Yüksek Kurullar Cumhuriyeti

~ 05.05.2011, Can DÜNDAR ~

Farkında mısınız? Ankara’nın yüksek yüksek tepelerine kurulmuş birtakım yüksek kurullar son dönem sürekli gündemimizde:
Tam Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı’nın adaylarla ilgili yarattığı skandalla uğraşırken, Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu’nun atama krizi patlıyor.
O unutulmak üzereyken Radyo Televizyon Üst Kurulu, bir dizi yasağı ile rol çalıyor.
Ardından Yükseköğretim Kurulu, Öğrenci Seçme Yerleştirme Başkanlığı, şifre kriziyle çıkageliyor.
Birkaç hafta sonra bu kez Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı ya da Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, “Yasak sırası bende” diye ortaya çıkıveriyor ve interneti zapturapt altına almaya çalışıyor.
* * *
Despotik rejimler yüksek binalarla gücünü hissettirirmiş ya; bunlar da adlarındaki “Yüksek” takısıyla yukardan bakıyorlar bizlere...
Seçim Kurulu “yüksek”...
Öğretim Kurulu da...
Hâkimler Kurulu da...
Daha ismi söylendiğinde, alçalıyor insan; “Herhalde bu kadar ‘yüksek’te bunca hata yapılmış olamaz” diye düşünüyor.
Çoğu, 12 Eylül’ün mahsulleri...
YSK, ÖSYM gibi, doğum tarihi daha geri gidenler var.
İletişim, Telekomünikasyon başlıklıları yeni...
Ama ortak özellikleri:
Hemen hepsi, iktidarın yasakçı yüzleri...
* * *
AKP Hükümeti, bu “Kurullar, Şûralar, Başkanlıklar Cumhuriyeti”nden yakınarak iktidara geldi.
Başta Milli Güvenlik Kurulu’ndan şikâyetçiydi.
“Yüksek Askeri Şûra”dan şikâyetçiydi.
“Yüksek Yargı”dan, “Yükseköğretim Kurulu”ndan şikâyetçiydi.
“Din İşleri Yüksek Kurulu”ndan, “Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurulu”ndan şikâyetçiydi.
Sanırdınız ki sürekli Ece Ayhan’a atfen “tüzüklerle çarpışarak büyüdüğünü” söyleyen Başbakan, işbaşı yapınca o tüzükleri yırtıp atacak, bütün yüksek tepeleri yerle bir edecek.
Tersine...
Başbakan’ın derdi, o antidemokratik kurulların var olması değil, kendisine bağlı olmamasıydı.
Geldi ve o yüksek tepelerin tepesine yerleşti.
Şimdi hepsi ona çalışıyor.
* * *
Velhasıl, “alçaktakiler” için bir şey değişmedi:
Kurullar yine “yüksek”, fikirler yine yasak...
Sadece yasakçı değişti.
Biz, bu kez Erdoğan’ın tüzükleriyle çarpışmadayız.
Lunaparkta elinde çekiçle deliklerden fışkıran yedi başlı canavarı vurmaya çalışanlar gibi her gün birer birer ortaya çıkan ve her boy gösterişte bir başka hürriyeti budayan yüksek kurullarla mücadeledeyiz.
Geçen ay ÖSYM ve YSK savdı sırasını...
Anlaşılan o ki, bu ay yasak rüzgârı “telekomünikasyon”la ilgili yükseklerden esecek. İnternet filtreleri, yasak sözcükler, Ekşi Sözlük’ler derken yasakçı tüzükler tepemize binecek...
Gelecek ay mı?
Bence sırada yenileri var:
“Köşe Yazarları Tekdir ve Tayin Üst Kurulu...”
“Heykel Standartları Başkanlığı...”
“Sehven Şifre Tasarım Yüksek Kurulu...”
“Kaset Yerleştirme ve Yayma Merkezi...”
“Yüksek Edep ve Bel Ahlakı Tanzim Şûrası...”
Hadi hayırlısı!

(Milliyet 05.05.2011)

Can DÜNDAR | Tüm Yazıları
Hits: 1964