MAKBUL CÜBBE

~ 12.05.2014, Av. Abdurrahman BAYRAMOĞLU ~

Av. Abdurrahman Bayramoğlu

İlkesel olarak, üniformaya karşıyım. İdeolojik anlayışıma göre, üniformanın, cübbenin, koltuğun ve şapkanın, taşıyana ayrıcalık sağlaması kabul edilemez. Ancak Kızgın Kabadayı’nın cübbelilere, yani yargı mensuplarına karşı saygısızca ve hatta düşmanca tutumu, sözünü ettiğim üniforma karşıtlığı cinsinden değil. Üstelik bir avukat olarak, yargıya ve avukatlara karşı kindar bir yaklaşım sergileyen otorite sarhoşu bir figür ile aynı yerde olmamın, yaşamın olağan akışına aykırı olduğu açıktır.

RTE aslında bir cübbe “hasta”sıdır. Bazı üniversitelerce yalakalık olsun diye kendisine sunulan fahri doktora törenlerindeki görüntülerine bakmak yeterlidir aslında, RTE’ye “hasta” tanısı koymak için.

O, kendisine selam durmaları koşuluyla asker ve polis üniformasından da çok hoşlanır. Türban ve kara çarşaf gibi tek tip kılıklardan da…

Ama bir cübbe daha var ki, RTE ona bayılıyor.

Belki şimdilik, ama bayılıyor ona.

“Başında beyaz sarığı ile imam cübbesi.”

İşte bu en makbul cübbedir RTE için.

Eğer cübbenin üstüne beyaz sarık giyiyorsan, sana her şey serbest.

Vakit namazlarında, cuma namazında, bayram namazında, kandilde, mevlitte, camide, sokakta, televizyon programlarında, radyo programlarında, gazete sayfalarında, twitterda, facebookta, cenazede, düğünde…

Nerde istesen orada dilediğince siyaset yapabilirsin. Elbette, padişah hazretleri aleyhine olmamak koşuluyla…

 ***

Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye’de 85.000 civarında cami olduğunu açıklamış. 85.000 camide, tüm yurttaşların verdiği vergilerinden kendilerine maaş ödenen imamlar, en az haftada bir kez olmak üzere siyaset yapıyorlar.

Hırsızlığa, yolsuzluğa, rüşvete, çocuk istismarına, kadına şiddete, emek sömürüsüne ve otoritenin baskısına methiyeler diziyor, çağdaş evrensel hukuk normlarına göre tümü suç olan bu eylemleri, helal ve meşru sayan fetvalar uyduruyorlar.

RTE işte bu cübbelilerin siyaset yapmasını istiyor. Hatta onları teşvik ediyor. Diyanet İşleri Başkanlığı eliyle yürütülen projelerle, toplum mühendisliği yaptırıyor. İstiyor ki onun “ulema”sı konuşsun, ona methiyeler dizsin, toplumu onun istediği şekle soksun, onun için oy dilensin halktan.

İstiyor ki bütün cübbeliler sarıklı olsun.

***

Ve kendimize çuvaldız…

Hani, “Dün arkadaşını satan yarın da seni satar.” anlamında güzel bir söz vardır dilimizde.

20 Aralıkta, “Lütfen gerçeği siyasi hesaplara kurban etmeyelim.” (*)

6 Ocakta ise, “Ancak görünen o ki, kimi gizli hesaplarla şeytanlardan biri ile dansa heveslenenler var.” (**) diyerek, aklımın yettiğince RTE’la “iş” yapmaya heveslenenleri uyarmaya çalışmıştım.

17 Aralık sürecinde, RTE’nin kadim yoldaşıyla kavgaya tutuşmasını fırsata dönüştürerek buradan dönemsel bir kazanım elde etme heveslerimize karşılık, Kızgın Kabadayı’nın son saldırısı, işe yarar bir uyarı olmuştur umarım.

 

 

 

* (Ortada Hırsızlık Var Yandan Geç, 20 Aralık 2013 -  http://www.yeniyaklasimlar.org/m.aspx?id=5836)

** (Suç Örgütü, 6 Ocak 2014 -  http://www.yeniyaklasimlar.org/m.aspx?id=5949)

 

 

Av. Abdurrahman BAYRAMOĞLU | Tüm Yazıları
Hits: 2316