13 Şehit, Kan, Gözyaşı, Hukuk...

~ 16.07.2011, Hikmet ÇETİNKAYA ~
İçim kan ağlıyor... Yüreğim sızlıyor... Hainler güç gösterisi yapıyor...
13 askerimizi hain bir pusuyla şehit ettiler...
Hani eylemsizlik kararı almıştı PKK?
İlginçtir, eylemsizlik kararının bittiği gün, eli kanlı caniler 13 yavrumuzu şehit ederken, BDP demokratik özerklikilan ediliyor.
Toplum BDPden sağduyulu bir tepki bekliyor, PKKnin hain saldırısı karşısında...
Yaparlar mı, yapmazlar mı bilmem!
İçimize yine kor düştü, acılarımız çoğaldı, gözyaşlarımız ırmağa dönüştü.
İnsan hakları kavramını ağızlarından düşürmeyenler, Türk-Kürt kardeşliğinden söz edenler, 13 yavrumuzun şehit düşmesi karşısında yine susacaklar mı?
***
Yaşadıklarımız karşısında kimi zaman kaygılanıyor, kimi zamanolmaz bu kadarıdiyoruz.
Avrupa’da ekonomik deprem, Türkiye’de olup bitenler, Ergenekon davalarına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengünün Bolu’ya atanması...
Bu arada akla şu soru geliyor:
Farklı yetkilere sahip mahkemeler yargı birliğini zedelemiyor mu?
Bir soru daha:
Gelişmiş demokrasilerde yargının devleti korumak gibi bir görevi var mıdır, yok mudur?
CHPli Rıza Türmen Avrupa Konseyi Raporu’na değinirken, Türkiyenin demokratikleşmede örnek bir ülke olduğu gibi yargıların gerçekle bağdaşmadığının altını çiziyor. Türkmen, hükümetin temel hak ve özgürlükleri koruma yükümlülüğü” olduğunu vurgulayıp ekliyor:
Bu yükümlülüklerden yargı bağımsızdır denilerek kaçınılamaz...
***
CHP İzmir Milletvekili ve Cumhuriyet yazarı Mustafa Balbay, 861 gündür tutuklu...
Yargı, Balbay’ın tutuksuz olarak yargılanması yerinezindanda kalmasınıistiyor. Gerekçesi ise şu:
Delilleri karartabilir!
Bir hukuk devletinde yargı 861 gün içinde hâlâ kanıt toplayamamışsa vay halimize. Demek ki yargılama süreci karışık. Bu süreç karışık olursa, hepimizin kafası karışır.
Bugünlere bu kafa karışıklığından ötürü gelmedik mi?
***
Devlet Güvenlik Mahkemeleri’nin yerini özel yetkili mahkemeleraldı bugün Türkiye’de. İleri demokrasilerde böyle bir yargı olmaz. Zindanlarda yatan gazetecilerin büyük çoğunluğu bugün Terörle Mücadele Yasasından ötürü tutuklu.
Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay, Füleye şöyle sesleniyor:
İlerleme raporunda hükümetin hem iyi yolda olduğunu hem de ifade özgürlüğü alanındaki endişenizi söylüyorsunuz. Bu alanda tarafsız kalamazsınız.
Abakay haklı!
Everip çevirmeye, kıvırmaya gerek yok. Yargı iktidarın denetimi altında...
AB, basın ve özgürlükler konusunda açık tavır almalıdır.
***
Füle gibi, hem iktidarın gazeteciler üzerinde kurduğu baskıdan üzüntü duyduğunuzu söyleyeceksiniz, hem Türkiye demokratikleşiyor, özgürleşiyor diyeceksiniz...
Ve cezaevlerinde ölümcül hastalıktan yatan insanlar var, tedavi görmesi gereken tutuklular.
Medya üzerinde otosansürün olduğunu görmek o denli zor mu?
Hem iktidar iyi yoldaymış hem gazeteciler üzerinde baskı varmış...
Gel de aklın karışmasın!
Gel de işin içinden çık!
Gel de katıla katıla gülme!
***
Ahmet Şık yayımlanmamış kitabından ötürü aylardır içeride... Nedim Şener içeride...
Tuncay Özkan neredeyse üç yılını dolduracak içeride...
Gazeteci arkadaşlarımız darbeyi bilgisayarlarıyla, kalemleriyle, not defterleriyle yapacaklardıherhalde.
İki yılda, üç yılda kanıt toplanmıyor.
Sorumlusu gazeteciler mi?
Toplum her konuda olduğu gibi bu konuda da suskun, tepkisiz...
***
Gelelim Güneydoğuya...
13 şehit...
Terör nereden gelirse gelsin bir insanlık suçudur.
BDP’den sağduyulu bir açıklama gelmedi...
Yazık!
Kan, gözyaşı ve acı.
Bitsin artık!.. Bitsin!..

(Cumhuriyet 16.07.2011)

Hikmet ÇETİNKAYA | Tüm Yazıları
Hits: 1581