nın altında kalmıştır.
 
Vatandaş duvarın altından kalkabilme umudu ile Yargıtay’a başvurmuş oradan da “Ben dört liranın davasına bakmam.” anlamına gelecek şekilde, uyuşmazlık konusu değerin “kesinlik sınırı” altında kaldığı gerekçesi ile temyiz ve karar düzeltimi taleplerinin reddi kararları almıştır.   
 
Oysa vatandaşın alacağının gerçek karşılığı T.C. Merkez Bankası’nın hesap yöntemi ile 46.833,40 TL dir.
 
Sorumu tekrarlıyorum; böyle bir sonucu oluşturan sisteme güvenememekte haksız mıyız? Bu güvensizlik arttıkça vatandaşlardaki adalete erişim inancının tümüyle yok olmasından endişe ederim. Oysa, bize 1960 ların İstanbul Hukuk Fakültesi’nde toplumu ayakta tutan en önemli unsurlardan birinin,  vatandaşların başvurduklarında haklarını alacakları, haksızlığa uğramayacakları mahkemelerin varlığına inanmaları olduğunu öğretmişlerdi.
Av. Bener GENÇAY | Tüm Yazıları
Hits: 3925