Tayyip Erdoğan dese ki, “Ergenekon’da, Balyoz’da, diğer davalarda benim paşama, hocama, gazetecime kumpas kuruldu, beni de aldattılar, zindanlar boşalacak, benim hapishanelerimde in cin top oynayacak”…
Burada durmasa ve buyursa ki, “bu ne biçim demokrasi, böyle özgürlük anlayışı yerin dibine girsin, Türkiye’de siyasal ve kültürel alanda tüm kısıtlamaları kaldıracağız, bu milleti terör tehdidi ile korkutmaktan vazgeçeceğiz”…
Sanatçılardan, bilim insanlarından tek tek özür dilese… “Sizin değerinizi bilemedik, cehaletime verin” diye ayaklarına kapansa…
“Hepinizi bu cemaatlerden kurtaracağım, yalnızca Feto’nun değil, tümünün işini bitireceğim, sözüm söz” deyiverse…
“Kadınlara çok ayıp ettik, her şeylerine karıştık, üç çocuk beş çocuk diye dayattık, kürtaj hakkıyla uğraştık, eteklerinin uzunluğunu mesele haline getirdik, halt ettik, eşeklik ettik…” diye itirafta bulunsa…
Meyhane meyhane dolaşıp “bir kadeh de benim için yuvarlayın, yakında vergileri indireceğiz” müjdesini verse…
Balkona çıkıp, “Kürt kardeşlerimi yıllarca oyaladım, ayıp ettim, onların özgür ve eşit olmaları için elimden gelen ne varsa yapacağım” nutkunu atsa…
Aşka gelip, “özelleştirdiğimiz bütün kamu işletmelerini tek kuruş ödemeden yeniden devletleştireceğiz, şimdiye kadar kazandıklarına saysınlar” diye konuşsa…
Fabrikaları ziyaret edip “artık bu ülke işçi sınıfının haklarını kimse gasp edemez, davanız benim davamdır” ajitasyonunu çekse…
“Çaldım, biriktirdim, şimdi hepsini fazlasıyla hazineye devrediyorum” jesti yapsa…
En sonunda da, “yıllarca bana diktatör dendi, sağır kulaklar duymazmış ama ben şimdi uyandım; evet ben diktatörmüşüm, zalimmişim…” diye kestirip atsa…
“Suçunu kabul etti” der, gereğini yaparız. “Yalan söylemeye devam ediyor” da verilebilecek tepkilerden biridir. Olmadı, “geçti Bor’un pazarı” olacaktır sözümüz.
Diyeceksiniz ki, işin gücün yok mu, ilkokul seviyesi fantazilerle bizi oyalıyorsun... Ama bana kızmayın. 11 yıl Erdoğan’la ilgili olmadık beklentiler yaratıp, toplumun reflekslerini körelten ben değilim. Şimdi yine bu kez başka gerekçelerle Erdoğan’a akıl öğretip, ondan faydalanmak isteyenlerle de bir yakınlığım yok. İşe yaramayan diktatörün ipini ABD çekiyor, cemaati de kullanıyor diye Erdoğan’a misyon yükleyecek değiliz.
AKP ve onun liderine karşı önyargılı davrandığımız için gururluyuz!
Kesin kararımız…
SOLHABER
